Dünkü yazımda kısa da olsa değindiğim ama yine tekrarlayıp, etik olmadığını düşündüğüm Akşener'in İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanları ile birlikte çektirdiği fotoğrafı devasa posterlere çevirtip, başta İstanbul olmak üzere Kocaeli ve son olarak gittiğim Bursa gibi bir çok kentte billboardlara "Tarih yazacağız" sloganıyla birlikte astırdığı şu günlerde seçimlere doğru giden diğer siyasiler de inceden inceye bir hayli kalınlaşan yani hakaretlere ulaşan ve toplumları gerip, karşı, karşıya getiren bir hayli sert açıklamalarla yol almaya devam ediyorlar.
Evet, beklenmedik bir anda 6'lı masadan kalkıp, o güzelim büyüyü bozan aynı Akşener'in masanın oluşturduğu atmosfer ile toplumun büyük kesiminin kabul ettiği Kılıçdaroğlu'ndan kendisi yetmez Kılıçdaroğlu'nun getirtip, ülkenin 1. ve 2. Metropolü olan büyükşehirlerin başına geçmelerini sağladığı isimlerle poz veren ama KıIıçdaroğlu ile katıldığı etkinlikler esnasında yüzünü asan bu yetmedi, başkan yardımcılarına, üst düzey kişilerle mide bulandıran mesajlar söyleten aynı Akşener’in de inceden politikalar izlediği günümüzde başta ulusalcıları olmak üzere sol diyenleri, sanatçıları, Saymaz gibi saymadığı gazetecileri üzen Muharrem İnce'ye gelmek istiyorum.
Kılıçdaroğlu'nun ziyareti ardından Cumhurbaşkanı adayı çıkarmayan HDP'ye 'terörün meclisteki bağlantısı' deyip, kafatasçılar yetmedi Kürtçe dil isteyen, yetmedi eyalet sistemini tüzüğüne koyan, bayrağı beğenmeyen ve muhafazakar deyip, başta kadınlara karşı olmak üzere kendileri dışında herkesi gavur sayan ve kellesinin alınması gerektiğini düşünen Hizbullah'ı terörist saymayan HÜDAPAR'ı “Tamamıyla yerli ve milli bir yapı” diye tarif eden AK Parti Genel Başkanı ve 'Mevcut var/yok denen diploması ile birlikte 3. kez Cumhurbaşkanı olabilir mi diye tartışılan Erdoğan'ın 'belki CHP'yi yetmedi solu böler' diyerek taraftarlarına oy verdirip, 100 bin oyu geçirttiği ileri sürülen Muharrem İnce ile görüşecek olan Kılıçdaroğlu'nun yapacağı tek bir şey var.
Oda kendisinin verdiği milletvekilleri yardımı ile seçime girmeye hak kazandırdığını unutan bu yetmedi anketlere bakıp, gaza gelerek, 6'lı masadan kalktığı gibi yere çakılan Akşener'in önerisiyle büyükşehir belediye başkanlığı cumhurbaşkanı yardımcısı diye ilan ettirilen İmamoğlu ile Yavaş gibi değil, onlardan daha yetkili yapacağı tek isim birçoğuna kalın gelen İnce'dir.
Yani Erdoğan'ın adı, sanı, çevresi, hatta yakın eş, dostu dışında oyu olmadığı söylenen Fuat Oktay'ı kendisine 1. yetkili yardımcısı yaptığı gibi Memleket Partisi Genel Başkanı ve 3. Cumhurbaşkanı adayı İnce'yi “Gel buraya Muharrem” demeden memleketi Yalova'da 1. sıra milletvekili, çoğu kendisi gibi eski CHP'li olan İnce'nin ekibine en az 10, 15 vekillik vermeli ve inceden değil, bu önemli sorunu kalın tarafından kesip atmalı.
Evet, mübarek Ramazan ayında Mevlana şehri, AK Partinin, 'oy depom' dediği şehirlerden olan Konya'da ilk seçim mitingini yapan ve seçilmek için yanına çağırdığı İmamoğlu ile Yavaş'ı tüm samimiyetiyle öperken insanın gözlerini dolduran Kılıçdaroğlu ülke için, adalet için, demokrasi için, Bursa’daki beyaz Toros bez paçavraları ardından Cizre'de polis aracına bindirilip, ölesiye dövülen çocuk gibi insan haklarını isteyen halklar için kendisinden verdiği onca tavize bunu da eklemeli ve gerçek anlamda kazanacak bir aday diye kamuoyuna daha çok ve 6'lı masanın üstüne bir artı koyup tüm ülkeye güven ve cesaret vermelidir derim.
Diyorum da...