Bugün 17 Ağustos...
Balık hafızalı toplum 23 yıl önce 17 Ağustos gecesi, saat 03. 02'deyaşanan ve 45 saniye içinde binlerce insanın ölümüne bir o kadarının da evsiz-barksız ve sakat kaldığını hatırladı mı?
Hiç sanmıyorum…
Adeta robotlaşan toplum, daha önüne gelen yemeğin ne olduğuna bakmadan, bir elinde cep telefonu, diğer elinde kaşık, sanırsın makale okuyor.
Ah, keşke öyle olsa! Sosyal medyada kendine ayrı bir hayat kuran robotik insan, akışına düşen her gönderiyi okumadan; önceden programlanmış gibi beğen geç, beğen geç...
Çünkü böylesine okumaktan, araştırmaktan yoksun bir topluluğa evrilen insanlar, ‘1dik21olduk’ başlığıyla hashtag açan bir iktidar sayesinde tarihte bugün yaşanılanlar unutulacak kadar yorgun bu vatandaş.
Çünkü aynı zamanda toplumun birer ferdi olarak müteahhitleri zenginleştirip, onlarla ortak olanların gizlice ve gelişi güzel değiştirilen kent imar programlarının birinin de Ardahan'da, Kura Nehrinin yanı başındaki otel arsanın bir çırpıda nasıl olup, konut arsası ve o arsaya daireciklerin resmiyette 200, gayri resmi 700 ile 900 TL arasında satıldığını da sorgulama zahmetinde bulunmayan bir toplum...
Ve aynı toplumun idarecilerin nasıl oldu da birkaç yıl içinde milyonların sahibi olduğunu da merak edip, sorgulamadığını bilen bir fert olarak 23 yıl önce 17 Ağustos'ta ne kadar binanın yerle bir olduğunu merak edip sorgulamaz olduğunu da bilenlerdenim.
Evet, 23 yıl önce bugün yani şu an yine aynı yerde olduğum Marmara'da yaşanan facia öncesi gelen artçıları fark edemediğimiz gibi bugünde başta Ardahan'da temelinden cesetler çıkan Karagöl Mahallesinde olmak üzere, temelinden su fışkıran Kura Nehri yatağına hatta valilik ve savcılığın hemen karşısında yol ortasında yapımına izin verilen onca binayı hatırlıyorum...
23 yıl önce binlerce insanı vuran depremin ardından 'önlem alacağız' deyip, bol kepçeden salladıkları gibi yine bol keseden sallama günü...
Yani göz göre göre gelecek yeni bir depremle yerle bir olması büyük ihtimal olan yeni binalara izin verenler bugün 17 Ağustos depreminin yaşandığı 23 yıl önceki gibi yine timsah göz yaşları döküp, önlem alacaklarını söyleyip, duracaklar.
Ve bugün yapılacak olan açıklamalarla birçok insan yine sarsılacak, ağlayacak, üzülecek ve büyük deprem öncesi gelen artçılar gibi sallanacak.
Peki, 'Kim suçlu?' diye sorduğunuz da sonuçların açıklanmasıyla adeta bir büyük deprem daha yaşayan yüzlerce öğrencinin dışarıda kalmasına neden olan ve adı yanlış sorular, çalınan sorular, geç açıklanan sonuçlar, ulaşılabilirliği olmayan ve bilgi edinmede yetersiz olmasıyla anılan ÖSYM yetmedi kamu sınavları skandalları ardından bir istifanın yaşanmadığı ülkem akla gelir...
Bir de otel yapılacak denilen şehir planını bir gecede ansızın değiştirip, satışına izin veren Ardahan Belediyesi ve şu an bulunduğum İstanbul'da deprem alanları dahil birçok alanda bir gecede yükselen şehir planından çok uzaklarda olan binalar gelir...
Ne diyelim?
“Bunlar artçılar, umarız daha büyük sarsıntılar olmaz” demekten ve '1 idik 23 olduk' demekten öte söz kaldı mı?