Selma Kara yazdı: "10 Ocak, Diyadin ve saire…"

Bülten TV Genel Yayın Yönetmeni Selma Kara yazdı: "10 Ocak, Diyadin ve saire…"

Selma Kara yazdı:  &quot10 Ocak, Diyadin ve saire…"
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Doğubayazıt’tan Diyadin’e doğru gelmiştik en son ama bugün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü olunca, önce onun için iki kelâm etmek gerekir diye düşündüm.

Yıllardır bu günün adında geçen ‘çalışan’ kelimesine anlam veremem.

Gazeteci durduğu yerde bile çalışır; eli işlemezse beyni çalışır. Hatta hatta mesleğe çeşitli nedenlerden dolayı ara vermek zorunda kaldığında bile çalışır.

Siz hiçbir avukatın ya da doktorun işsiz kaldığında başka bir meslek mensubu olduğunu söylediğini duydunuz mu?

Pek tabii gazetecilik için de aynı şey geçerlidir.

Kaldı ki, bir zamanlar gazetecilik mesleğine ucundan bucağından bulaşmış olanlar bile –gazete dağıtımı, reklamcılık ya da birkaç kereye mahsus köşe yazısı yazmak gibi- Biz de bir ara gazetecilik yaptık.” deme cüretinde bulunurlar.

‘Cüret’ diyorum, çünkü bu mesleği her türlü olumsuz koşula rağmen inatla sürdürenler asıl cüretli olanlardır.

İşte o nedenle bu kutlama gününün içerisinde geçen ‘çalışan’ kelimesine pek anlam veremem.

Çalışmayandan gazeteci mi olurmuş diyeceğim de, bizim memlekette maalesef öyleleri de var ama tarih sayfaları onlara gazeteci demediğine göre bahsini açmaya bile gerek yok.

Ez cümle, her ne kadar adına pek bir anlam veremesem de, tüm meslektaşlarımın gününü kutlar; bana haber yazmayı öğreten İletişim Fakültesi'nden çok değerli hocam Doç. Dr. Filiz Yıldız'a saygılarımı iletmeyi, duruşundan ve ahlâkından etkilendiğim, kendime örnek almaya çalıştığım ancak 2019 yılında ebediyete intikâl eden duayen gazeteci Mahmut Sabah (meslek erbablarınca Deniz Gezmiş'in yakalanması haberi ve röportajıyla, 1969 kanlı Sivas-Kayseri maçı haberleri başta olmak üzere kendi dönemlerine imza atmış manşetleri ile tanınır) ile geçen yıl koronavirüsten dolayı yitirdiğimiz, yine çalışkanlığı ve azminden çok etkilendiğim, bir süre de Basın Müzesi çalışmalarından dolayı teşriki mesaide bulunup ışığından az da olsa faydalanma şansına eriştiğim Kayseri Gazeteciler Cemiyeti'nin önceki dönem Başkanı Veli Altınkaya'yı rahmetle yâd etmeyi borç bilirim...

***

Diyadin’e gelince…

Doğubayazıt’tan sonra durak noktamız Diyadin oldu.

Hava orada da buz gibiydi.

Kaymakam ve Belediye Başkan Vekili Alper Balcı ile 2021 yılının hizmet açısından nasıl geçtiğine dair bir röportaj yaptık.

Kaymakam Balcı’nın içine sinmedi makamda kaplıcaları konuşmak.

Bir saat sonra kendimizi kaplıcalarda bulduk.

O ne güzellik…

Kaplıcaların altındaki kanyon, arada kalan travertenler bembeyaz kar altında muhteşem görünüyor.

Yanlış duymadınız; traverten.

Burası bir turizm cenneti aslında, hem de el değmemişinden.

Ama tabi bölge uzun yıllar terörden başını kaldıramadığı için bu alanlarda yatırım yapılamamış.

Şimdi şimdi uyanıyor Diyadin ve benzeri yerler…

Kaymakam Balcı burayı canlandırmak için iş insanlarına çağrıda bulunuyor.

İlçenin en önemli problemi yatak sayısı ve dolayısıyla kalacak yer problemi.

Yalnızca bir öğretmenevi var, o da yetersiz.

Bu yıl için, termal otel vasfına alınmış 50 yataklı ve standartları yüksek bir öğretmenevi yapılacak. Milli Eğitim Bakanlığından burası için gerekli ödenek çıkarılmış. Ağrı Valisi Sayın Osman Varol’un girişimleriyle de termal otel vasfına alınmış.

Bu iyi bir haber ancak yine de yeterli değil.

Çünkü günübirlik gelen ziyaretçi sayısı, aslında konaklama imkânı olsa buranın yerli ve yabancı turistleri ağırlayacağına işaret...

E bir de Kaymakam Balcı’nın turizmi canlandırmaya dönük diğer faaliyetleri var; yürüyüş yolları, kayak tesisi gibi…

Kaymakam Balcı marifetiyle bu kadar iş yapılması bile büyük iş.

Şimdi bu büyük işe omuz vermek lazım ki, Diyadin de, Doğu da, memleket de kalkınsın…

Diyadin’deki çalışmalar bunlarla mı sınırlı, elbette değil.

Onlar da bir sonraki yazıda…

(Devam edecek)

Bakmadan Geçme