Eğitim bütçesi
Zafer Tunç
Okullar 12 Eylül’de açılacak. Öğrencileri ve öğretmenleri tatlı bir telaş alırken veliler okul masraflarını kara kara düşünmeye başladı. Mevcut ekonomik buhran tüm sektörleri vurduğu gibi eğitimi de vurdu.
Ekonomik krizin etkisi ile okul giderleri her geçen gün artmaktadır. Devlet okullarında okuyan öğrencilerin dahi okul masrafları için ciddi bütçeye ihtiyaç duyulmaktadır. Özel okulları söylemeye gerek yok. Zaten bu okullarda aile bütçesini zorlayarak öğrencilerini okutanlar arasında devlet okullarına nakil aldırmayı düşünenler bile var. Özel eğitim kurumları da artan enflasyon nedeni ile giderlerinin arttığını öne sürerek kayıtlarda ciddi zam yaptılar.
Eğitimin tamamen paralı olması anayasada belirlenmiş sosyal devlet ilkesine aykırıdır. Serbest piyasa ekonomisi gereği özel okullar kayıt ve diğer ücretleri kendileri belirliyor. Fakat devlet okullarının da bu özel okullar ile rekabet edebilir olması gerekir.
Tüm öğrencilere fırsat eşitliği sağlanabilmesi ve herkesin ihtiyaç duyduğu eğitimi alabilmesi ülkemizin yararınadır. Başarılı olabilecek öğrencilerimizi sistemsel eksiklikler ya da maddi nedenlerle kaybetmek tüm ülkeye kaybettirir.
Türkiye'nin nitelikli eğitime herkesin ulaşabilmesi için eğitim alanında yeni atılımlar ve ciddi yatırımlar yapması şart. Veliler maddi sebepler ile çocuklarını okuldan almamalı. Türkiye'de çocuk işçi sayısının giderek artmasında bu gerekçeler yer almaktadır. Çocukların yeri okul sıralarıdır.
Eğitimde ele alınması gereken bir diğer husus da eğitimin kalitesinde yaşadığımız nitelik sorunudur. Öğrenim ücretleri giderek artarken eğitimin kalitesinin buna bağlı olarak artması beklenir. Oysa sınav barajlarının kalkması bile eğitimde kalitenin düştüğünün bariz göstergesi değil mi?
Eğitimli insanlarımız birer birer yurtdışına giderken geri kalanlara da sağlıklı, çağa uygun eğitim veremiyoruz. Eğitim bu haliyle giderse Türkiye gelişmiş ülkelerin çok uzağında kalma tehlikesi yaşayabilir.
Yeni eğitim öğretim dönemi yaklaşırken tüm öğrencilerimize yeteneklerini keşfetmeleri ve geliştirebilmeleri için fırsat eşitliğine dayalı ve eğitime maddi kaygı yaşamadan ulaşabilecekleri ortamı sunmanın yollarını aramalıyız. Türkiye'ye de bu yakışır.