Türkiye obezitede Avrupa birincisi
Dünya Sağlık Örgütü'nün açıkladığı verilere göre Türkiye, obezite de Avrupa'da birinci sırada yer alıyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nün açıkladığı verilere göre Türkiye, obezite de Avrupa’da birinci sırada yer alıyor.
Avrupa Obezite Raporu’na göre Türkiye’de yetişkinlerin yaklaşık yüzde 59’u aşırı kilo ve obezite ile karşı karşıya kalıyor. Obezite görülme oranı erkeklere oranla kadınlarda daha yüksek. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Hastanesi Endokrin ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı öğretim üyelerinden Doç. Dr. Barış Sarıakçalı, Türkiye’de ki obezite durumunu değerlendirdi.
Obezitenin bir çok sağlık sorununa yol açtığını söyleyen Sarıakçalı, “Özellikle Tip 2 diyabetin sebeplerinden biri obezitedir. Hipertansiyon, Hiperlipidemi, Kalp Damar Hastalıkları, Uyku Apne Sendromu, Osteoartroz (Eklem kireçlenmesi) ve bazı kanserler yine obezitenin getirdiği sağlık sorunlarından biridir. Obezitede genetik önemli bir faktördür. Bunun dışında kilonun artmasının en önemli sebeplerinden bir tanesi, aşırı kalorili yiyecekler tüketilmesi ve hareketin azalmasıdır. Kişilerin vücut kitle indeksini ölçerek obezite tanısını koymaktayız. Hastaların vücut kitle indeksi 30 ve üzerindeyse obezite tanısı koyuyoruz. Türkiye’de 2011 yılında yapılan bir çalışmada obezite sıklığı, kadınlarda erişkin nüfusta yüzde 44, erkeklerde yüzde 27 olarak bulunmuştur. Türkiye’de her erişkin 3 bireyden birinin obez olduğu bilinmektedir. Avrupa’da obezite de Türkiye’nin birinci sırada yer aldığı bilinmektedir." dedi.
“Obezite, kadınlarda daha sık görülmekte”
Erkeklere oranla kadınların daha az hareket etmesinden dolayı obezitenin kadınlarda daha sık görüldüğünü söyleyen Dr. Sarıakçalı, ”Obezite, kadınlarda hareketlerin daha az olması, beslenmenin kötü olması, hamur işi gıdalar ve ekmeğin fazla tüketilmesi, teknolojik araçların kullanımının yaygınlaşması sonucu hareketin azalması nedeniyle daha fazla görülmektedir. Beslenme konusunda biz diyetimiz de karbonhidrat yağ ve proteinleri belirli oranlarda almalıyız. Aldığımız yiyecekler yüzde 50 karbonhidratlardan, yüzde 20-25 proteinlerden, yüzde 20-25 de yağlardan oluşmalıdır. Basit karbonhidratlar dediğimiz, reçel, çikolata, bal gibi gıdalar yerine, kompleks karbonhidratlar tercih edilmelidir. Ekmek bunun örneği, tahıllar bunun bir örneği. Bunlardan yeterli ve dengeli düzeyde almayı öneriyoruz. Yağlar konusunda da doymuş yağlar değil de doymamış yağlar olan, zeytinyağı, ayçiçek yağının tüketilmesini öneriyoruz. Protein konusunda ise hastalarımıza imkanları dahilinde balık, yağsız et tüketmesini önermekteyiz” ifadelerini kullandı.