Yoğun bakımdaki hastaların yüzde 96'sı aşısız
Kovid-19 aşısı yaptıranların oranının en düşük olduğu illerden Muş'ta, yoğun bakım ve normal servislerde yatan hastaların büyük bölümü aşısızlardan oluşuyor.
Aşı haritasında "turuncu" kategoride bulunan kentte görevli sağlık çalışanları bir yandan mobil ekipler ve kurulan stantlarla aşılama oranını yükseltmeye çalışıyor bir yandan da Kovid-19 tanısıyla hastaneye yatanların sağlığına kavuşması için çaba gösteriyor.
Köyleri dolaşan, toplu yaşam alanlarına giderek vatandaşlara aşı yaptırmaları çağrısında bulunan, evleri ziyaret ederek aşı konusunda ön yargıları kırmaya çalışan ekipler, ikinci doz aşı oranının yüzde 62'ye ulaştığı kentte vatandaşlara aşılarını ihmal etmemeleri çağrısında bulunuyor.
"İL GENELİNDE 15 EKİPLE AŞILAMA ÇALIŞMALARIMIZI YÜRÜYORUZ"
İl Sağlık Müdürü Dr. Serdal Türkoğlu, aşılamada turuncu kategoride yer aldıklarını ve bunu maviye dönüştürmek için çalışmaların devam ettiğini söyledi.
Herkese ulaşarak kentteki Kovid-19 vaka oranını en düşük seviyeye getirmek istediklerini aktaran Türkoğlu, "İl genelinde 15 ekip ve 40 personelle aşılama çalışmalarımızı yürüyoruz. Hedefimiz mavi kategoriye geçmek. Vatandaşlarımız istedikleri yerde randevu almadan aşı yaptırabilir. Ekiplerimiz her yere giderek insanlara ulaşmaya çalışıyor. Ellerinden gelen çabayı gösteriyorlar. Vatandaşlarımızdan tek talebimiz var, lütfen herkes aşı olsun. Kovid-19 hastalığından korunmanın yolu aşı olmak. Hastanede yoğun bakımda yatan birçok hastamız aşısız. Bunun olmasını istemiyoruz." dedi.
Muş Devlet Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Bahattin Bayar ise son zamanlarda vatandaşların rehavete kapılması, maske takmaması ve kurallara yeterince uymaması nedeniyle vaka oranlarında zaman zaman artışların yaşandığını belirtti.
İnsanların hastalıktan kurtulmasının tek yolunun aşı yaptırmak olduğunu aktaran Bayar, şöyle konuştu:
"Hastanemizdeki verileri incelediğimizde şunu tespit ettik. Yoğun bakımda yatan hastaların yüzde 96'sı ya hiç aşı olmamış ya da aşısını eksik yaptırmış. Serviste yatan hastalarımızın ise yüzde 92'sinin aynı durumda olduğunu tespit ettik. Aşı, Kovid-19'dan korunmanın en önemli silahı. Elimizdeki bu gücü en iyi şekilde değerlendirmemiz gerekiyor. Aşı ile ilgili çok yanlış yönlendiren sosyal medya hesapları var. Bunlara riayet etmeyelim. Aşımızı olalım çünkü veriler de bunu gösteriyor. Sağlık çalışanları bu süreçte çok yıprandı. Onlara destek olmak için herkesin aşısını olması bir vatandaşlık görevidir."
Aşı olmadıkları için 20 gün yoğun bakımda kalıp oksijen desteğiyle takip edilen hastaların çaresizliğine tanıklık ettiklerini anlatan Bayar, "Aşı olmamanın verdiği pişmanlığı lütfen yaşamayalım. Serviste yatan hastalar, yoğun bakıma inmemek için çok ciddi direnç gösteriyor. Duygusal anlamda da demoralize oluyor. Aşı olanlar hafif şekilde hastalığı atlatırken aşı olmayanlarda entübasyon süreci görülüyor. Halkımızın aşı olmasında fayda olduğunu düşünüyoruz. Toplumun bazı kesimlerinde gribal enfeksiyon gibi geçecekmiş gibi algı var. Kovid-19'un çok ciddi, bir ölümcül hastalık olduğunu halkımızın bilmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.
"AŞI OLMAYANLARIN PİŞMANLIĞINI GÖRÜYORUZ"
Kovid-19 servisinde görev yapan Anestezi Uzmanı Doktor Adil Akın Yıldıran ise vatandaşların maske ve mesafe hassasiyetinin azaldığını, bu kişilere salgının devam ettiğinin hatırlatılması gerektiğini aktardı.
Yoğun bakımda yatanların büyük bölümünün aşısız olduğuna dikkati çeken Yıldıran, şunları kaydetti:
"Çoğu kişi ne yazık ki aşı olmadığı için hastalığı ağır geçiriyor. Aşı olmamanın pişmanlığını dile getiriyorlar. 'Buradan çıktıktan sonra aşı olacağız' diyorlar. Bazı hastalarımız için bu mümkün olmayabiliyor. O yüzden herkese aşı olmalarını öneriyoruz. Yoğun bakımda aşının faydasını salgın sürecindeki etkisini çok daha iyi gözlemliyoruz. Aşının yoğun bakım yatışlarında azalma sağladığını görüyoruz. Vatandaşlarımız aşı konusunda yanlış bilgilere maruz kalıyor. Bunlara kulak asmayalım."