Bilim insanları Güney Asya kökenli insanların yüzde 60'ının ve Avrupa kökenli insanların  ise yüzde 15'inin genin yüksek riskli versiyonuna sahip olduğunu söyledi. Yapay zeka ve yeni moleküler biyoloji teknikleri kullanıldı Bilim insanları yürüttükleri çalışmadahilind, daha önceki genetik çalışmaları baz alarak, artan risklerden sorumlu olan LZTFL1 adlı geni tam olarak tespit edebilmek için yapay zeka ve yeni moleküler teknolojiden oluşan bir kombinasyondan yararlandı.

KOVİD-19 TOPLUMLARDA EŞİT SEYRETMİYOR

Çalışmanın baş yazarı Prof. Dr. James Davies, riskli genin tüm popülasyonları eşit şekilde etkilemediği yönündeki tespitinin çok değerli olduğunu vurguladı. Fakat, özellikle çeşitli faktörlerin her bir kişinin bireysel Kovid-19 riskinde etkili olduğunu açıkladı. Ve bunu duruma yaş faktörünün özelikle dahil olduğunu belirtti. Davies, "Bazı toplulukların pandemiden neden özellikle kötü şekilde etkilendiğini açıklamada sosyo-ekonomik faktörlerin de önemli olduğunu görüyoruz. Genetiğimizi değiştiremesek de, sonuçlarımız daha yüksek risk genine sahip kişilerin aşıdan özellikle fayda görebileceğini gösteriyor.” diye konuştu.

GEN SAVUNMA MEKANİZMASINI DEVRE DIŞI BIRAKIYOR

Diğer yandan bilim insanları, genin riskli versiyonunun insanların akciğerlerini koronavirüse karşı daha duyarlı hale getirdiğini de belirtti. Buna göre, yüksek riskli gen, akciğerleri kaplayan hücrelerin normalde kendilerini kovid-19'dan korumayabilmek için kullandıkları önemli bir koruyucu mekanizmayı devre dışı bırakıyor. Çalışmayı yürüten bilim insanları akciğerleri kaplayan hücrelerin koronavirüs ile etkileşime girmesi halinde, savunma stratejisi olarak değişim geçirdiğini ve bu şekilde virüse karşı daha az geçirgen hale geldiğini burguladı. Bu şekilde koronavirüsün kendisini hücrelere bağlamasının anahtarı olan ACE-2 adlı r anahtar proteinin hücre yüzeyindeki miktarını azalıyor. Ancak LZTFL1 geninin riskli versiyonuna sahip kişiler için bu süreç yaşanmıyor ve akciğer hücreleri koronavirüsün istilasına karşı savunmasız kalıyor. 

İLAÇLAR BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNE ODAKLANIYOR

Bilim insanları yürüttükleri çalışmalar neticesinde, yüksek risk altındaki kişilerin hala aşıyla korunabileceği sonucuna vardı. Ayrıca araştırmacılar, yeni keşfin akciğerlere odaklanan yeni özelleştirilmiş ilaçların üretilmesini sağlayacağını söyledi. Çünkü mevcut olan ilaçlar, çoğunlukla bağışıklık sistemine odaklanıyor.