Kaya 'Erzurum Dadaş'ın harman olduğu yerdir'
Seçime 10 gün kala çalışmalarını ve gezilerini sıklaştıran, sıkılmadık el, girilmedik dükkan ve işyeri bırakmamaya çalışan İYİ Parti Milletvekili adayı Zekai Kaya, şehrin cadde ve sokaklarını dolaşırken, Erzurum'un kendine özgü yapısı ve kültürünün acımasızca bozulduğuna daha yakından tanık olduğunu söyledi.
Seçime 10 gün kala çalışmalarını ve gezilerini sıklaştıran, sıkılmadık el, girilmedik dükkan ve işyeri bırakmamaya çalışan İYİ Parti Milletvekili adayı Zekai Kaya, şehrin cadde ve sokaklarını dolaşırken, Erzurum’un kendine özgü yapısı ve kültürünün acımasızca bozulduğuna daha yakından tanık olduğunu söyledi.
Kaya, “İktidara geldiğimizde ilk iş olarak bu şehrin kadim mahalle kültürünü diriltecek, Erzurum marka değerini korumak için önlemler alacak, ecdadımızdan aldığımız emaneti kendi haline bırakmayacak, kaderine asla terk etmeyeceğiz” diye konuştu.
15 Mayıs’ta hem ülke ve hem de Erzurum insanının dostluk ve kardeşlik türküleri söylediği, umut rüzgarlarının estiği yeni bir güne “merhaba” diyeceğini belirten Zekai Kaya, elini tuttuğu, selamını verdiği her insana Erzurum gerçeklerini anlatmaktan geri durmuyor.
İYİ Parti iktidarında şehrin kabuğunun değiştirilmesine, kimliğinin bozulmasına daha fazla müsaade etmeyeceklerini, dolayısıyla hem ekonomik, hem sosyal ve hem de kültürel erozyona set olacak önlemleri hiç vakit kaybetmeden alacaklarını, dolayısıyla Erzurum insanına çok daha bir nefes aldıracaklarını bildiren Kaya, şu açıklamayı yaptı: “Her bir Erzurumlu’nun anılarıyla süslü, hatıraları ile dolu Dere Mahallesi’nin, Çırçır’ın, Gavurboğan’ın, Muratpaşa’nın ne günahı vardı da isimlerini yok etti, şehrin kadim mahalle kültürüne darbe vurdunuz? Neydi Erzurum ile hesabınız? Yoksa komşuluk ilişkilerinin sağlamlığından mı rahatsızlık duydunuz da şimdi kalkmış beka diyor, birlikten beraberlikten dem vuruyorsunuz? Kimsenin bu konularda en ufak bir endişesi, bir kaygısı yok. Çünkü Erzurum dadaşın harman olduğu yerdir. Burada birlik de vardır, beraberlik de. Şehirde işsizlik vardır, şehirde fukaralık vardır, şehirde ekonomik durgunluk vardır, şehirde kültürel erozyon vardır. Erzurum esnafı ne sattığının yerine yenisini koyabiliyor, ne de çarkını çevirebiliyor. Yatırım diye bir şey yok. Binlerce, on binlerce genç kahvehanelerde vakit dolduruyor. Bir bardak çay en sıradan çay ocağında bile 2 lira. Cebinde parası olmayan çoğu üniversite bitirmiş gençlerin neredeyse tamamı babasından aldığı harçlıkla ile idare etmeye çalışıyor, bunun acısını, ıstırabını yüreklerinde duyuyorlar. Tüm bu sıkıntılar yeni dönemde ortadan kalkacak, insanımızın yüzü gülecek, gençler kendilerine tanınacak imkanlarla bu şehrin ve ülkenin lokomotifi haline gelecekler.”