Benim adlarına 'ulusalcı tayfa' dediğim ve bugünlerde İmamoğlu'yla CHP Genel Başkanlığının alt yapısı için emir alan, pardon kolları sıvamaları söylenen bildiklerimi yine bir karede toplamışlar.
Hem de dün AK Partili İBB Belediyesinin hatırı için cuma yetmedi Ayasofya'daki gece teheccüd namazlarını kaçırmayan bugün ise benden de daha solcu, sosyalist hatta Kürt kesilen sahil kazıcının yeni işyerinin açılışında...
Hayırlı olsun dediğim ama aynı tayfa ile yılda bir düzenlenen ve hesabı kamuoyuna açıklanmayan ve kime nasıl, kaç TL burs gittiği söylenmeyen vakıfı da bana hatırlatıyordu o çoook ünlülerin karesi...
Tabi bu arada bir yazımda adına ikinci Kastelli dediğim ama onunda benim gibi saf bir Kürt olup, bu tayfayı tanımadığı için hata üzerine hata yaparak kendisini olduğu gibi özel uçağına adını verdiği güzelim Digor'u da zorda bırakan iş insanını da düşünüyordum.
Ve harabe olmadan önce Ani'yi kıskandıran ve sevgili dostum iş insanı yazar 'Digor Sürgünleri' isimli kitabın yazarı Abdurrahman Ada'nın aracılığıyla fotoğrafını görüp, hayran kaldığım Beşkiliseli’nin bugün hiç birinin orta da olmadığı Digor adını özel uçağına veren o iş insanı hakkında 'son dakika' olarak gelen haberi okurken, dün bu tayfanın iyi gününde gaz verdikleri bu iş insanının etrafında da aynı kareyi verdiğini de hatırlıyordum.
Yani bir zamanlar sayısı belirsiz şirket sahipliğine uzanan hikayesinde, “Bulaşıkcılık yaptığı dönercide müşterilerden kalan dönerleri pazarda satıp para kazanmak, gümrükten tasfiye edilen su arıtma cihazlarını satıp ciddi para kazanmak” gibi hayat hikayesini anlatırken nasıl kurduğu sonradan anlaşılan holding değil holdingler sahibi olduğunda etrafına biriken bu tayfanın hemşeri gecelerinden Kastelli dediğim Digorlu alkışlayanların aynıları olduğu "mal varlığı aklama" davası: Mahkeme ara kararını açıkladı' başlığı ile ajanslara düşen son haberiyle aklıma geliyordu.
Evet, 'Düşme! Düşersen, bağımsızlığını ilan eder dostların,
Görüş günlerin yasaklanır, gelenin gidenin olmaz
Bayram eder düşmanların, düşme!…' şarkısını da bana acı acı hatırlatan v o açılışı yapıldığı tarihi binanın Digor 5 kiliseye benzememesi umuduyla 'bu tayfanın olduğu yerde hayır gelmez..' diyerek yazıma 'şimdilik' son vereyim, dün birlikte oldukları bugün 'İstifa' diyemeyip, ama bu da yönde enformasyon yaparak, 'Ben, biz değil onlar diyor' diyerek dün birlikte yemek yiyip, Ardahan'ında aralarında olduğu bir çok kentin patronları olarak bilinen çantacıları vekil aday olarak adaylık listelerine yazdırdıkları Kılıçdaroğlu'nu gönderip, kendilerine yeni bir Digorlu pardon Erdoğan gibi Karadenizli arayanlar..
Ha bu arada o haber neydi diye soranlara da kısa bir özet vereyim de ne, neyi ve tayfa dediklerimin kim olduğunu az anlayasınız diyeyim..
İşte O haber..
'Hakkında yakalama kararı bulunan SBK Holding'in sahibi Sezgin Baran Korkmaz'ın ve 10 kişi ile "malen sorumlu" şirketlerin "mal varlığı değerini aklama" suçundan yargılandığı davanın duruşmasında mahkeme ara kararını açıkladı. Kararda, Jacob Ortell Kıngston ve Levon Termendzhyan'ın hakkındaki yakalama, SBK Holding'in sahibi Korkmaz için ise tutuklamaya yönelik yakalama kararlarının infazının beklenilmesine hükmedildi.'