Muharrem ayının içinde olduğumuz şu günlerde cem evinin yapılmasını, eksiklerinin giderilmesini, çalışanların maaş ve ihtiyaçlarının karşılanmasını göz ardı edenleri, siyasiler siyaset üzerinden şov yapan, yapana...
Ve bunların yanında bürokratlar onlarla yarışırcasına iftar açma yarışı içindelerken, ben bugünkü yazımda Dersimli Kılıçdaroğlu’nun Dadaş memleketi Erzurum ziyaretini değerlendirmeye çalışacağım.
Ardahanlı hemşehrim Suat Dülger'in CHP İl başkanlığını yaptığı Erzurum’dan önce Sakarya’ya, Kocaeli’ne, Samsun’a, Konya’ya ve son ziyaretinde görüp şehir planının yanı sıra temizliğine, tarihi güzelliklerine ve doğasına hayran kaldığım Giresun Şebinkarahisar’dan geçip Ordu’ya ve nice Ak Partili büyük şehir belediye başkanlığının bulunduğu kentlere bakmak istiyorum.
Bölgedeki ormanları elinde tutmak için kent sınırını Ardahan'ın Göle ilçesinin neredeyse merkezine kadar uzatan Dadaşlar diyarı Erzurum gibi yıllardır sağda olan şehirlere baktığımızda bu kentlerde siyasi değişimin, hele hele sağdan sola değişimin o kadar da kolay olmadığını görürüz.
Yani Menderes'ten bu yana olduğu gibi sağda, son 20 yıldır da Ak Partide olan Erzurum ve bu kent gibi şehirlerde değişim beklemek zor.
Ancak son yerel seçimde MHP kökenli İyi Parti, orijinal sol HDP, Erbakan ruhlu Saadetçilerin başta olmak üzere mevcut iktidarın şımarıklığına kızıp, tercih değiştirenlerin katkısıyla değişen Ankara ve İstanbul’u hatırlayıp umut etmiyor değilim.
Çünkü Çorum, Urfa gibi diğer birçok ilin sağdan sola adım atmakta zorlandığı bir ülkede seçmenin %65’inin muhafazakâr ve milliyetçi olduğunu geriye kalan bir bölümün ise ulusalcılara kızıp, 'Gelen beni dövüyor, giden beni dövüyor’ deyip ya sandık başına gitmeyen ya da yumuşak gördüğü sağa oy veren Kürt seçmenidir, 'umut ediyorum' demem.
Bu nedenle; 6'lı masanın başkan adayı gibi duran, Alevi ve Kürt kökenli Kemal Kılıçdaroğlu’nun Erzurum’da sakallı seçmene yemin edip, her zamanki nazik ve saygınlığı ile sakallarını olmazsa da gönlünü okşayarak ikna ettirmeye çalışırken işinin bir hayli zor olduğunu da düşünenlerdenim.
Çünkü, sakallı Dadaşın Kılıçdaroğlu’na soru sorarken mevcut iktidar içinde memnuniyetsizliğini ortaya koyması da dikkat çekici bir durum idi...
Yani erken ya da zamanında sandık başına gidecek olan seçmeninin milliyetçi yakasının büyük bölümünün kaydığı İyi Partinin, seçtiklerinin yerine kayyumların atanmasına, siyasilerinin tutuklanmasına yani ovada siyaset yapmasına izin verilmeyen HDP’ye oy veren Kürtler ve kendilerini temsil etmediğini ileri sürüp, Saadet’te, Yeni Refaha’da birleşenler adı altında her seçimde bir araya gelen sosyalistlerden alacağı görünen destekle umut gibi görünmekte..
Evet, havuz medyasının 'teröristlerle bir araya geldi' korkusuyla HDP ile fotoğraf çektirmekten korkan, tezkerelere okey veren, Irak'taki patlama ardından Dışişleri Bakanlığın arayıp, geçmiş olsun dileğinde bulunan ve 6’lı masanın Cumhurbaşkanı adayı gibi ve aday gösterilirse, Demirtaş gibi düşünenlerin de desteğiyle seçilebileceğini ortaya koymaktaydı. Kısacası, son aylarda yaptığı çıkışları ile Bay Kemal'i de Erdoğan'ın elinde alan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Göle Gorveng'e ait cağ kebabı Ardahan'ın yemek listesinde alan, bölgenin sağlık yatırımları ile çevre illeri kendisine mahkûm eden Dadaş Erzurum ziyareti, 'bu kez oy alır' dedirttiğinden dolayı umutsuzluktan çok umut veriyor gibiydi...