Obeziteyle farklı yöntemlerle mücadele etmek mümkün
Obezitenin kronik pek çok hastalığın günümüzdeki en temel nedenlerinden biri olduğunu söyleyen Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Amil Hüseynov, hastalığın önlenebilir ve kontrol edilebilir sağlık sorunları arasında yer aldığını belirterek, 'Beslenme, egzersiz, endoskopik yöntemlerin yanında cerrahi yöntemler de obezite tedavisinde kullanılabiliyor' dedi.
Obezitenin kronik pek çok hastalığın günümüzdeki en temel nedenlerinden biri olduğunu söyleyen Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Amil Hüseynov, hastalığın önlenebilir ve kontrol edilebilir sağlık sorunları arasında yer aldığını belirterek, “Beslenme, egzersiz, endoskopik yöntemlerin yanında cerrahi yöntemler de obezite tedavisinde kullanılabiliyor” dedi.
Obezite, kronik hastalıklara kapı açan önemli bir sağlık sorunu olarak öne çıkıyor. Son araştırmalara göre 2035 yılına kadar Türkiye nüfusunda yetişkinlerin yarısından fazlasının obez olması öngörülüyor. Dünya üzerinden de 4 milyardan fazla kişinin obeziteden etkilenmesi bekleniyor. Medicana International İstanbul Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Amil Hüseynov, obezitenin sağlığı bozabilecek anormal veya aşırı yağ birikimi olarak tanımlandığını söyleyerek, “Obezite ve aşırı kilonun temel nedeni, tüketilen kalori ile harcanan kalori arasındaki enerji dengesizliğidir. Hareketsizlik çağımızın sorunudur. Modern yaşamın getirdiği pek çok iş türü hareketsizliği beraberinde getirmektedir. Tüketilen gıdalardaki kalorinin hareketsizlik nedeniyle yakılamaması nedeniyle kilo problemleri oluşabilmektedir” dedi.
Eğer diyet ve egzersiz sonuç vermiyorsa cerrahi uygulanmalı
Obezite ve kilo probleminin diyet ve egzersiz uygulamalarıyla önlenebileceğine değinen Dr. Öğr. Üyesi Amil Hüseynov, “Eğer tüm çabalara rağmen obezite devam ediyor ve çözümlenemiyorsa birçok tedavi yöntemi gündeme gelebilir. Beslenme ve diyet uzmanlarının hazırladığı reçeteler, egzersiz planları, ilaç tedavileri de olumsuz sonuç veriyorsa cerrahi tedaviler ve endoskopik işlemler uygulanabilir. Hastaların obezlik derecesini ve vücutlarının kilo durumunu belirleyebilmek için kullanılan vücut kitle endeksi kriterine göre cerrahi ya da endoskopik işleme karar verilir” şeklinde konuştu.
Cerrahi öncesi bu noktalara dikkat
Özellikle cerrahi işlemlerde bazı noktalara dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Hüseynov, “Cerrahi işlem öncesinde diğer tüm tedavi yöntemleri uygulanmış ancak başarılı sonuçlar alınamamış kişilerde obezite cerrahi yöntemleri uygulanır. Hasta, cerrahi işlem görmeden önce ilgili tüm birimlerle değerlendirilmeli ve anestezi açısından ameliyata elverişli olmalıdır. Hasta seçimi vücut kitle indeksine göre yapılır. Vücut kitle indeksi 40 üzerinde ise hasta opere olabilir. 35 ile 40 arasında ek bir hastalığı varsa (hipertansiyon, Tip 2 diyabet, uyku apne sendromu, trigliserit yüksekliği, kalp hastalığı, hipoventilasyon sendromu, karaciğer yağlanması vb.) ve eğer vücut kitle indeksi 30-35 arasında ise medikal tedavilerle kan şekeri kontrol altına alınamıyorsa ameliyat önerilebilir” diye görüş verdi.
Son dönemlerde tek delik cerrahisi uygulanıyor
Obezite cerrahisinde son dönemlerde tek delik cerrahisinin uygulandığına dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Hüseynov, “Tek delik cerrahisinde, geleneksel birden fazla kesik yerine tek bir küçük kesik kullanılır. Bu kesik genellikle göbek deliğinde yapılır, böylece cerrahi iz dışarıdan belli olmaz. Dünyada 2007 yılından beri kullanılan tek delik cerrahisi obezite ameliyatlarında da uygulanabilmektedir” dedi.
Rutin kontrollere gidilmeli
Cerrahi sonrasında mide ve sindirim sistemi için genellikle bir ya da iki gün oral yolla beslenilmediğini söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Amil Hüseynov, “Taburculuk sürecine geçilirken gerek beslenme ve diyet uzmanı ile genel cerrahi uzmanı tarafından hastalara uygun bir diyet önerilir. Bu tür cerrahilerden sonra genel cerrahi uzmanının ilettiği zamanlarda rutin kontrollere gidilmesi sağlık açısından büyük önem taşımaktadır” ifadelerini kullandı.