Bakan Soylu Belediyeler'deki terör iltisaklıların bilançosunu açıkladı
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, belediyelerde yürütülen terör mücadelesi ile ilgili açıklamada bulundu. Soylu, iBB'de ilk defa işe alınan 15 bin 125 kişinin güvenlik soruşturması yapılmadan işe alındığını söyledi.
Emniyet Genel Müdürlüğü Demet Sezen Toplantı Salonu'nda, belediyelerdeki terör soruşturmalarına dair açıklamada bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 15 Temmuz darbe girişiminden sonraki süreçte, her alanda olduğu gibi, belediyelerde de terör mücadelesine hız kazandırdıklarını ifade etti.
Bakan Soylu, darbe girişiminden sonra belediyelerde yapılan terör soruşturmalarının bilançosuna dair şu bilgileri verdi:
"Terör soruşturmaları, 2019 yılında 33 belediyede toplam 42 soruşturma, 2020 yılında 13 belediyede toplam 14 soruşturma, 2021 yılında 16 belediyede toplam 18 soruşturma, 2022 yılında 12 belediyede 14 soruşturma, olmak üzere toplamda 74 belediyede 88 soruşturma terör kapsamında yürütülmüştür. Bu 88 soruşturmadan da 79’u tamamlanmış, 42 ön inceleme raporu, 19 araştırma raporu, 33 tevdi raporu, 2 inceleme raporu, 3 form inceleme raporu, 2 tazmin raporu düzenlenmiştir. 9 soruşturma ise halen devam etmektedir."
MUHALEFET PARTİLERİNİN İDDİALARINA YANIT
Zaman zaman muhalefet partileri tarafından, özellikle muhalefet partili belediyelere müfettiş gönderildiği ve bu yolla muhalefet partili belediyeler üzerinde baskı oluşturulmaya çalışıldığı iddialarının gündeme getirildiğini kaydeden Soylu, iddiaların mesnetsiz olduğunu söyledi.
Soylu, 2019-2022 arasında Bakanlık makamından alınan genel soruşturma, araştırma, ön inceleme ve araştırma onay sayılarına ilişkin verilere yönelik şu değerlendirmeyi yaptı:
"AK Parti 885 onay ki bu yüzde 33,5'e tekabül ediyor. CHP için bin 107 onay, yüzde 41,9'a tekabül ediyor. Bunlar sadece yapılan şikayetlerin araştırılmasına yönelik soruşturma değil. Milliyetçi Hareket Partisi 265 onay yüzde 10,3, İYİ Parti için 35 onay, yüzde 1,32, HDP için 148 onay, yüzde 5,6, bağımsız belediyelerle ilgili 57 onay, yüzde 2,16, Saadet Partisi için 21 onay, yüzde 0,42 ve Demokrat Parti için 9 onay, yüzde 0,34."
İNCELEME ARAŞTIRMADA ONAY ALANLARDA CHP ÖNCE
Bakan Soylu, 2019-2022 yılları arasında soruşturma izni verilmesi kararlarının dağılımının, inceleme araştırma sayısına göre oranına ilişkin şunları kaydetti:
"AK Parti 227 karar, oranı yüzde 33,48, CHP 234 karar oranı yüzde 34,51, Milliyetçi Hareket Partisi 86 karar, oranı yüzde 12,68, İYİ Parti 11 karar, oranı yüzde 1,62, HDP 93 karar, oranı yüzde 13,72 ve diğer siyasi partiler de böyle gidiyor. Yani AK Parti 885 inceleme ve araştırmadan ancak 227 onay almış. CHP de 1107 inceleme ve araştırmadan 234 onay almış. Yani CHP’de bu oran 5'te 1 iken, AK Parti’de 4'te 1. Burada herhangi bir siyasi partiye yönelik farklılık, herhangi bir siyasi partiye yönelik baskı, herhangi bir siyasi partiye yönelik bir anlayış söz konusu değil. Burası devlettir. Yani biz teftişleri, somut olay ve olguları değiştirebilecek bir kabiliyete sahip değiliz."
