İlkokullarda 'dikkat eksikliği ve hiperaktivite' taraması
Samsun'da hayata geçen proje ile ilkokul 2. sınıfa giden öğrencilerde 'dikkat eksikliği ve hiperaktivite' bozukluğu olanlar tespit edilerek tedavi edilmeleri sağlanacak.
Samsun’da hayata geçen proje ile ilkokul 2. sınıfa giden öğrencilerde ’dikkat eksikliği ve hiperaktivite’ bozukluğu olanlar tespit edilerek tedavi edilmeleri sağlanacak.
Samsun İl Sağlık Müdürlüğü, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi(OMÜ) Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı arasında imzalanan protokol çerçevesinde Atakum ilçesindeki ilköğretim 2. sınıf öğrencilerine dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) taraması planlandı. İlk aşamada riskli çocukların belirlenmesi ve ikinci aşamada da klinik değerlendirme ile tanının koyulup tedavilerinin planlanması yapılacak proje başladı. Atakum İlçe Sağlık Müdürlüğü’nde görevli 8 ekip tarafından Atakum İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı 32 okuldaki 2. sınıf öğretmenlerine DEHB ve tarama programı hakkında eğitim veriliyor. Buna istinaden toplamda 3 bin 53 öğrencinin tarama çalışmalarına başlandı.
"Türkiye’de dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu yüzde 8 ile 13 arasında görülmekte"
Proje hakkında bilgi veren Atakum Toplum Sağlığı Merkezi’nde görevli Dr. Meryem İskenderoğlu, "Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu taranması projesi kapsamında buradayız. Fiziksel rahatsızlıklara baktığımız zaman bireyi, ailesini, kısmen de toplumu etkileyen rahatsızlıklar olabiliyor ama bir psikolojik rahatsızlık bireyin ruhsal, fiziksel ve sosyal hayatını etkilediği gibi ailesini, sosyal yaşantısını ve toplumu da çok büyük oranda etkilemektedir. Dünyada dikkat eksikliği görülme oranı yüzde 5 ile 10 arasındadır. Türkiye’de yüzde 8 ile 13 arasında görülmektedir. Çocuk psikiyatrist hocalarımız ile görüşmelerimiz neticesinde Karadeniz’de bu oranın biraz daha fazla olduğu söylendi. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan ilkokul çağındaki çocuklarımız eğer teşhis konulup tedavileri yapılmadığı takdirde öğrenim güçlüğü, akademik başarısızlık, arkadaşları tarafından dışlanma gibi olumsuzluklarla karşılaşabiliyor. Eğer ki bu çocuğun tanınıp, erken tedavisi yapılmazsa ergenliğe geldiği zaman tablo biraz daha gürültülü oluyor. Aynı şekilde derslerinde başarısızlık görebiliyoruz. Madde ve alkol bağımlılığın olması şeklinde bu çocuğumuzu bekleyen olumsuzluklar bulunmaktadır. Ergenlik döneminde de çocuğumuzun tedavisini gerçekleştiremezsek bu sefer mesleki hayatında başarısızlıklar, toplum tarafından dışlanmalar, iş kazaları, belki de trafikte yaşanan dikkat eksikliği nedeniyle yaşanacak ölümlü bir trafik kazası ile karşı karşıya gelinebilir. Çocuklukta eğer tanınmazsa bu oran yetişkinlik yüzde 30 ile 50’ye taşınmaktadır. Şu an için Atakum özelinde bu projeye başladık. 33 okulumuzda 3 bin 53 öğrencimizin taramasını gerçekleştireceğiz. Velilere 5 sayfadan oluşan bir form gönderiyoruz. Hem velilerimiz hem de öğretmenlerimiz Atilla Turgay ölçeğini kullanacaklar. Velilerimizden ve öğretmenlerden gelen anket ve ölçekler değerlendirilerek riskli olan çocuklarımızın aileleri ile iletişime geçeceğiz. Aile kabul ederse çocuğumuzun teşhis, tedavi, takipleri daha sonrasında OMÜ Çocuk ve Ruh Hastalıkları Ana Bilim Dalı’nca yapılacak. Bu şekilde çocuğumuz erken dönemde tanınarak hem kendi sağlığı hem de toplumsal sağlık anlamında onu topluma kazandırmış olacağız" dedi.
Projenin başladığı okullardan biri olan Atakum Milli Eğitim Vakfı İlkokulu’nda öğretmenlere Dr. Meryem İskenderoğlu tarafından proje anlatıldı. Programa Atakum Kaymakamı Kemal Yıldız, İl Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Uras, Atakum İlçe Milli Eğitim Müdürü M. İrfan Yetik ve Atakum İlçe Sağlık Müdürü Dr. Ömer Barış Çankaya da katıldı.