Hayatını 'ney'e adadı
Elazığ'da yaşayan neyzen ve ney ustası Hüseyin Bilal Özen, ney kültürü yaşatmak için yaptığı müzik aletlerini ücretsiz dağıtarak gönüllü ders veriyor.
Ney üflemenin insanların manevi ve ahlaki gelişimine katkı sağladığına ve ruhu dinlendirdiğine inanan Özen, evinin bodrumunda oluşturduğu atölyede, büyük emeklerle Hatay ve Antalya yöresinden getirttiği kamışlardan ney yapıyor. Yaptığı neyleri isteyen herkese ücretsiz dağıtan Özen gönüllü eğitimlerde veriyor. Yaklaşık 34 yıldır ney üfleyen Özen, bugüne kadar çeşitli vesilelerle katıldığı etkinlik ve programlarda bu çalgıyla tasavvuf müziğinden ezgiler icra ediyor.
Bu çalgıyı üflemeye tasavvuf musikisi programında duyduğu sesten etkilenerek karar verdiğini söyleyen Özen, programın ardından sanatçıdan kendisine bu enstrümanı üflemeyi öğretmesini istediğini ve neyzenin bu konudaki arzusunu görerek ney hediye ettiğini anımsattı
“NEYİN SESİ BENDE MANEVİ BİR ATMOSFER OLUŞTURMUŞTU”
O günleri yeniden hatırlayan Özen, "O üflediği neyin sesi bende manevi bir atmosfer, manevi bir hava oluşturmuştu. Farklı hocalardan ders aldım. Kendimi ilerlettikten sonra çeşitli programlarda, derneklerin etkinliklerinde, toplantılarda bu çalgıyı üflemeye devam ettim." dedi.
"BU KÜLTÜR DEVAM ETSİN, NESİLDEN NESLE AKTARILSIN İSTİYORUM"
Mevlana'nın "Ney insân-ı kamildir" deyiminden yola çıkarak insanlara bu enstrümanı ve tasavvuf müziğini sevdirmek için kamıştan neyler yaptığını ve isteyenlere ücretsiz dağıttığını belirten Özen ayrıca gönüllü kurs verdiğini aktardı.
Hüseyin Bilal Özen şöyle devam etti:
"Bu enstrümanın o manevi atmosferini diğer insanlara yaşatmak, neyzen olmanın verdiği terbiyeyi diğer insanlara aktarabilmek adına özellikle mahallemizdeki gençlere bu kültürü aktarmak istedim. Türk müziğine ilgi duyanlara ayrıca dersler veriyorum. İmkanı olmayanlara ücretsiz bir şekilde bu çalgıları veriyoruz ki üflesinler. Bu kültür gelişsin, devam etsin, nesilden nesle aktarılsın istiyorum."
Özen, yaklaşık 20 yıldır kurs verdiğini, bugüne kadar 200'ü aşkın kişiye ney üflemeyi öğrettiğini söyledi.
“YAPIMI MEŞAKKATLİ, NEY AŞKIYLA YAPIYORUM”
Yapımının ustalık gerektirdiği kadar meşakkatli bir iş olduğunu ancak içindeki ney aşkıyla bu enstrümanı insanlar için severek ve isteyerek yaptığını dile getiren Özen, "Yapımı için kamışı ham bir şekilde ölçüye göre kesiyoruz. Ardından boğum çapaklarını temizleyip içini açtıktan sonra en az 3-4 yağda bekletiyoruz. Ne kadar bekletirsek kamışın bakımı o kadar güzel oluyor, sesi sonra daha erken açılıyor ve akordu da ona göre temiz çıkıyor. Yağdan çıkardığımız kamışı süzmeye ve kurumaya bırakıyoruz. Yağı çekildikten sonra birim ölçüye göre deliklerini açıyoruz. Parazvaneleri ve en son baş paresini takıyoruz. İkinci yağlamayı yaptıktan sonra neyimiz üflemeye hazır hale geliyor." dedi.