İranlı komutanı kaçırmak isteyen sanıklar için emsal karar!
Van'da, Türkiye'ye sığınan İranlı komutanı kaçırmaya çalıştıkları iddiasıyla yakalanan aralarında İranlı ajanların da bulunduğu 11 sanığın 30 yıla kadar hapsi istendi.
Van Cumhuriyet Başsavcılığı, Türkiye'ye sığınan pilot binbaşı M.A'yı kaçırmaya çalıştıkları esnada MİT ve Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından suçüstü yakalanan sanıklarla ilgili yürütülen soruşturmayı tamamladı. Van 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, sanıkların ‘açıklanması yasaklanan gizli bilgileri casusluk maksadıyla temin etme’, ‘suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma’, ‘nitelikli olarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya teşebbüs’ suçlarından 30 yıl hapisle cezalandırılmaları talep edildi. İddianamede, 2018'de yasadışı yollarla ülkesinden kaçarak Türkiye'ye sığınan M.A'nın şikayeti üzerine yapılan incelemelerde, sanıkların İranlı komutanı 3 kez kaçırma girişiminde bulunduğu ancak başarısız oldukları belirtildi.
M.A. ifadesinde, sanıklardan bazıları tarafından Özalp ilçesine bağlı bir köye götürüldüğünü, burada kendisini Kanada'ya götürmesi için para verdiği sanık C.S'den 20 bin dolar karşılığında İran istihbarat görevlilerine teslim edileceğini öğrendiğini anlattı.
Yaşanan bir sorundan dolayı bu teslimatın gerçekleşmediğini belirten M.A, 10 Ağustos 2021'de de dini nikahla birlikte yaşadığı M.E. ile parasını almak için C.S'nin ofisine gittiğini, buradan bir araca bindirilerek Bostaniçi Gölü yakınlarına götürülürken M.E'nin "Bizi kaçırıyorlar." diye çığlık attığını, bunun üzerine araçtan indirildiklerini aktardı.
Yaşanan olaylar karşısında polis merkezine giderek şikayette bulunduklarını ifade eden M.A, "İran istihbaratı tarafından daha önce de Türkiye'ye sığınan askerlerin kaçırılma girişimleri olduğunu biliyorum. Beni kaçırmak isteyenlerin İran istihbarat birimleriyle hareket ettiğini düşünüyorum. Beni 2 kez kaçırma girişimleri oldu ve bunu devam ettirebileceklerinden dolayı can güvenliğimden endişe etmekteyim. Kaçırma girişimleri başarısız olunca M.E. ile irtibata geçmişler. M.E. bir müddet görüştüğü İran istihbarat elemanlarının güvenlerini kazandı. Beni uyutarak onlara teslim etmesi konusunda anlaştılar. İran'dan gelen bir kişinin kendileri için çalışan bir taksiciyle evin önünde bekleyeceklerini, taksi şoförünü arayarak ona '530' kodunu söyleyip hastaneye gitmek için taksi istemesini ilettiler. Beni almaya geldikleri sırada evin önünde bekleyen polisler onları yakaladı." ifadeleriyle beyanda bulundu. M.E. ise sanıklardan bazılarının olaydan bir hafta önce kendisini arayarak M.A'yı kaçırma planlarının olduğunu ve bu konuda yardım istediklerini, bunun karşılığında da 10 bin dolar teklif ettiklerini belirtti.
Bu kişileri polise yakalatarak M.A'yı kurtarmak için zaman talep ettiğini ve konuyu kendisine ilettiğini anlatan M.E, ifadesinde şunları anlattı:
"Şahıslara paranın cazip geldiğini söyleyerek teklifi kabul ettim. Bana M.A'yı uyku ilacıyla uyutup uyutamayacağımı sordular. Ben de yapabileceğimi söyledim. 24 Eylül'de beni arayarak ilacı içirmemi ve sonrasında kendilerine haber vermemi, bundan sonra da kendileriyle iletişim kurmamamı istediler. Onların söylediği plana uyarak hareket ettim. Daha sonra bana verilen numaradan polisi arayarak M.A'nın kaçırılacağı ihbarında bulundum. Bunun akabinde bu kişiler evimizin önünde yakalandı. M.A'yı kaçırsalardı İran'da idam edeceklerdi."