“HİÇBİR PARTİYE AYRICALIK YAPILMIYOR”
Soylu, inceleme araştırma ve soruşturmaya dayanak teşkil eden 5 maddeden oluşan müracaat sonucunda ön incelemelerin, usuller dairesinde devam ettiğini, hiçbir partiye ayrımcılık uygulanmasının söz konusu olmadığını söyledi.
EN FAZLA TEFTİ AK PARTİLİ BELEDİYELERDE
Belediyelerde imar, ihale, personel, ruhsat gibi belli konulardaki faaliyet ve işlemlere ait özel teftişler yaptıklarını da vurgulayan Soylu, 31 Mart 2019 ile 22 Kasım 2022 arasında belediyelere yapılan özel teftişlerin oranlarını şu şekilde açıkladı:
"AK Partili 72 belediyede, CHP'li 57 belediyede, Milliyetçi Hareket Partili 19 belediyede, İYİ Partili 2, HDP'li 34, bağımsız 4 belediyede, Saadet Partili 2 belediyede, vekalet edilen 8 belediyede ve 6 adet de diğerlerinde olmak üzere toplam 204 belediyede özel teftiş yapılmıştır. Demek ki bu teftişler sadece bir siyasi partiye yönelik değil. Tam tersi iktidarda da bulunan, hatta benim de mensubu olduğum AK Parti'ye yönelik özel teftiş sayıları çok daha fazla. Devletin kuralları var bunlara herkes uymak zorunda."
Soylu, terör örgütleriyle irtibatlı ve iltisaklı kişilerin belediye şirketleri üzerinden işe alındığının, bu kişilerin memur gibi görev yaptığının, terör örgütleriyle bağlantılı veya anayasal düzene karşı suçlardan haklarında mahkumiyet kararı bulunanların da işe alındığının belirlendiğini kaydetti.
“PKK’LILAR HDP’Lİ BELEDİYELERDE İŞE ALINIYOR”
PKK'nın sözde değer ailesi olarak adlandırdığı kişilerin de özellikle HDP'li belediyelerde işe alındığını anlatan Soylu, PKK adına kırsal alanda silahlı faaliyet yürütenlere de iş verildiğini dile getirdi.
Bakan Soylu, silahlı terör örgütüne üye olmak, terör örgütü propagandası yapmak, silahla yağma, silahla yaralama, resmi belgede sahtecilik, hırsızlık, dolandırıcılık, tefecilik, cinsel taciz, göçmen kaçakçılığı gibi suçlardan kaydı bulunanların işe alındığının tespit edildiğini belirtti.
"TERÖR BAĞLANTILILAR GİZLİLİK İÇEREN BİRİMLERDE GÖREVLENDİRİLDİ"
Terör örgütleriyle irtibatlı ve iltisaklı olduğu halde işe alınanların gizlilik içeren birimlerde görevlendirildiğinin altını çizen Soylu, bazı belediyelerde yürütülen idari ve adli soruşturmalar hakkında örnekler verdi.
MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNDE 54 TERÖR İLTİSAKLI KİŞİ TESPİT EDİLDİ
Mersin Büyükşehir Belediyesinde, bağlı kuruluşlar ve şirketlerde terör örgütleriyle irtibatlı ve iltisaklı kişilerin istihdam edildiği iddiasına yönelik 21 Mart'ta Mülkiye ve Ticaret müfettişlerince idari soruşturma başlatıldığını anlatan Soylu, soruşturma kapsamında 54 kişinin terör örgütleriyle irtibatının ve iltisakının belirlendiğini bildirdi.
Süleyman Soylu, işe alınan 54 kişinin 30'unun doğrudan terör örgütleriyle iltisak ve irtibatının bulunduğunun, 24 kişinin ise birinci ve ikinci derece yakınlarının örgüt üyesi ya da iltisaklı kişiler olduğunun tespit edildiğini belirtti.
