Van'da akademisyenler tıbbi ve aromatik bitkilerin hasadı için gün sayıyor
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümünde görevli akademisyenler, yetiştirdikleri tıbbi ve aromatik bitkileri hasat etmek için gün sayıyor.
Van'da farklı ürünlerin yetiştirilebildiğini çiftçilere göstermek, verim ve kar hesabı yapmalarını sağlamak isteyen Ziraat Fakültesi Dekanlığı, 3 yıl önce kampüs yerleşkesindeki 15 dönüm alana aromatik ve tıbbi bitkiler bahçesi kurdu. Burada tıbbi ve aromatik birçok bitki türünü yetiştiren akademisyenler, aynı zamanda ülke ekonomisine katkı sağlayacak yağ bitkilerinin üretiminin artırılmasına yönelik çalışmalar da yürütüyor.
Nane çeşitleri, oğul otu, ekinezya, civanperçemi, dağ çayı, sarı kantaron, ıtır, kekik, melisa, safran, ters lale, süsen, sümbül, lale, kuzu kulağı, yabani sarımsak ve otlu peynirde kullanılan bitkilerin de bulunduğu 300 çeşit bitkinin yetiştirildiği bahçede, tropikal bitkilerin adaptasyon süreçleri de oluşturulan seralarda takip ediliyor.
Çiftçilerin teşvik edilmesinin amaçlandığı çalışmada kar amacı güdülmediği için hasat döneminde elde edilen ve sağlık, gıda, kozmetik gibi birçok sektörde kullanılan bitkiler, çiftçilere ve misafirlere veriliyor, bilimsel araştırmalarda kullanılıyor. Yöreye has otlu peynirde kullanıldığı için vatandaşlar tarafından kırsal bölgelerde yoğun olarak toplanan birçok bitki türü de bahçede oluşturulan alanda yetiştirilerek koruma altında tutuluyor.
Ekinezya, civanperçemi ve lavantaların yetiştirildiği bölümü gezen ziyaretçilerin rengarenk bitkilerin arasında fotoğraf çektiği bahçede, 27 Temmuz'da hasat yapılması planlanıyor.
Van YYÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Tunçtürk, her yıl bahçeyi genişleterek daha fazla üretim yapmayı hedeflediklerini söyledi. Geofit bahçesinde 120 bitki türünün bulunduğunu belirten Tunçtürk, bu bilgileri verdi:
“60 TÜR BİTKİ İÇİN YETİŞTİRME TEKNİKLERİNİ ARAŞTIRIYORUZ”
"Kardelenler, çiğdemler, süsenler, sümbüller, nergisler, ters laleler, laleler ve safran bulunuyor. Tıbbi aromatik bahçemizde de kültürü olan, ekonomik değeri bulunan bitkiler var. Aşırı otlatılma ve toplanma sonucu nesli tükenme tehlikesi altındaki türler var. Otlu peynirde kullanılan 60 tür bitki için yetiştirme tekniklerini araştırıyoruz. Bunlardan 30'unun üretimini yaptık. Otlu peynirde kullanıldığı için bölgemizde yoğun olarak toplanan 8-9 allium türü bitki, dağ reyhanı, kekik türleri, siyabo, soh, sirmo, mende ve heliz gibi türler tükenme tehlikesi altında. Koruma çalışması yürüyoruz. Bu bitkiler yüksek rakımda yetişen özel bitkiler. Sirmo dışındakiler daha çok sulak olmayan dağ yamaçlarında yetişiyor. Bunları uygun tekniklerle yetiştirdik.
Diğer türler ise batıda yetişen türlerle aynı özellikleri taşıyor. Amacımız bitkilerin doğada tamamen yok olmasının önüne geçmek ve ekonomik değeri yüksek bitkilerin üretimini çiftçiler aracılığıyla yaygınlaştırmak. Bunun önünü açıyoruz."
Özellikle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan bitkilerin üretimine yoğunlaştıklarını belirten Tunçtürk, şunları kaydetti:
"Nesilleri yok olma tehlikesi altında olanları koruma altına aldık. Bunların yanında özellikle ekonomik getirisi fazla olan bitkileri tercih ediyoruz. Bu yıl üçüncü kez hasat bayramını yapacağız. Çiftçilerimizi buraya getirerek bilgilendireceğiz. Bilgilendirmemiz sonucu bir çiftçimiz 5 bin dönümde ekinezya üretimine başladı. Yine lavanta üretimi yapan çiftçilerimiz var. Ciddi şekilde kazanç elde ediliyor. Amacımız alternatif üretimi yaygınlaştırmak. Bunun için ekonomik getirisi fazla olan bitkileri yetiştiriyoruz."
Bilimsel alanda çalışma yapanlar için iyi bir ortam sağladıklarını, bazı akademisyenlerin doktora çalışmalarını bahçede yaptıklarını anlatan Tunçtürk, şöyle devam etti:
"Hem yenilebilir hem de tıpta kullanılabilir bitkiler var. Bitkilerin bütün kimyasal özelliklerine bakıyoruz. Tıbbi olarak nerelerde kullanılacağını araştırıyoruz. İnsanlar, gezi ve fotoğraf günleri kapsamında burayı ziyaret ediyorlar. Hem bilgi ediniyorlar hem de doğal stüdyoda fotoğraf çekme imkanına kavuşuyorlar. Ülke olarak son yıllarda aromatik ve tıbbi bitkilerin üretiminde iyi duruma geldik. Her yıl ekim alanlarımızda artış var. Sadece katma değeri yüksek ürün elde etmede sorun yaşıyoruz. Yani bitkileri ilaca dönüştürmede bir takım eksikler var. Amacımız bu bitkilerin yaygınlaşmasını sağlamak. Bölgede özellikle kuraklığa dayanıklı bitkilerin yetiştirilmesini amaçlıyoruz."