- Haberler
- Malatya
- Hollywood oyuncusu Tarkan Yıldız: "Cüneyt Arkın'la rol alabilseydim olağanüstü bir şey olurdu"
Hollywood oyuncusu Tarkan Yıldız: "Cüneyt Arkın'la rol alabilseydim olağanüstü bir şey olurdu"
Türk asıllı Hollywood oyuncusu Birol Tarkan Yıldız, "Benim için Cüneyt Arkın hocamızla bir filmde rol alabilseydim olağanüstü bir şey olurdu.'
Hollywood'da birçok ünlü oyuncu ile aynı filmde oynayan Türk asıllı oyuncu Birol Tarkan Yıldız, 10’uncu Malatya Uluslararası Film Festivali için Malatya’ya geldi. Burada kısa bir söyleşi gerçekleştiren Türk asıllı Hollywood oyuncusu Birol Tarkan Yıldız, Malatya’yı çok beğendiğini ve Malatya’da olmaktan keyif aldığını ifade etti. Oyuncu olmadan önce profesyonel karate sporcusu olduğunu, birçok şampiyonluk ödülü bulunduğunu ve daha sonra oyunculuğa başladığını ifade eden Yıldız, “Sinema oyuncusu olmadan önce profesyonel karate sporcusuydum. Bir dünya şampiyonluğum var. Avrupa şampiyonluğum var. 14 kez İsviçre, 2 Japonya şampiyonluğum var. Japonya’dayken birçok reklam filmi çektim. O süre içerisinde bir sürü sinema teklifleri geldi.” dedi.
“EĞİTİM HİÇBİR ZAMAN BİTMEZ”
Hollywood sahnelerinde yer almanın gurur verici olduğunu ve başarı elde etmek için çok çaba gerektiğini vurgulayan Yıldız, “Hollywood’a yer almak herkesin rüyası. İnanılmaz güzel, gurur verici bir duygu. Onu başarabilmeniz için çok çalışıp, çabalamak, eğitimler almak gerekiyor. Ben Londra, Los Angeles, New York, Münih, Zürih, Paris’te eğitimler aldım. Kendimi her zaman daha iyi olmak için, daha fazla geliştirebilmek için elimden gelen her şeyi yaptım. Önemli olan yabancı dil bilmeniz. Beden çalışmanız da çok önemli. Pes etmemek, sürekli devam etmek, kendinize inanmak, güvenmek gerekir. Almanya’da Münih’te bir yıl eğitim aldım. Diksiyon eğitimleri, beden eğitimi, karaktere nasıl hazırlanacağınızı, bir role nasıl gireceğinizi, kendinizle ilgili bir sürü şeyler öğrenerek, o eğitimleri alarak kendimi geliştirme fırsatlarım oldu. Ama o eğitimler daha bitmedi, devam ediyor. Büyük bir filmde oynadınız, başarılı rol aldınız, güzel bir oyun da sergilediniz ama eğitim hiçbir zaman bitmez. Çünkü her gün daha iyisini, daha fazlasını başarabilmek için kendinizi her gün geliştirmeniz gerekiyor. Eğitim bitmez.” diye konuştu.
“TÜRK FİLMLERİNİ YABANCILARIN DA İZLEMESİ GEREKİYOR”
Türk sinemasının kaliteli olduğunu ancak çok büyük bütçe imkânın olmadığının altını çizen Yıldız, “Yurt dışında her zaman Türk sinemasını soruyorlar. Türk sineması çok iyi. O kadar iyi ve kaliteli filmimiz var ki bunu Türklerden başka kimse izlemiyor. Türk filmlerini yabancıların da izlemesi gerekiyor. Bunu başaramadık Türkiye’de. Aradaki fark, Hollywood denilince herkes biliyor çünkü oradaki bütün filmler izleniyor. Bütçeleri çok fazla, hazırlıkları daha uzun sürüyor. Bizim filmin hazırlıkları 3 yıl sürdü. Bu Türkiye’de imkânsız bir şey o bütçeler olmadığı için. O hazırlıklar yapılamıyor. Hollywood filmlerinin reklamları, tanıtımları çok farklı boyutta yapılıyor. Çalışma tarzı olarak sete geliyorsunuz, o kadar büyük, planlı, profesyonel hazırlıklı ve disiplinli.” dedi.
"CÜNEYT ARKIN FİLMLERİYLE BÜYÜDÜM VE ONUN SAYESİNDE KARATEYE BAŞLADIM"
Hollywood’a oynamanın gurur verici olduğunu ve sürekli çabalamak, yeni şeyler öğrenmek gerektiğini vurgulayan Yıldız konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Hollywood’a oynamak çok güzel gurur verici, etkileyici bir duygu. Etrafınız değişiyor, kendiniz değişiyorsunuz, bir adım ileri atmış oluyorsunuz. Yeni şeyler öğreniyorsunuz. Kendinizi o kadar geliştirebiliyorsunuz ki bu çok büyük bir hediye. Bunu başarmak isteyen tüm arkadaşlarımıza pes etmeyeceksiniz diyorum, başaracaksınız, koltukta oturarak, bekleyerek olacak şeyler değil bunlar. Bunu başarabilmek için çalışmanız gerekiyor. Eğitim almanız, yabancı dil öğrenmeniz gerekiyor. Hollywood’a Mel Gıbson gibi gurur verici insanlarla çalışmak çok güzel bir duygu ama benim örneğim Cüneyt Arkın. Ben Cüneyt Arkın filmleriyle büyüdüm ve onun sayesinde karateye başladım. Herkes Bruce Lee veya Jackie Chan ama ben Cüneyt Arkın diyorum. Benim için Cüneyt Arkın hocamızla bir filmde rol alabilseydim olağanüstü bir şey olurdu.”