NEVÜ'de 'Filistin ve Direniş Edebiyatı' konulu panel düzenlendi
Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) İlahiyat Fakültesi ve Ben Ötesi Kadın Kulübü tarafından 'Filistin ve Direniş Edebiyatı' konulu panel düzenlendi.
Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) İlahiyat Fakültesi ve Ben Ötesi Kadın Kulübü tarafından “Filistin ve Direniş Edebiyatı” konulu panel düzenlendi.
NEVÜ Vali Şinasi Kuş Kültür ve Kongre Merkezi Karavezir Konferans Salonu’nda düzenlenen panele; NEVÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Özlem Fındık ve Prof. Dr. Şahlan Öztürk, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zülfikar Durmuş, Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ensar Çetin, Rektör Danışmanı Prof. Dr. Adem Çatak, akademik ve idari personel, öğrenciler ile davetliler katıldı.
Panel öncesi İsrail saldırısında hayatını kaybeden tüm Filistinli şehitler için İlahiyat Fakültesi Öğr. Gör. Muhammed Yusuf Küçük tarafından Kur’an-ı Kerim tilaveti okunarak, dualar edildi.
Panelin moderatörlüğünü yapan Necmettin Erbakan Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Mücahit Küçüksarı bir toplumun mücadelesini, direnişini ve davasını anlayabilmek için o toplumun edebiyat anlamında da iyi algılanması ve anlaşılması gerektiğini söyledi.
Küçüksarı, “Gazze’de yaklaşık 2 aydan beri yaşananları, orada insanlığın nasıl ayaklar altına alındığını, vahşetin ne boyutlara ulaşabileceğini ve insanların ne denli alçalabileceğini hem televizyonlar hem de sosyal medya araçlarıyla sansürsüz bir şekilde görüyor ve şahit oluyoruz. Filistinli kardeşlerimizin nasıl ki büyük bir imtihanı ve sorumlulukları varsa, biz Müslümanların ve tüm insanların da yaşadığımız dünyaya karşı sorumlulukları ve yapması gereken işler vardır. Elbette mücadelenin ve direnişin farklı boyutları vardır. Bunlar siyasi ve ekonomik mecrada, paneller, söyleşiler, eylemler ve boykotlar şeklinde olabilir. Biz de bugün meseleye edebiyat boyutuyla bakacağız. Osmanlı kültür ve medeniyet anlamında zirve yapmış bir medeniyet olmasına rağmen, batı medeniyeti İslam birliğini sadece silahla bozamayacağını çok erken kavramış ve kalemi, edebiyatı, yazıyı ve sözü İslam ümmetini ayrıştırmak için ciddi bir silah olarak kullanarak ve de yalan bilgileri halka empozede ederek bizleri ayrıştırmaya başlamıştır. Maalesef günümüze geldiğimiz zaman nasıl ayrıştırıldığımızı daha iyi görüyoruz. Dolayısıyla ben bir toplumun mücadelesini, direnişini ve davasını anlayabilmek için o toplumun edebiyat anlamında da iyi algılanması ve anlaşılması gerektiğini düşünen biri olarak bu tür panel ve etkinlikleri önemsiyorum” diye konuştu.
İsrail’in Filistin’de aralıksız devam eden saldırılarında özellikle edebiyatçıları da açık hedef alarak şehit ettiğini söyleyen Edebiyatçı ve Yönetmen Peren Birsaygılı Mut, İsrail’in bir halkı halk yapan ne varsa onları unutturmaya yönelik de büyük bir mücadele içerisinde olduğuna vurgu yaptı.
