Uluslararası bilim insanları, biyoçeşitlilik merkezinde araştırma yapacak
Atatürk Üniversitesi Biyoçeşitlilik Uygulama ve Araştırma Merkezi bünyesinde kurulan Biyoçeşitlilik Bilim Müzesinde Türk bilim insanları ile birlikte ortak araştırmalar yürütmek için Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya Federasyonundan gelen bilim insanları, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı'yı ziyaret etti.
Atatürk Üniversitesi Biyoçeşitlilik Uygulama ve Araştırma Merkezi bünyesinde kurulan Biyoçeşitlilik Bilim Müzesinde Türk bilim insanları ile birlikte ortak araştırmalar yürütmek için Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya Federasyonundan gelen bilim insanları, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı’yı ziyaret etti.
“TÜBİTAK-BİDEB 2221 Konuk Bilim İnsanı Destekleme Programı” kapsamında ABD’nin Smithsonian Enstitisü Ulusal Doğa Tarihi Müzesinden Dr. Sci. Alexander Konstantinov (National Museum of Natural History, Smithsonian Institute, Washington), Rusya Bilimler Akademisi Zooloji Enstitüsünden Dr. Sci. Mark Volkovich (Zoological Institute Russian Academy of Sciences, St. Petersburg) ve Botanik Enstitüsünden Prof. Dr. Vladimir Dorofeev (Komarov Botanical Institute Russian Academy of Sciences St. Petersburg) ortak projeler kapsamında, Biyoçeşitlilik Bilim Müzesi kurucu direktörü Prof. Dr. Levent Gültekin ve proje ekibinden Iğdır Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Neslihan Gültekin ile birlikte 40 gün süreyle biyoçeşitlilik üzerinde doğa incelemeleri ve taksonomik araştırmalar yürütecekler.
Dünya Literatürü İçin Yeni Türün Varlığı Tespit Edildi
Bu bağlamda Rektör Çomaklı ile bir araya gelen konuk bilim insanları, gerçekleştirdikleri çalışmalardan bahsederek, burada bulundukları süre içerisinde gerek doğa araştırmaları gerekse koleksiyon incelemeleri sonucunda Türkiye fauna ve florası, dünya literatürü için bir seri yeni türün varlığını tespit ettiklerini belirttiler. Taksonomist bilim insanları, Hakkari’den Bursa Uludağ’a kadar 40 lokasyonda incelemelerde bulunarak yürüttükleri araştırmalarda biyoçeşitliliğin antropojenik olarak baskı altında olduğunu, türlerin soylarının tükenmeden bir an önce tespit edilmesi gerektiğini vurguladılar.
Türkiye’nin tür zenginliği açısından dünyanın en zengin bölgelerinden biri olduğunu belirten bilim insanları; türlerin keşfi, tanılanması ve biyoçeşitliliğin koruması için topluma bilgi aktarılması açısından Atatürk Üniversitesi Biyoçeşitlilik Bilim Müzesinin çok önemli roller üsteleneceğini ifade ederek, Rektör Prof. Dr. Çomaklı’ya müze projesine sağladığı önemli desteklerinden ve misafirperverliğinden dolayı ayrıca teşekkür ettiler.
“Araştırmacı Olarak Gelen Bilim İnsanlarına Kapılarımız Daima Açıktır”
Ziyaretleri için konuklarına teşekkür eden Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı ise Uluslararası Biyoçeşitlilik Sözleşmesi ve Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri doğrultusunda Atatürk Üniversitesinde gerçekleştirilen çalışmalardan bahsetti.
Rektör Çomaklı: “Ülkemize ait biyoçeşitliliğin bilimsel olarak analiz edilmesi ve korunması için beş yıldır sürdürdüğümüz kapsamlı projeler sonucunda ülkemiz için önemli bir gereklilik olduğuna kanaat getirdiğimiz Biyoçeşitlilik Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Biyoçeşitlilik Bilim Müzesi projesini hayata geçirdik. Çok yakın bir zamanda devlet büyüklerimizin de teşrifiyle resmi açılışını planladığımız müzenin sahip olduğu modern laboratuvarlar, çeyrek milyonu aşkın bilimsel koleksiyonlar, uluslararası nitelikte bilimsel sergiler ve interaktif eğitim üniteleriyle araştırma merkezimiz, bilimin toplumla buluştuğu bir cazibe merkezi haline gelmiştir. Dünyanın çeşitli bilim merkezlerinden Atatürk Üniversitesine araştırmacı olarak gelen bilim insanlarına kapılarımız daima açıktır. Bilimsel ve akademik camiaya katkı sunacak her türlü çalışmaya gereken desteği vermeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.