İşte Erzurum'un termal turizm potansiyeli
Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansı (KUDAKA) tarafından Erzurum'un termal turizm potansiyeli bir raporla ortaya konuldu.
Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansı (KUDAKA) tarafından Erzurum’un termal turizm potansiyeli bir raporla ortaya konuldu.
KUDAKA’nın hazırladığı raporda; jeotermal sahaların rezervuar sıcaklıklarına göre 3 grupta toplandığı ifade edilerek, “Yüksek entalpili sahalar (150o C’dan yüksek sıcaklık), orta entalpili sahalar (70-150o C arası sıcaklık), düşük entalpili sahalar (20-70o C arası sıcaklık). Erzurum ve çevresindeki önemli jeotermal sahalar düşük entalpili sahalar olduğundan (36o C-43o C) genellikle termal turizm amaçlı kullanılmaktadır. Termal turizmin en önemli özelliği uygun tesislerde termal kür uygulamasının yılın 12 ayı devam etmesi ve kür süresine göre uzun konaklamayı gerektirmesidir. Bununla beraber, Erzurum ve ilçelerinde sağlık ve termal turizm açısından ulaşılan seviye standartların çok çok gerisindedir.” denildi.
“Potansiyel daha etkin kullanılmalı”
Sağlık ve termal turizmde sağlıklı yaşama uygun doğal çevreye, iklim koşullarına, sosyo-kültürel çevre olanaklarına ve şifa özelliklerine ayrıca doktor denetiminde fizik tedaviden yararlanma, dinlenme, eğlence-spor gibi insan sağlığını korumak, zinde kalmak, hastalıkları tedavi ve rehabilite etmek amacıyla yapılmış modern termal tesislere ihtiyaç duyulduğu belirtilen “Erzurum’un Termal Turizm Potansiyeli” raporunda daha sonra şu ifadelere yer verildi, “Erzurum’da bulunan jeotermal enerji potansiyelini daha etkin biçimde harekete geçirebilmek ve bu sayede dört mevsim turizm olanağı sağlayarak ekonomiye katkı sağlamak açısından şu hususların yerine getirilmesi gerekmektedir; İl sınırları içinde yer alan jeotermal potansiyelin tanıtımı yapılarak, termal turizm konusunda ulusal ve uluslararası düzeyde il ile ilgili farkındalık oluşturulmalıdır. Bu amaçla her yıl panel ve sempozyumlar düzenlenmeli ve alanın bu potansiyeli ile ilgili farkındalık ortaya konulmalıdır. Belediyeler ve kaymakamlıkların elinde buluna tesislerin etkin çalıştırılması ve bu tesislerin kar edebildiğinin gösterilmesi alana özel sektörün gelmesine katkı ağlayabilecektir. Bu nedenle, Erzurum Merkez, Pasinler ve Aziziye İlçelerinde termal tesislerin yapımı ve geliştirilmesi konusunda ilde yer alan üniversitelerin ilgili bölümleri, İl özel İdaresi, Belediyeler ve turizm yatırımcıları ortak çalışmalar yapmalıdırlar. Bu amaçla uygun ortamlar oluşturulmalıdır.”
“Modern tesislere ihtiyaç var”
Erzurum’un zengin termal su potansiyeli olmasına rağmen modern termal tesislere sahip olmadığı vurgulanarak, “Bu nedenle; Erzurum’da tüm ihtiyaçlara tam olarak cevap verecek termal tesislerin (Termal otel, termal havuzlar, kaplıca, hamam, sauna, kür merkezleri, sağlık merkezleri, kür parkları v.s.) yapılması gereklidir. Bugünkü teknoloji ile termal sular ekonomik mesafelere taşınabilmektedirler. Bu nedenle potansiyeli fazla olan termal alanlardan kent merkezi de dahil olmak üzere sıcak sular başka alanlarda da kullanılabilmelidir. Örneğin, Küçüktüy köyündeki jeotermal su Palandöken Kayak Merkezine verilebilir ve Aquapark gibi tesislerde kullanılabilir. Termal otel ve kür merkezlerinde belirli bir sürede devam eden tedavi sırasında insanların tedavi aktiviteleri dışında kalan vakitlerini değerlendirecekleri ve yerli halkın da gelir elde edebileceği kullanımlar planlanıp yapılmalıdır.” tespitlerine yer verildi.
""Kış turizmi ile entegre edilmeli
Kış aylarında kış turizmi ile entegre olabilecek bir termal turizm planlaması yapılması gerektiği anlatılan raporda, “Özellikle UNIVERSIADE ile kazanılmış kış turizmi potansiyelinin termal turizme de yönlendirilmesi uygun olacaktır. Bugünkü şartlarda termal sular hiçbir özelliği bozulmadan ekonomik olması durumunda belli mesafelere izoleli paket borular ile ısı kaybı olmadan taşınabilmektedir. Bu uygulama kompleks termal tesisler için gerekli şartların, uygun ve yeterli arazinin teminini kolaylaştırmaktadır. Termal tesislerin kırık ve çatlak sistemlerinden su almaları sürdürülebilirlik açısından olumsuzluklar taşımaktadır. Bu nedenle tesislerin yapımında gelecekte 26 suyu garanti edecek teknikler kullanılmalı ve yeterli sayı ve kapasitede kuyular açılmalıdır. Jeotermal akışkanın çevreye boşa atılmaması için reenjeksiyon mutlaka yapılmalı ve denetlenmelidir.” denildi.