HAK-İŞ, Filistin'e özgürlük için Manisalılarla buluştu
'Filistin'e Özgürlük için Manisa Buluşması' programına katılmak üzere kente gelen HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, 'HAK-İŞ olarak biz tarihimizin bize yüklediği sorumlulukların bilincinde olarak, tarihi bağlar nedeniyle Filistin'e ilgisiz kalamayız dedi. Filistinli Gazeteci ve Akademisyen Dr. Zaher Elbek ise, Filistinlilerin Türkiye'den beklentisi var. Türkiye hep bir şekilde siyasi destek verdi. O yüzden Türkiye'den ciddi anlamda beklentimiz var diye konuştu.
‘Filistin’e Özgürlük için Manisa Buluşması’ programına katılmak üzere kente gelen HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, “HAK-İŞ olarak biz tarihimizin bize yüklediği sorumlulukların bilincinde olarak, tarihi bağlar nedeniyle Filistin’e ilgisiz kalamayız" dedi. Filistinli Gazeteci ve Akademisyen Dr. Zaher Elbek ise, "Filistinlilerin Türkiye’den beklentisi var. Türkiye hep bir şekilde siyasi destek verdi. O yüzden Türkiye’den ciddi anlamda beklentimiz var" diye konuştu.
Filistin Dayanışma Platformu tarafından Yunusemre Belediyesi Millet Çarşısı Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen ‘Filistin’e Özgürlük için Manisa Buluşması’ programına HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, HAK-İŞ Filistin ve Kudüs’e Destek Sendikal Dayanışma Komitesi Başkanı Hüseyin Tanrıverdi, AK Parti MKYK Üyesi Ayşe Nevin Sert, Yunusemre Belediye Başkanı Mehmet Çerçi, Şehzadeler Belediye Başkanı Ömer Faruk Çelik, Filistinli Gazeteci ve Akademisyen Dr. Zaher Elbek, Sanatçı Hacı Ali Konuk, Manisa’daki Filistinliler ve çok sayıda vatandaş katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından İmam-Hatip İlyas Kök tarafından Kur’an-ı Kerim okundu.
"Filistinlilerin Türkiye’den beklentisi var"
HAK-İŞ Manisa Temsilcisi Okan Polat ve Yunusemre Belediye Başkanı Mehmet Çerçi’nin de birer konuşma yaptığı program öncesi gazetecilerin sorularını yanıtlayan Filistinli Gazeteci ve Akademisyen Dr. Zaher Elbek, “Ben Gazzeli olduğum için durumu çok iyi bilirim. Orada doğdum, orada yaşadım, orada büyüdüm. Bütün ailem orada. Hala Gazze’de şehitlerimiz var, Allah rahmet eylesin. 7 Ekim’den bu yana Gazze 138 gündür soykırım altında, katliam altında, abluka altında. İnsani durum olarak çok fena. Artık çocuklarımız sadece bombalardan ölmüyor, açlıktan ölüyor. Hiçbir yardım aracı gelmedi. Onun için insanların gerçekten durumu çok fena. Mücahitler çok güzel bir şekilde hala çok iyi direniyor. Gazze’deki insanlar soruyorlar.; Müslümanlar nerede? İnsanlık nerede? Hiç kimse bizi görmüyor. 35 bin şehit olmuş. Çoğu çocuklar ve kadınlar. Sivil hastaneler, okullar, üniversiteler, pazarlar, sivil apartmanlar hepsi bombalandı. Hiçbir şey kalmadı. Bunlara rağmen hala Amerika ve Batı dünyası İsrail’i destekliyor. Filistinlilerin Türkiye’den beklentisi var. Türkiye hep bir şekilde siyasi destek verdi. Türkiye Cumhurbaşkanı ve devleti her uluslararası toplantılarda Filistin’i savundu, İsrail’e saldırdı. Türkiye’de STK’lar protestolar yaptı. Ama tabii bu yeterli değil. Çünkü bu faaliyetler Netanyahu’nun katliamlarını durduramaz. Filistinlilerin gerçekten Türkiye’den çok ciddi bir icraat beklentisi var. Çünkü gerçekten katliam çok fena bir şekilde hala devam ediyor. Her gün insanlar şehit oluyor” dedi.
"Filistin mücadelesinin bir parçasıyız"
Programda konuşan HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan ise şunları söyledi:
“Konfederasyonumuz ülkemizin 52 sivil toplum örgütünün oluşturduğu Filistin Dayanışma Platformu’nun bir parçası olarak bütün paydaşlarımız gibi Türkiye’nin değişik bölgelerinden Filistin’le ilgili hem güncel konuları paylaşmak, mücadeleyi daha ileriye taşımak, bundan sonrası için neler yapılması gerektiğini paylaşmak ve dayanışmamızı geliştirmek için etkinlikler yapıyoruz. Bu etkinliklerimizi 7 Ekim’den öncesi ve sonrası olarak ayırabiliriz. Konfederasyonumuz HAK-İŞ ‘Neden Filistin?’ sorusunun cevabını yıllar öncesinde verdi. Üç tane bizim temel ilkemiz var. Filistin’e neden sahip çıktığımızı, neden Filistin’le ilgili kaygı duyduğumuzu, mücadele ettiğimizi ifade etmek için üç temel ilkemiz. Bir, Filistin’le tarihi bir bağımız var. Dört asır Filistin toprakları Osmanlı’nın bir parçasıydı. Dolayısıyla HAK-İŞ olarak biz tarihimizin bize yüklediği sorumlulukların bilincinde, farkında olarak tarihi bağlar nedeniyle Filistin’e ilgisiz kalamayız. İkincisi Aksa, Filistin, Kudüs ilk kıblemiz. Kur’an-ı Kerim’de Kudüs etrafıyla beraber mübarek kılınmış, etrafı da Filistin. Dolayısıyla inancımızın gereği Filistin’le ilgilenmek, Filistin’le ilgili bir şeyler yapmak zorunda hissediyoruz. Üçüncüsü biz bir sivil toplum örgütüyüz, insan haklarıyla ilgilenmek zorundayız. 100 yıldan fazla bir dönem toprakları işgal edilmiş, topraklarında mülteci durumuna düşürülmüş o onurlu insanların yanında insan olarak durmak zorundayız. Onun için HAK-İŞ üç temel görevini yerine getirmek zorunda olduğu için Filistin mücadelesinin bir parçasıdır.”
Yapılan konuşmalar sırasında sık sık Filistin lehine, İsrail aleyhine sloganlar atılırken, Filistin’de yaşananların anlatıldığı anlarda vatandaşlar gözyaşlarına hakim olamadı.