Uzman doktordan uyarı
Uzm. Dr. Nevin Aykol çocuk ve gençlerin sağlığı hakkında uyardı!
Pandemi döneminin insan yaşamı üzerinde etkileri halen araştırıma konusu. Bu dönem, gerek sosyo-ekonomik gerek ruhsal anlamda toplum ve insan yaşamı üzerinde büyük değişliklere yol açtı. Bunun yanı sıra çocuk ve ergenlerin yaşam pratikleri tamamen değişti. Okulların kapanması, yeni bir eğitim modelinin başlaması, sosyal alanlarının kıstlanması ile birlikte günlük hayatlarının işleyişi tamamen değişti.
Pandemi döneminin çocuk ve ergenler üzerindeki etkileri hakkında konuşan Uzm. Doktor Nevin Akyol; 'Küresel salgının çocuk ve ergenler üzerinde bıraktığı etkilerin göz ardı edilmemesi ve mutlaka uzmanlardan destek alınması gerekiyor.'
Akyol, bu dönemim çocuk gelişimi üzerindeki etkilerinden bahsetti: "Her yaştaki çocuk ve ergenin bilişsel, soyal, ruhsal, fiziksel gelişimi için ev dışı ikili ve/veya grupsal ilişkilere ihtiyacı vardır. Bilişsel gelişimi defter kitap, öğretmen yolu ile anlatımın dışında çocuğun etrafından aldığı uyarılarla gördüklerini, dokunduklarını, deneyimledikleriyle de oluşur. Örneğin, doğadaki bir hayvana, bitkiye dokunarak, onunla ilgili soruyu birilerine sorarak öğrenir. Sıcağı, yağmuru, karı, buzu görüp dokunarak deneyimler, onlar hakkında sorular sorarak bilgilenir. Pandemide 1,5 yıla yakın bir dönem evde kalan 18 yaş altı çocuk ve ergenler bunlardan mahrum kaldılar. Fiziksel olarak çocuğun büyüyüp gelişmesi sadece beslenmesi değil koşup zıplamasına, ağaca tırmanmasına, yüksekten atlamasına da bağlıdır. Çocuklar aylarca evde kalarak hatta ekran karşısında oturarak, sağlıklı gelişmesinin aksaması dışında kilo alma sorunuyla karşılaştılar.
Ruhsal ve sosyal gelişim ise en çok etkilenen alan oldu. Çocuklar küçük yaşlarda hayatı önce evde anne-babalarının aracılığıyla, daha sonra da yaşıtları ve diğer çocuklarla kazandığı ilişkiler aracılığıyla öğrenir. İkili ve grup etkinlikleri ve oyunları ile dış dünyayı tanırken kendi benliğini tanımayı ve pekiştirmeyi öğrenir. Özellikle ergenlik döneminde yaşıtlarıyla bir arada olmak kimlik kazanım sürecinin olmazsa olmazıdır. Ergen, kendini arkadaşının ona bakışında, tutum ve tavrında bulur. Onun içindir ki bu dönemde arkadaş ilişkileri, anne-baba ile olan ilişkilerden daha çok önem kazanır. Spor, sanat etkinliklerinde yine bu dönemdeki kimlik oluşumunda etkilidir. İşte 1,5 sene gibi bir süre evde kalmaları bu sürece sekte vurdu. Evdeki bilgisayar, akıllı telefon, sosyal medya araç gereçleri ile ikili ilişkilere kısmen girdikleri varsayılabilir ancak bu defa bunların komplikasyonu olan ekran, dijital oyun alışkanlıkları hatta bağımlılığı sorunu ile karşı karşıya kalındı."
Çocukların pandemide yaşadıkları süreci değerlendiriken rusal sağlıklarından da bahseden Akyol: "Sıklıkla evde kalınması ve az kişi ile ilişki kısıtlanması çocukları depresif, kaygılı, hırçın ya da çekingen olmaya, özgüven yitimine bağlı başarı düşüklüğüne ittiği görülüyor. Aile içi iletişim ve ilişkilerde de bazı olumsuzlukların örneğin ebeveyn-çocuk/ergen inatlaşmaları, aşırı müdahaleler ya da ihmallerin yaşandığı gözlendi. Özellikle ergenlik döneminde bu müdahaleler kaygı ve davranış bozukluklarını tetikleyebiliyor. Yine sportif aktivitelerin örneğin takım oyunlarının durması okul çağı ve ergenlik dönemindekileri olumsuz etkiledi. Tüm bunlar sağlıklı gelişimin yanı sıra sosyalleşmeyi, sosyalleşirken çocukların hayatı öğrenmesini, ergenlerin kimlik kazanım ve dürtü kontrolü süreçlerini aksattı. Yaşadığımız pandemi dönemi çocuklarımızın gelişmelerini, ruh sağlığını beden sağlığı kadar hatta daha çok tehdit etti." dedi.
Uzm. Dr. Aykol, salgının sürecinin başarıya etkisi ile ilgili olarak, uzaktan eğitimin etkilerine bakıldığında ve klinik örneklerden de yola çıkarak öğrenme pratiğinin yetersiz kaldığının söyleyebileceğini kaydetti. Öncelikle dikkat ve konsantrasyon sorunlarının arttığını, öğrenme, bilgi edinme, başarma motivasyonunun azaldığını hem çocuğun kendi bildirimi hem de ailenin gözlemlerine dayanarak söyleyebileceğini aktaran Akyol, özellikle ergenlerin, lise eğitiminde olanların geleceğe ait umut ve beklentilerinin zedelendiğine de sıklıkla tanık olduklarını sözlerine ekledi.