Peren Birsaygılı Mut, “Bugün Filistin maalesef tarihte görülmüş en büyük katliamlardan birini yaşıyor ve şu anda hayatını kaybeden kişi sayısı 18 bini geçerken 50 binin üzerinde de yaralı var. Bu şehitler arasında maalesef birçok edebiyatçı da yer almakta. Bu edebiyatçıların birçoğunun da Siyonist İsrail tarafından özellikle hedef alınarak şehit edildiklerini öğrenmiş bulunuyorum. Peki İsrail neden edebiyatçıları ve edebiyatı hedef alıyor? Aslında tam olarak bunu ele almalıyız. Çünkü bir toplumu ve o toplumun mücadelesini anlamanın en iyi yolu edebiyattır. Tarihte yaşanan olayların birçoğunu gazete sayfalarından değil edebiyatçıların kaleminden okuduk. Filistin edebiyatı da, Filistin’de yaşanan zulmü ve Filistin’in kimliğini dünyaya duyurmada önemli bir yere sahip. Bu nedenle İsrail tarafından Filistinli edebiyatçılar açık açık hedef alınarak şehit ediliyor. Çünkü işgalci İsrail sadece bir halkın topraklarını elinden almak değil, o halkın sahip olduğu kimliğini, kültürünü, kısacası bir halkı halk yapan ne varsa unutturmaya yönelik de büyük bir mücadele içerisinde” dedi.
Batının demokrasi, insan hakları ve adalet gibi söylemlerle ikiyüzlü olduğuna değinen Edebiyatçı-Yazar Dr. İbrahim Demirci “Batı uygarlığı Hristiyan’ıyla ve Yahudi’siyle insanların ruh eşitliği fikrini maalesef bir türlü benimseyememiş, hazmedememiş ve tarih boyunca çok kanlı ve acımasız örneklerini vermiştir. Batı ülkeleri her ne kadar bugün teknolojinin ve eğlence endüstrisinin imkanlarıyla kendisini sevimli göstermeye çalışsa da maalesef insanlık dışı kanlı sembol haline gelmiştir. Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un ‘ Tek dişi kalmış canavar’ diye tanımladığı medeniyet maalesef böyledir. Bu tek diş maddi kudret, teknolojiden ibarettir. Bunun dışındaki bütün demokrasi, insan hakları, adalet gibi fikri ve felsefi söylemlerin, yaldızlı sözlerin ne kadar anlamsız, ne kadar boş, ne kadar ikiyüzlü ve ne kadar sahtekarca olduğunu bütün Avrupa tarihi aslında bize gösteriyor” diye konuştu.
Sözlerine bütün dünyaya izzeti öğreten, izzeti ve onuru için dünyanın bütün güçlü ülkelerine karşı savaşan, izzeti tutup ayağa kaldıran Gazze halkına ve kutlu mücadelesine Nevşehir’den selam göndererek başlayan Necmettin Erbakan Üniversitesi öğretim elemanı Dr. Murat Göçer, Filistin ve hüznün kalemi Gassan Kenefânî hakkında konuştu.
Göçer, “Herkes yaşamına doğumuyla başlar, ama Gassan Kenefânî ölümüyle doğmuş bir adamdır. Gassan Kenefânî kendisini ifade eden arkadaşlarının söylemleriyle, Siyonistlere karşı tek bir defa dahi kurşun sıkmamış ama kalemi tüfeği ve kelimeleri mermi olup Siyonizm’in bağrına saplanmış bir yazardır. Kendi hanımı Anni Kenefânî ‘nin ifadesiyle, kendisi bir suikast ile ortadan kaldırılmış ama kelimeleri baki kalmış birisidir. O yüzden Gassan Kenefânî hem Filistin’de hem de dünyada Filistin davasının açılmasında öncü isimlerden bir tanesidir. 36 yaşında şehit edilen Gassan Kenefânî’nin, gelişim süreci haricindeki yaşamının kısa süresinde 18 eseri vardır. Zalimler belki insanları öldürebilirler, ama onların yazdıklarını, onların düşündüklerini ve onların hayata bakışlarını asla yok edemezler. Gassan Kenefânî de son yüzyılda yaşamış, Filistin davasını bayraklaştırmış, Filistin’i bize anlatmış, anlatmayı başarmış ve Filistin davası için kalem oynatmış ve çalışmıştır” dedi.
Yapılan konuşmaların ardından Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Özlem Fındık ve Prof. Dr. Şahlan Öztürk ile İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zülfikar Durmuş tarafından konuşmacılar Doç. Dr. Mücahit Küçüksarı, Peren Birsaygılı Mut, Dr. İbrahim Demirci ve Dr. Murat Göçer’e teşekkür belgelerinin takdimleriyle devam eden panel, yapılan çekilişte isimleri çıkan öğrencilere Doç. Dr. Hasan Çetinel tarafından kitaplarının verilmesi ile sona erdi.