Daha önce defalarca yazdığım gibi bugünde dün yazdıklarımı bir kez daha yazıp, altına kalın kalemle imzamı atıyorum. Başta 15 Temmuz darbe kalkışması olmak üzere birçok sorunu bu ülkenin başına saranları şok edecek, ülkeye en az 30 yıl nefes aldıracak olan tek çare genel aftır.
Evet, yarım, yamalak değil kısmı af değil, 15 Temmuzcular da, ‘dağda değil, bağda siyaset yapın’denenler de, yeniden hortladığı söylenen ve Ardahanlı hemşerim Mecit Avşar'ın ölümüne de neden olduğu söylenen korona önlemlerinde takılmayan maskeler için verilen para cezaları olmak üzere bu ülkeye genel af gerek.
Çünkü eğer varsa başta BOP'cuların olmak üzere ülke üzerinde ince hesaplar yapan düşmanın elindeki kozu almanın ve bu ülkeye en az 30 yıllık bir nefes aldırmanın tek yolu budur. Düşünün bir genel affın getireceği rahatlığı.
Giden, gelen siyasilerin 'Vatan-Millet-Sakarya' edebiyatıyla bitmesini istemediği, adına barış süreci denen süreçte umutlanan ama her zamanki gibi kimin kazdığı bilinmeyen çukura geri itilen, seçtikleri siyasilerinin yerlerine kayyum atanan Kürtler memnun olacak.
Devletin en üst makamlarına gelmelerine, rantlarına el koymalarına rağmen ve 'ne istedilerse verdik' denen ama bunlarla yetinmeyen darbeye kalkıştığı ileri sürülen cemaat utanacak. Sağ, sol, Muhafazakâr hatta daha ilerisi Din Orijinli örgütlerin elindeki elamanları ve kozları kaybedecek.
Devlet’in bir iki çalışanı yani 'Ben devletim' deyip, devletin değil temsil ettikleri devleti kullananlar yüzünden devlet düşmanı olanlar devletin analığını, babalığını kısacası şeffaflığını hissedecek.
Bir kez daha tekrarlıyorum.
Onca insanın tıka, basa içinde olduğu cezaevleri boşaltılmalı...
Ekonomiye de büyük rahatlık getirecek olan bir genel affın bu ülkenin insanları ile devletin barışmasını da sağlayacak.
Ve bunu yapacak olanın yine Erdoğan olması onun güçlü olan ama yaralı elini de daha güçlendirip, iyileştirecek.
Birileri uçuk bir fikir, hatta kaçık bir düşüncede diyebilir.
Ama gerçek barış sürecinin de 2015 yılının 1 Kasım’ın da başkanlığı, 15 Temmuz’da Başkomutanlığını teyit ettiren Recep Tayyip Erdoğan’ın iki dudağı arasından çıkacak olan bir genel af ile mümkündür derim..
Çünkü bu ülkeyi olduğu gibi yaşananlar dolayısıyla adeta yaka paça olmuş, Muharrem ayının ilk günü Alevilerin dini inançlarını, sosyal faaliyetlerini yerine getirdiği alanlara saldırı yaptıranların oyununu bozar, sınır ötesinde mazot karası dolu kuyuya çekilmek istenen askeri, ova özlemi çeken dağlarda ve ülke dışındaki çocuklarımızı, beyinlerimizi aramıza katacak, askeri ve güvenliğe giden paranın kasada kalmasını sağlayacak, ülkeyi olduğu gibi ekonomiyi bir genel af rahatlatır.
Ve diğer önemli bir şey daha yapar..
Örneğin ne kadar ciddi olduğundan şüpheli olduğum ama bana özel (!) bir duyumla 'Ülke Nisan ayında bir erken seçime gidecek..' diye duyduğum şu seçime gidilen günlerde siyasiler bir genel af ile rahatlar derim..
Yani son olarak fındığa verdiği fiyatla kaybettiği oyları geri alacağını sanan Erdoğan'ı en çok, diğer siyasileri de az çok rahatlatır, siyasilerin, gazetecilerin de içinde olduğu tıka basa dolu cezaevlerini boşaltacak, vergi, sgk, trafik cezası gibi konularında içinde olduğu tümünü içinde barındıran bir af olan geniş kapsamlı genel affın yaratacağı atmosferi düşünün..
Haydi lütfen bunu, 'birileri bir şey der, karşı çıkar, oy kaybederim' düşüncesinin yarattığı korkuyla 'Helallaşacağız, Barışacağız, Özür Dileyeceğiz' diyerek değil yüreklice gerçek kardeşlik, barış ve bu ülkenin hepimizin olduğunu ortaya koyacak bir anlayışla genel af ilan edilmeli, ettim demenin tam zamanı..