Yalova'nın kestane balı coğrafi işaret sahibi oldu
Tadı ve özelikleri itibariyle diğer bölgelerde üretilen ballardan farklılığı ortaya konulan Yalova kestane balının coğrafi işaret tescili yapıldı.
Tadı ve özelikleri itibariyle diğer bölgelerde üretilen ballardan farklılığı ortaya konulan Yalova kestane balının coğrafi işaret tescili yapıldı.
Yalova Arıcılar Birliği tarafından Türk Patent ve Marka Kurumu’na 3 yıl önce coğrafi işaret başvurusu yapılan Yalova kestane balında mutlu sona ulaşıldı. Kentte 380 arıcının 30 bin kovanla yılda yaklaşık 350 ton üretimini yaptığı kestane balı Türkiye’de 28’nci coğrafi işaret alan bal türü oldu. İl Tarım ve Orman İl Müdürü Suat Parıldar, Bakan İbrahim Yumaklı’nın liderliğinde ve bakanlığın politikaları çerçevesinde Yalova’daki coğrafi işaretli ürün sayısını artırmak için çalıştıklarını dile getirdi. Yalova kivisi, Yalova aronyası ve Yalova kıvırcık koyunundan sonra Yalova kestane balının da coğrafi işaret tescilinin alındığını anlatan Parıldar, “Coğrafi işaret alırken kullandığımız kriterlerden birisi kestane oranımızın yüzde 74’ten fazla olması. Diğer bir kriterimiz de prolin değerinin 540 miligramın üzerinde olması. Bu 2 unsur bizim Yalova kestane balımızın öne çıkan özelliklerinden sayabileceğimiz özellikler” dedi.
“Eser miktardaki ıhlamur balımızın aromasına ayrı bir lezzet, ayrı bir tat sunuyor”
Coğrafi işareti alınan Yalova kestane balının üretiminde bazı şartların bulunduğunu anlatan Parıldar, şöyle konuştu:
“Mayıs ayının 15’ine kadar üretim sahasına kovanlarımızın getirilmesi. Ormanlık alanlara maksimum 600 metre mesafeye kadar konaklama yapılması da yine balımızın özelliğinin ortaya çıkacağı unsurlardan. Diğer kestane balında ayıran diğer özelliği de ıhlamur oranımız. Kestane balımızın içinde yer alan eser miktardaki ıhlamur balımızın aromasına ayrı bir lezzet, ayrı bir tat sunuyor ve bu da sofralarımızda kahvaltılarımızda, yemeklerimizde Yalova kestane balımızın ayrı bir değer, ayrı bir yer edinmesine vesile oluyor. Bu amaçla da biz Yalovalı arıcılarımızla birlikte hem organik tarım metoduyla üretime hem Yalova kestane balının yanında polen, propolis, arı sütü üretmeye devam edeceğiz. İnşallah Yalova’mızın Yalova kivisi, Yalova aronyası, Yalova kıvırcık koyununun yanında coğrafi işaretli olan Yalova kestane balıyla birlikte de hem tanıtımına hem tarımına ayrı bir değer katacağını düşünüyoruz.”
“Balın resmi bir onaydan, testten geçmesi lazım”
Yalova Arıcılar Birliği Başkanı Hakan Gündüz ise kestane balında yüzde 1’i aşmayacak şekilde ıhlamur balı, karaçalı balı olması gerektiğini ifade etti. Üreticilerin geçmişten bu yana ürettiği saf balını kıymetini bilmediğine değinen Gündüz, “Aldığımız belgeyle balımızı taçlandırdık. Bu yüzden arıcımız ürününü daha iyi fiyata satma, tüketicimiz de daha iyi bir bala ulaşma imkanı bulacak” ifadesini kullandı.
Arıcılara eğitim vereceklerini ve önümüzdeki 2024’ün bal sezonundan sonra coğrafi işaretli balları piyasaya süreceklerini anlatan Gündüz, “Geçen sene üretilen ballar bu sınıfta sayılmıyor. Balın resmi bir onaydan, testten geçmesi lazım” şeklinde konuştu.
Arıcıdan başlayıp kavanoza girene kadar kalitesi ölçülüyor
Yalova Arıcılar Birliği’nde Yalova kestane balının 850 gramlık ambalajda 550 liradan satışa sunulduğunu söyleyen Gündüz, “Birliğimizin ISO 9001 ve ISO 22000 belgelerimiz var. Gıda kalite yönetimi ve bunun uygulanabilirliğiyle ilgili. ISO belgelerine sahip Türkiye’deki tek birliğiz. Arıcıdan başlayıp kavanoza girene kadar kalitesi ölçülüyor ve denetimleri yapılıyor. Bu belgelerin bizde olması bizim için çok önemli. Bunun sürdürebilirliğini de takip ediyoruz. Bu hususta da tüketicimiz çok rahat bir şekilde balı tüketebilir” diye konuştu.