Hayatımızda ‘korku’ ve ‘kaygı’yı normal ve makul düzeye çekmek için kendimize nasıl yardımcı oluruz?

Bu soruya ilk elden verilecek cevap, ‘kendimizi anlamak ve anlatmak’ olacaktır.

Bu sayede kaygımıza, bir “öğrenci” olarak yaklaşabiliriz. Çünkü ‘korku’ ve ‘kaygı’ ile baş etmeyi öğrenmeliyiz.

Pratikte yapacağımız şey, davranışlarımızı, düşünce biçimimizi ve kaygı düzeyimizi kısa ve yazılı olarak kaydetmek olacaktır.

Bu kayıtları kolay izlemeyebilmek için, bir tablo oluşturabilir, not defteri veya akıllı telefon uygulaması kullanabilirsiniz.

DÜŞÜNCELERİNİZİ NOT EDİN...

Düşüncelerinizi aklınızda sürekli tekrar etmek yerine, daha sonra kullanabilmek üzere bir yere not edin.

Örneğin, çok fazla endişe ve düşünceden dolayı uykuya dalamıyorsanız, endişelerinizi başucunuzda bulundurduğunuz bir not defterine yazın. Böylelikle, zamanı geldiğinde notlarınızı tekrar gözden geçirebilirsiniz.

Endişeleriniz aşırıya kaçtığında veya belirli endişelerin kontrol edilmesi zor olduğunda, kendinize bir dizi soru sorun. Kendinize soracağınız doğru sorular ile ulaşacağınız cevaplar, sizler için çok kıymetli olacaktır. Çünkü bu cevaplar eşliğinde hayatınıza yön verebilirsiniz. Rehber niteliğinde olan bu cevaplar aynı zamanda hayatınızın kalitesini de arttırır.

NELERİ NOT ETMELİYİZ?

Neler Oluyor  (İÇ DÜNYAMIZ= Fikirlerimiz, Duygu Durumlarımız, Hareketlerimiz)

“Nasıl ve ne hissediyorsun?”

“Neden böyle hissediyorsun?”

“Neden böyle düşünüyorsun ki?”

“Neden böyle hissettin ki?”