Bu ülkenin sadece kendilerinin olduğunu sananlar bu ülkede yaşayan insanların kendileri gibi düşünmesini isterlerken kendileri gibi zengin ayrıcalıklı olmasını da istemezler. Yani kendilerine maraba arayanlar yalancıktan oynadıkları demokratik oyununa başrol değil konuk hatta yedek oyuncu aradıklarını da utanmadan “Daha ne istiyorsunuz kardeşim, bu ülkede cumhurbaşkanı, başbakan, bakan sizden olmadı mı?” derler.
Bunun en son örneği ekonominin başındayken refah düzeyini en iyi hale sokan enflasyonu neredeyse tek rakama indiren Türk kökenli eski bakan Mehmet Şimşek’i saraya davet edip yeniden bir rol vermeye çalışanlar, dün Şimşek’in de aralarında olduğu insanları parmak işareti ile gösterirken “Aha Kürt, aha Kürt, bu da Kürt, şu da Kürt daha ne istiyorsunuz bizim Kürtler sizin Kürtlerden daha iyidir” misali konuşurlarken şu an cumhurbaşkanı adayı olan Kılıçdaroğlu’nun “Muharrem gel buraya” demesini de ayıplamışlardı.
Aynı anlayış 6 milyon oy alan bir partinin temsilcilerini, seçilmişlerini terörist ilan edip hapse attıkları yerlerine kayyum atadıkları partiyi ve bu partiye sıcak bakanları ötelerken hiç de oyu olmayan hadi bilemediniz birkaç oyu olan yine bir Kürt partisi olan HÜDA-PAR ile temasa geçip iş birliği yapmayı da normal sayarlar.
Yani ben, ben olunca terörist hain, bölücü ve öcü olurken kendileri karşısında hazır ola geçen de “Benden, bizden ve sizden daha iyi” anlayışı ile siyaset yapanların toplumu gerip birilerini öcü göstererek korkutup kendi saltanatlarını devam için çabaladıklarını görmekteyiz hem de asıl öcüleri görerek…