Tarihi saate babadan kalan miras
Tepsi Minare ya da halkın bildiği isimle Erzurum Saat Kulesi ilginç detaylarıyla dikkat çekiyor. Erzurum Kalesi'nin içinde bulunan bu ecdat yadigrı, tarihi süreç içinde çok farklı amaçlar için kullanıldı. Bu günlerde ise lemindeki ay-yıldızı, dakik olarak doğru çalışan tarihi saati ve minaresinden her gün yükselen beş vakit ezanıyla ziyaretçilerinin hayranlığını kazanmaya devam ediyor.
Tepsi Minare ya da halkın bildiği isimle Erzurum Saat Kulesi ilginç detaylarıyla dikkat çekiyor. Erzurum Kalesi’nin içinde bulunan bu ecdat yadigârı, tarihi süreç içinde çok farklı amaçlar için kullanıldı. Bu günlerde ise; âlemindeki ay-yıldızı, dakik olarak doğru çalışan tarihi saati ve minaresinden her gün yükselen beş vakit ezanıyla ziyaretçilerinin hayranlığını kazanmaya devam ediyor.
Her gün 65 basamak tırmanıyorlar
Erzurum Kalesi’nin içinde bulunan ve binlerce ziyaretçinin uğradığı Tepsi Minare, aynı zamanda şehri kuşbakışı izleme imkânı da veren bir seyir terası görevi görüyor. Minarenin üzerindeki tarihi saat ise dakik olarak zamanı doğru gösteriyor. Bunun için de ciddi bir emek harcanıyor. 24 saatlik ağırlık sistemiyle çalışan mekanizmayı kurmaktan başka çare yok. Tarihi saat her gün 10:30’da görevliler tarafından kuruluyor. Bu işlem 24 saatte bir tekrarlanıyor. Saati kurmak için her gün 64 basamak tırmanan görevliler, bu işi hem benimsemiş hem de çok seviyorlar. Saatin durması ya da yanlış göstermesi ihtimaline karşı yine gün içinde dışardan kontroller yapılıyor.
Babadan miras kalan bir gönüllü hizmet
Erzurum’un dört bir tarafından görülen Tepsi Minare’de bulunan tarihi saat kayıtlara göre ilk olarak 1848 yılında daha sonra 1881’de konuldu. Saatin üzerinde ise 1877 tarihi var. Tarihi saatin dilinden ise sadece Erzurum’da baba mesleğini sürdüren Saatçi Halit Özyurt ve ekibi anlıyor. Geçtiğimiz yıllarda saatin büyük bakımını yapan ve arıza olduğu zaman da hemen koşup gelen Saatçi Halit Özyurt, bunun babası tarafından kendisine bırakılan bir miras olduğunu söylerken, “Rabbim canımıza sağlık verdiği sürece hiçbir karşılık beklemeden bu ecdat yadigârının bakım ve tamirini yapmaya devam edeceğiz. İnşallah oğlumda tıpkı benim gibi saatçi mesleğini sürdürüyor ve ihtiyaç olduğunda Tepsi Minare’nin saatinin her türlü işini yapacaktır. Tıpkı babamın bana devrettiği gibi bende bu görevi oğluma miras olarak bırakacağım.” dedi.
“Babam 1970’de, ben 2020’de tamirini yaptık”
Saatçiliğin baba mesleği olduğunu ve bununla her zaman gurur duyduğunu belirten Halit Özyurt, “1970 yılında bozulan saatin tamirini babam yapmıştı. O günleri çok iyi hatırlıyorum ve çırak olarak babamın yanındaydım. 50 yıl sonra yani 2020 yılında aynı şekilde bozuk olan tarihi saati tamir etmek ve tekrar çalıştırmak bana nasip oldu. Erzurum Kültür Müdürlüğümüzün talebi üzerine geldik ve saatin bazı parçalarını sökerek tamirini yaptık. Bozulan çarklarını sanayide arkadaşlarımızın desteğiyle yeniledik. Böylece saat yeniden çalışmaya başladı. Sonrasında ne zaman sıkıntı olursa gerekli müdahaleleri yapıyoruz. Oğlumda benim gibi baba mesleğini devam ettiriyor. Şehirlerin şiarları vardır. Tepsi Minare Erzurum’un şiarlarından birisidir. Tıpkı Çifte Minareli Medrese, Ulu Camii, Üçkümbetler, Yakutiye ve diğer ecdat yadigarları gibi. Minaredeki saatte ise eserin ruhudur ve hep birlikte onu yaşatmamız lazım. Saatin 24 saat boyunca çalışması hepimizin sorumluluğundadır ve bu şekliyle kadim Erzurum’a anlam katmaktadır. Her gün kurulması gerekmektedir ve biraz zahmetli bir iştir. Ama Kültür Müdürlüğü’nde çalışan arkadaşlarımız bu manada örnek bir fedakârlık ve emek göstermektedir” şeklinde konuştu.
Kale Mescidi’nin minaresi olarak yapıldı
Erzurum’da İslami döneme ait en eski eserlerden biri olarak kabul edilen Tepsi Minare, 12. yüzyıl ortalarında Saltuklu Hükümdarı Ebu’l Kasım tarafından İç Kale Mescidi’ne minare olarak yaptırıldı. İç Kale’nin güneydoğu köşesinde sur duvarına bitişik olarak yükselen yapının kaidesi kesme taştan, gövdesi tuğladan silindirik şekilde inşa edildi. XVI. yüzyılın başlarında minarenin üst kısmı yıkılmış, ilk olarak 1848 yılında, daha sonra 1881 yılında saat yerleştirilerek "Saat Kulesi" ve aynı zamanda Gözetleme Kulesi olarak kullanılmaya başlandı.