Tarihi elleriyle birleştiriyorlar
Kayseri tarihini 6 bin yıl önceye dayandıran arkeolojik bulgu ve belgelerin gün ışığına çıkarıldığı Kültepe Kaniş-Karum Ören Yeri'nde bulunan eserler çeşitli işlemlerden geçirildikten sonra birleştirilerek müzeye kazandırılıyor.
Kayseri tarihini 6 bin yıl önceye dayandıran arkeolojik bulgu ve belgelerin gün ışığına çıkarıldığı Kültepe Kaniş-Karum Ören Yeri’nde bulunan eserler; çeşitli işlemlerden geçirildikten sonra birleştirilerek müzeye kazandırılıyor.
Kültepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu; "Kayseri-Sivas karayolu üzerinde bulunan Kültepe-Kaniş-Karum Ören Yeri’nde Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu başkanlığındaki kazı çalışmaları Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde ve Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin destekleriyle devam ederken, elde edilen bulgular tarihe ışık tutuyor. 6 bin yıllık köklü geçmişi olan Kültepe Kaniş-Karum Ören Yeri’nde kazı çalışmaları 75 yıldır aralıksız devam ederken, kazılarda bulunan eserler ise çeşitli işlemlerden geçtikten sonra uzun zahmetlerin ardından birleştirilerek müzeye kazandırılıyor. Ankara Üniversitesi Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım Bölümü Mezunu Aliye Kurt, eserlerin birleştirilme aşamaları hakkında bilgiler vererek; "Eserlerimiz arkeologlar tarafından bizlere getiriliyor. Eserin durumuna göre önce yıkanıyor, daha sonra tasnif edilip fotoğrafları çekiliyor. Temizliği bittikten sonra sağlamlaştırılması gerekiyorsa sağlamlaştırıyoruz ve eserimizi yapıştırmaya başlıyoruz. Bazen eserlerin bazı kısımları bulunamıyor. Bu bölgelerin kalıpları alınıyor ve daha sonrasında alçıyla tamamlamasını yapıyoruz. Zımpara kullanarak da istediğimiz boyutu elde ediyoruz" dedi. Zahmetli ve sabır isteyen bir iş olduğunu ancak parçaların birleştirildikten sonra eserin bütün olarak ortaya çıkmasıyla mutlu olduklarını kaydeden Kurt; "Kesinlikle sabır isteyen bir iş. Türkiye gibi bereketli topraklarda her yerden eser fışkırıyor. Seven bir insan yapıyorsa çok zevkli bir iş. Sevmeyen bir insan için bunu birleştirmek o kadar zor bir iş ki" ifadelerini kullandı.
Batman Üniversitesi Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım Bölümü Mezunu Mehtap Akyün ise, parça olarak önlerine gelen eserin bütün halde ortaya çıktığını görünce mutlu olduğunu kaydederek; "Arkeologların bize getirdiği eserlerin belgelemesini yapıyoruz. Daha sonra eserin durumuna göre parçaları birleştirmeden önce numaralandırıyoruz. Numaralandırdıktan sonra yapıştırma işlemine geçiyoruz. eksik parçalar için alçı işlemi uyguluyoruz. Daha sonra bir ton açığı olacak şekilde renklendirme yapıyoruz, restorasyonun belli olması için. Parçalar geldikçe biran önce birleştirmek istiyorum. Ortaya çıktığında çok mutlu oluyorum" diye konuştu.
"100 civarında eseri müzeye teslim edeceğiz"
Kültepe Kaniş Karum Kazım Başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu; ören yerindeki çalışmalar hakkında bilgiler vererek; "2023 kazı çalışmaları Temmuz ayının başında başladı. Kasım’ın sonlarına doğru yavaş yavaş çalışmaları bitirmemiz lazım. Tabi asıl yoğunluk olarak çalışmalarımız kazılarda. Kazılarda bulunan birçok eser, küçük buluntuların hepsi değerlendiriliyor. Kazıdan çıktıktan sonra hem değerlendiriliyor; hem konserve ediliyor hem restorasyonu yapılıyor. Bu sene iki arkadaşımız bu sene bulunan eserlerin restorasyonunu hemen hemen tamamlamak üzere. Bazı durumlarda eserleri direk uygulama altına almamız zor oluyor. Onların temizlenmesi, dinlenmesi, gerektiği zaman birleştirilmesi gibi işlemleri yapmamız gerekiyor. Sadece küçük eserler değil diğer tarafta kazı alanında da koruma çalışmaları yapmamız gerekiyor. Hem bakımı, onarımı gibi işlemlerle birlikte onları daha uzun ömürlü bir şekilde gelecek döneme bırakmak için hazırlamak gerekiyor. Kültepe hemen hemen bütün yapıları taş temel üzerine kerpiç duvarlardan oluşmakta. Bunları da uzun süre korumak, saklamak gerçekten zor. Tabi özellikle restorasyon ciddi bir finansal destek istiyor. Kazımızı destekleyen başta Kültür ve turizm Bakanlığı olmak üzere Kayseri Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi’nin destekleri sayesinde bu kadar uzun bir süre çalışabiliyoruz" dedi.
Bu yıl 100 civarında eseri müzeye teslim edeceklerini de sözlerine ekleyen Prof. Dr. Kulakoğlu; "Bulunan her şey aslında bir eserdir. Çanak kırığı da eserdir. Ama müzede sergilenmesi gereken 100 civarında eseri teslim edeceğiz. Yakın zamanda arazi çalışmaları bitip, arkadaşların ellerinden geçtikten sonra eserleri müzeye teslim edeceğiz" şeklinde konuştu.