Tatvanlı kadınlardan Filistin için 'sessiz oturma' eylemi
Bitlis'in Tatvan ilçesinde bulunan Filistinli Kadınlarla Dayanışma İnisiyatifi, İsrail'in Gazze'de yaptığı soykırıma karşı 'sessiz oturma' eylemi düzenlendi.
Bitlis’in Tatvan ilçesinde bulunan Filistinli Kadınlarla Dayanışma İnisiyatifi, İsrail’in Gazze’de yaptığı soykırıma karşı “sessiz oturma” eylemi düzenlendi.
Bitlis’teki STK’ların kadın kolları tarafından oluşturulan Filistinli Kadınlarla Dayanışma İnisiyatifi, yaşanan vahşet ve soykırıma tepki göstermek amacıyla Tatvan Yaşam Alışveriş Merkezi önünde “sessiz oturma” eylemi düzenledi. Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan eylemde inisiyatif üyeleri adına basın açıklamasını okuyan Emine Kaplan, İsrail’in Gazze’de uyguladığı soykırıma dikkat çekerek, “İsrail’in Gazze Şeridi’nde 15 gündür sürdürdüğü katliama ‘dur’ demek için buradayız. Bizler vicdan sahibi sivil toplum örgütlerinin kadın temsilcileri ve anneler olarak bizimle aynı duyguları paylaşan herkesi işgalci İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarını bir an önce durdurması için harekete geçmeye davet ediyoruz” dedi.
Apartheid rejiminin, yaklaşık yüz yıldır Filistinlilerin topraklarını işgal ederek defalarca katliam gerçekleştirdiğini ifade eden Kaplan, “Rejim, 2 milyondan fazla insanın yaşadığı Gazze Şeridi’ne ise 17 yıldır abluka uygulayarak bölgeyi adeta bir toplama kampına çevirdi. Gazze Şeridi’ne yönelik yıllardır süren bombalı saldırılarda sahilde piknik yapan aileleri, sokakta oyun oynayan çocukları, hastanelerde tedavi bekleyen hastaları, ibadethaneleri, insanın en güvenli sığınağı olan evlerinde aileleri, en çok da kadın ve çocukları hedef aldı. Maalesef Gazze’de hiçbir yer güvenli değil. Gazze’de devam eden saldırılarda okullar, camiler, hastaneler vurularak dünyanın gözü önünde savaş suçu işleniyor. İşgalci İsrail yönetimi, askerlerine yargılanmayacaklarının güvencesini vererek bunun yolunu açtı ve tam 15 gündür bütün uluslararası hukuk kurallarını ve insanlığı ayaklar altına aldı. Bu sürecin son halkası olarak Gazze Şeridi’nde gerçekleştirdiği katliamlarda yine yüzlerce kadın ve çocuk işgalcilerin açık hedefi oldu. 17 Ekim Salı gecesi İsrail’in El-Ehli Baptist Hastanesini bombalaması sonucu büyük kısmını çocuk ve kadınlardan oluşan 500’den fazla insan katledildi. İşgalci İsrail, daha güvenli olduğunu düşündükleri için sığındıkları hastanenin bahçesinde oyun oynayan, yemek yiyen ve savaş ortamında yaşama tutunmaya çalışan masum çocuk ve kadınları vahşice katletti. Anneler ve babalar çocuklarının paramparça olan cesetlerini toplayıp poşetlere koyarak defnetmek zorunda kaldı” şeklinde konuştu.
İsrail’in her 15 dakikada bir üç çocuk katlederek Gazze Şeridi’nde dünyanın gözü önünde soykırım uyguladığını belirten Emine Kaplan, “Filistin’den her geçen dakika acı haberler alıyoruz. Şu ana kadar işgalci İsrail’in Gazze Şeridi’ne gerçekleştirdiği saldırılarda binden fazlası çocuk olmak üzere 4 bine yakın kişi öldürüldü. Gazze Sağlık Bakanlığı, işgalci İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’inin kadın, çocuk ve yaşlılardan oluştuğunu ve bombalanan bina enkazında kalan bin 300 kişiden haber alınamadığını, bunlardan 600’ünün yine çocuklardan oluştuğunu açıkladı. Tablo çok acı. İşgalci İsrail her 15 dakikada bir üç çocuk katlederek Gazze Şeridi’nde dünyanın gözü önünde soykırım uyguluyor. Bizler vicdan sahibi sivil toplum örgütlerinin kadın temsilcileri ve anneler olarak; dünya liderlerini, uluslararası sivil toplum kuruluşlarını, Birleşmiş Milletleri, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesini, Uluslararası Ceza Mahkemesini, İslam İşbirliği Teşkilatını, Arap Birliğini, Dünya Sağlık Örgütünü, siyasi aktörleri ve kamuoyunu işgalci İsrail’in Gazze Şeridi’ne uyguladığı soykırımı durdurması için harekete geçmeye ve işgalci İsrail’e yaptırım uygulamaya davet ediyoruz. Biz, Filistinli kadın ve çocukların yanında olduğumuzu göstermek adına şu andan itibaren bu alanda sessiz bir oturma eylemi başlattığımızı kamuoyuna duyuruyoruz. Vicdan sahibi herkesi Filistinli kadın ve çocuklara destek vermeye ve onlara sahip çıkmaya davet ediyoruz” dedi.
Basın açıklamasının ardından kadınlar oturma eylemine geçti.