Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Ülkemiz hizmetlerle, eserlerle, yatırımlarla ve reformlarla dolu dolu geçireceği altın değerinde bir 5 sene daha kazanmıştır." ve "Cumhuri,yetimizin yeni yüzyılını her açıdan yeni bir dönemin, yepyeni bir şahlanışın, yeni bir toplumsal mutabakatın miladı haline dönüştürmektir." dediği gün bir gazeteci tutuklanıyordu.
Hem de dokuz günlük bayram tatilinin başlamasıyla kapanan borsa ve piyasaların yükselmeye devam eden doları tatil boyunca durduracağını beklerken bitti, tükendi, mekap numaralarını biliyoruz denerek küçümsenip, görmezden gelinen ve adına Kürt Sorunu denen sorun yine sorun çıkarıyor ve hem de soy ismi gibi sorunlar karşısında susmayıp, için için homurdanan dağ gibi soy adı taşıyan bir gazeteci önce gözaltına, ardından tutuklanmasıyla dolar ve eruo tatil gününde de arttıyor ve 26 TL'yi geçiyordu.
Yeni ekonomi bakanı ve bakanlar kurulu ile yükselen dolar ve enflasyonu durduracağını sandığımız ama İç Hukuk, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Anayasa bir kenara vicdani olarak hala neden tutuklu olduğu anlaşılmayan Demirtaş, Kavala ve cezaevlerini dolduran onca gazeteci, siyasetçi, AK Partililer gibi halkın oyları ile seçilen ama yerlerine kayyum atanan belediye başkanları, dokunulmazlıkları kaldırılıp tutuklanan HDP'li siyasiler, milletvekili olmasına ve Anayasa'nın bırakmasını emir etmesine karşın hem de güçlü bir genel af istendiği bir zaman da yeni tutuklamalar ve son tutuklama ile içindekilerin 303 bin 946 olan cezaevlerinin gerçekleştiği ülkede gazeteciler tutuklanmaya devam ederken 26 TL.'yi bulan dolar ile 28 TL'yi bulan eruo da ve enflasyonda artmaya devam ediyor.
Evet her geçen gün biraz daha ısınan havalardan beter yakıcı hale gelen piyasaları yakan doların nasıl olup durdurulacağı konusunda rasyonele dönüleceği söylense de asıl dönülmesi gerekenin demokrasi, insan hakları, hak, hukuk ve adalet olduğunu anlamak gerekir desekte son olarak gazeteci Merdan Yanardağ'ın tutuklanmasıyla bunun hiçte geçerli olmayan bir ön görü ve hayal olduğunu gün geçtikçe kabul etmekten ve doların tatiline çıkmadığı iyi bayramlar demekten öteye geçemiyoruz.
Ha bu arada ilginç bir durum daha var ki o da adına Kürt Sorunu denen sorun ne İsa'ya ne de Musa'ya yarıyor.
Çünkü Kürt sorununun adını ağzına alanda suçlu, o suçu işledin diyen de.. Çünkü bugün onun adını ağzına aldın diye suçlananın dün kendisinin de onun adını andığı için sürekli yanan ve homurdanarak kaynayan 'tencere dibin kara seninki benden kara' yarışına neden oluyor.
İnanmıyorsanız 'İstanbul'u HDP değil, biz kazandırdık' diyen ve ihaleleri aldıkları İmamoğlu'nu partisine davet edecek diye beklediğim Akşener'in ve yükselişi durdurulamayan çıkışına bakın..