Niğde Ömer Halisdemir Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Lenfödem Tedavisi Başladı

Niğde Ömer Halisdemir Eğitim ve Araştırma Hastanesinde lenfödem tedavisi Fizyoterapist Fatma Karasolak tarafından hastalara uygulanmaya başladı.

Hastaneden yapılan açıklamada lenfödemin nedenleri, tedavi yöntemi ve yan etkileri hakkında bilgi verilirken lenfödem tedavisi ihtiyacı olan hastaların FTR polikliniğine MHRS üzerinden randevu alarak başvurmaları gerektiği belirtildi.

Yapılan açıklamada;’’ Dolaşım sisteminin önemli bir parçası olan lenfatik sistem, bağışıklık fonksiyonları açısından da hayati önem taşır. Lenf sıvısının çeşitli nedenlerle vücutta anormal birikmesine bağlı olarak ağırlıkla kol ve bacaklarda olmak üzere yüz, boyun, karın, akciğerlerde meydana gelen şişmeye “lenfödem” denir. Lenfödem hastalarının büyük bir kısmı kanser tanısı almış hastalar oluşturmaktadır. Kanser hücreleri cerrahi olarak temizlenirken o bölgede yer alan lenf nodlarından (lenf düğümleri) bir ya da birden fazlası alınabilmektedir. Lenf nodlarının alınması, lenf sıvısının taşınamamasına ve dolayısıyla lenfödem oluşmasına yol açmaktadır. Lenfödem genellikle meme kanser cerrahisi sonrası görülmektedir. Kanser öyküsü olmayan ancak herhangi bir cerrahiye veya bir travmaya bağlı olarak gelişen lenfödem olguları da mevcuttur" denildi.

Cerrahi, radyoterapi, travma, tümörler, kronik venöz yetmezlik (bacak damar hastalığının ileri evresi), immobilite (hareketsizlik) ve turnike uygulamaları (çok sıkı bileklik, yüzük kullanımı, yanlış ilk yardım yöntemleri gibi uzuvda sıkışmaya neden olan uygulamalar lenfödemin nedenleri olarak gösterilirken lenfödemin kronik bir sorun olmakla birlikte fizik tedavi ile kontrol altına alınabilen bir hastalık olduğu da vurgulandı.

Lenfödem tedavisinde Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon açısından, hastaya lenfödem nedir, ilerlemesi nasıl durdurulur, enfeksiyonlardan nasıl korunur, tedavisinde neler yapılır gibi konularda eğitim vermek, lenfödemin ilerlemesini durdurmak, oluşan şişliği mümkün olduğunca azaltmak, lenfatik sistem akışını arttırmak ve oluşan eklem kısıtlılıklarını çözmek, oluşmasını engellemek amaçlandığı ifade edildi.