İddianamede, bazı sanıkların 22 Eylül 2021'den itibaren 3 gün boyunca müştekilerin evinin önünde keşif yaptığı, bir iş yerinden koli bandı aldıkları, evin önünde beklerken de ekipler tarafından yakalandıkları belirtildi.
"CASUSLUK HİLE İLE BİLGİYE ULAŞMA FAALİYETİDİR"
Casusluğun, "bir bilgi ya da hedefe ulaşmak için yürütülen gizli haber alma faaliyeti, organizasyon ve metotlara verilen isim" olarak tanımlandığına yer verilen iddianamede, bir eğitim sürecini kapsayan, organize, lojistik desteklere sahip, belirli bir hiyerarşi ve kurallara göre hareket eden tüm faaliyetleri kapsadığı aktarıldı.
Casusluk faaliyetini diğer istihbarat çalışmalarından ayıran özelliğin, bilginin bulunduğu yere veya bilgiyi bilen insanların arasına girerek hile ile bilgiye ulaşmak olduğu ifadesine yer verilen iddianamede, şunlar kaydedildi:
"Casus ve istihbarat memuru kavramlarının aynı anlamda olmadığını vurgulamakta yarar vardır. İstihbarat memuru, kendi devletinin veya organizasyonun politika üretmesinde kolaylık sağlamak maksadıyla bilginin toplanması, birleştirilmesi ve analiz edilmesi konularında uzmanlaşmış, silahlı kuvvetler, polis teşkilatı veya diğer sivil istihbarat birimlerinde görevli personeli tanımlamak için kullanılan bir kavramdır. Hem insanla hem de teknolojik vasıtalarla yapılan casusluk faaliyeti, üzerinde çalışılan grubun sırlarını öğrenmek maksadıyla, uzun bir bekleyiş, tuzak, hile ve bunlara benzer birçok yöntemle gözlem, inceleme ve aldatma yapabilen bir insan grubunu gerektirmektedir."
Ülkesindeki baskılardan kaçarak 30 Ekim 2018'de Van Göç İdaresi Müdürlüğüne uluslararası koruma ve sığınma talebinde bulanan M.A. hakkında Van Valiliği tarafından uluslararası koruma başvuru sahibi kayıt belgesi düzenlendiği ve yaşanan olaylardan dolayı güvenlik gerekçesiyle başka bir yere sevkinin yapıldığı aktarılan iddianamede, sanıkların evlerinde ve üzerlerinde yapılan aramalarda müştekiye ait fotoğraflar ile mahiyeti gizli kalması gereken belgeleri ele geçirdiklerinin belirlendiğine yer verildi.
İranlı komutanın kaçırılmasına ilişkin 3 olayın da birbirinden bağımsız olmadığı, suç işlemek için kurulan örgütün dahilinde gerçekleştirildiği belirtilen iddianamede, şöyle denildi:
"Sanıkların üzerlerine isnat edilen eylemleri gerçekleştirmeye çalıştıkları tüm olayların aynı amaç doğrultusunda bir bütün olarak ele alınması gerekmektedir. Örgüt lideri H.E'nin talimatlarının gerçekleştirilmesi amacıyla A.S. ve S.H. tarafından olayların organize edildiği, 1 ve 2. kaçırma girişimlerinde A.S'nin bizzat yer aldığı, S.H'nin ikinci kaçırma girişimini İran'dan organize ettiği anlaşılmaktadır. Bu girişimin başarısızlıkla sonuçlanması nedeniyle 3. kaçırma girişiminde İran'dan S.S. ile gelerek müştekinin evinin önünde keşif ve planlamalar yaptığı belirlenmiştir. Olayın gerçekleştiği gün tedbiren ülkesine dönen S.H'nin, kaçırma olayı için S.S'yi görevlendirdiği ve takibini de İran'dan yaptığı değerlendirilmektedir. Şüphelilerin suçtan kurtulmaya yönelik beyanlarına Cumhuriyet Başsavcılığımızca itibar edilmemiş ve ilgili sevk maddelerince cezalandırılmaları talep edilmiştir."