Zafer Tunç

Veli gözüyle eğitimde deprem!

Zafer Tunç

Yaşanılan son doğal afet; ülkemizde eğitime ara verilmesi, online eğitime geçilmesi gibi tartışmaları beraberinde getirirken bu meseleyi öğretmenler ve velilere konuşmanın yararlı olacağı kanısındayım.

Bir eğitimci gözüyle değerlendirdiğimde insanın doğa karşısında yaşayacağı tüm sorunlara çözümün bilimsel eğitimden geçtiğine inanıyorum. Bilimsel faaliyetlere daha fazla yatırım yapılmalı, eğitimin her alanında bilim öncelenmelidir. Velilerle yaptığımız bir mülakatta toplumsal talebin de bu yönde olduğunu görüyoruz.

1999 depremini yaşamış bir il olan Kocaeli'nde bir okulda yaptığımız röportajda veliler depremin eğitime etkilerine dair görüşlerini Bülten TV için paylaştılar.

Elif Yavaşcı: "15 YAŞINDAKİ KIZIM AKŞAMLARI BENİMLE VEDALAŞARAK UYUYOR"

"Depremi duyduktan sonra ilkokuldaki öğrencim okula gitmek istemedi. Ya okuldayken deprem olursa diye endişelendi. 15 yaşındaki kızım ise akşamları yatarken de benimle vedalaşarak uyuyor. Çocuklarım psikolojik olarak etkilendi. Haberlerdeki görüntülerden uzak tutsam da her şeyin farkındalar. Bu yüzden bilinçlenmeleri için felaketi kısmen anlatmaya çalıştım. Marmara'nın depremde riskli bölge olması beni endişeye sevk ediyor ve bu bölgede bir deprem beklentisi söz konusu bu yüzden endişelerimiz artıyor. Kendimiz yaşam üçgeni ve deprem çantası gibi önlemler alsak da bunların yeterli olacağını düşünmüyorum. Televizyon ve deprem haberleri öğrencilerimizi psikolojik olarak etkiledi. Okulda bu süreci atlatmaları için motive edici aktivitelere ihtiyaç duyuyorlar. Ayrıca yaşadığımız bölgede toplanma alanlarına ihtiyaç var. Tabi ki eğitimde etkileniyor. Eğitime ara verilmesi çocukların okuldan uzaklaşmasına yol açıyor. Online eğitim konuşuluyor. Bu durum teknoloji bağımlılığına yol açıyor. Ben şahsen yüz yüze eğitimi daha yararlı buluyorum."

Yasemin Uğur: "ÇOCUKLARIM DEPREM OYUNU OYNUYOR"

"1999 depreminde Gebze'deydim. Evimiz yıkılmadı ama depremi yakından hissettik ve o dönem yaklaşık 1 buçuk ay dışarıda yattık. 1 buçuk ay sonra şiddetli bir yağmurda mecbur kalıp eve geri dönmüştük. O dönemde öğrenciydim. Okulumuz riskli olduğu için kurulan prefabrik okulda derslere devam etmiştik. Kahramanmaraş depremi olunca yine aynı huzursuzluğa kapıldım. Çocuklarım oyun oynarken bile "Deprem oldu evimiz yıkıldı." diye oyun oynuyor. Gece olası bir depremde çocuklarımıza yetişebilir miyiz endişesi ile uyuyamıyorum. Deprem nedeniyle öğrenci nakilleri artacak ve zaten kalabalık olan sınıflar belki daha da artacak. Derslerin daha verimsizleşeceği kaygısını da taşıyorum. Online eğitime sıcak bakmıyorum. Şu anda ortaokulda olan öğrencimiz koronavirüs salgınında uzaktan eğitim aldı. İnternet kesintisi, ses gibi sorunlar yaşadık. Verimli olmadı. Çocuklara ve hatta biz velilere okulda psikososyal destek verilmesini istiyoruz."

Nazire Palo: "AKLA İLK GELEN EĞİTİME ARA VERİLMEMESİ OLMAMALI"

"Kahramanmaraşlıyım. Elbistan ilçesinden. Deprem ailemin yaşadığı yerde oldu. Yakınlarımdan 7 kişi vefat etti. İçlerinde bir bebek ve 16 yaşında bir lise öğrencisi de vardı. Çok üzüldüm ve psikolojik olarak inanılmaz etkilendim. Bölgede çadır ihtiyacı halâ var. Gerekenin yapılmasını rica ediyoruz. Ben öğrencimin kendi odası olmadığı için ders çalışırken zorlandığına sürekli tanık oldum. Deprem bölgesindeki çocuklar çadırda nasıl ders yapacaklar hiç bilmiyorum. Bu tür afetlerde akla ilk gelen çözüm eğitime ara verilmesi oluyor. Oysa eğitim hiç aksamamalı bence. Uzaktan eğitime karşı değilim ama yüz yüze eğitim daha yararlı oluyor. Online eğitim tamamlayıcı olarak kullanılmalı. Ayrıca doğal afetler konusunda yeterli düzeyde eğitimli değiliz. Toplum olarak afetlere hazırlıklı olmak için tedbirler almalıyız. Eğitimler,seminerler almak bir çözüm olabilir. Japonya bu konularda nasıl tedbirler alıyorsa biz de alabiliriz. Oğlumun depremden sonra korkularının arttığını gözlemledim. Kendisini güvende hissetmesi için çaba gösteriyorum ama kendimde bir o kadar tedirginim. Oturduğum evin depreme dayanıklı olup olmadığını bilmiyorum. Evlerimizin ve okullarımızın depreme dayanıklı olup olmadıkları konusunda testler yapılmasını, denetlenmesini rica ediyorum. Umarım okullar bu konuda güvenlidir. Öğrencilerimizin okula güvenli bir şekilde devam etmesini istiyorum."

Bir eğitimci olarak velilerimizin bu endişelerine katıldığımı ifade etmek isterim. Yaşadığımız bütün sorunların çözümünü eğitim meselesinde aramalıyız. Güçlü bir eğitim metodolojisi kurarak bu konuda yaşanılan kaygılara çözüm üretmeliyiz. Bir sonraki yazıda öğretmenlerin gözünden depremin eğitime etkisini değerlendireceğiz.

Yazarın Diğer Yazıları