Mersin Cumhuriyet Başsavcılığınca Mersin Büyükşehir Belediyesine yönelik 2 adli soruşturma yürütüldüğünü aktaran Soylu, 2019'daki seçimlerden sonra belediyede işe girdiği anlaşılan 10 personelin gözaltına alındığını, bu kişilerden ikisinin çocuklarının PKK adına kırsalda faaliyet yürüttükleri sırada güvenlik güçlerince etkisiz hale getirildiğini kaydetti.
Soylu, 28 Eylül'de PKK propagandası yapan, örgüte eleman temin eden 18'i Mersin Büyükşehir Belediyesi personeli 20 kişinin gözaltına alındığını anımsattı.
Bakan Soylu, Mersin Büyükşehir Belediyesi eski Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanı Bedrettin Gündeş'in PKK'ya destek sağladığının, örgüt propagandası yaptığının ve PKK'nın özel toplantılarına katıldığının belirlendiğini aktardı.
SEYHAN BELEDİYESİ'NDEKİ SORUŞTURMA
Seyhan Belediyesiyle ilgili tespitleri de anlatan Soylu, görevden uzaklaştırılan Seyhan Belediye Başkan Yardımcısı Funda Buyruk'un görevde bulunduğu dönemde de belediyeye ait şirkette işe alınan 234 kişi hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının istenmediğini bildirdi.
Bakan Soylu, şunları söyledi:
"Belediye Başkan Yardımcısı Buyruk'un PKK'yla iltisaklı şahısları işe aldığı tespit edilmiştir. Belediye çalışanı Mahsum Uzun'un da terör örgütünce sözde değer ailesi olarak adlandırılan ailelerden olduğu ve kız kardeşi 'Amara-Semsur' kod adlı Çağla Uzun'un PKK terör örgütünün kırsal alanında faaliyet yürütmekteyken 2017'de etkisiz hale getirildiği tespit edilmiştir. PKK/KCK terör örgütünün sorumlusu belediye başkan yardımcısıyla irtibat kuruyor ve sistemi koordine ediyorlar."
İZMİR BÜYÜKŞEHİR’DE BİR KİŞİ TUTUKLANDI
İzmir Büyükşehir Belediyesinde çalışan bir kişinin de PKK soruşturması kapsamında tutuklandığını, bu kişinin Irak'ın kuzeyindeki Kandil'de örgütün sözde kongresine katıldığının anlaşıldığını ifade eden Soylu, Gaziantep Şehitkamil Belediye Meclisi'nin CHP'li üyesinin KCK/Türkiye masası yapılanmasında faaliyet yürüttüğünü aktardı.
BURSA'DA CEZAEVİ PERSONELİNİ TAŞIYAN ARACA YÖNELİK BOMBALI SALDIRI
Nisan ayında Bursa'da cezaevi personelini taşıyan servis aracına yönelik bombalı saldırının faillerinden Seda Baykan ve Dilek Arsu'nun yakalandığını hatırlatan Soylu, "Bu eylem, MLKP mobil hücresi tarafından gerçekleştirilmiştir." ifadesini kullandı.
Terörden arananlar listesinde turuncu kategoride yer alan ve mobil hücrenin yöneticisi Cebrail Gündoğdu'nun da ekim ayında yakalandığını anımsatan Soylu, "Bu operasyon başarılı bir operasyondur. Bu operasyonla ilgili Türk Polis Teşkilatı, kılı kırk yararak, ülke içinde ve ülke dışında, bir çok alanda ortaya koyduğu takiplerle, teknik izlemelerle önemli sonuca ulaşmıştır." dedi.
Süleyman Soylu, cezaevi personelini taşıyan servis aracına yönelik saldırının faili Cebrail Gündoğdu'ya yardım ve yataklık ettiği belirlenen 3 kişinin Ayvalık Belediyesine ait şirkette çalıştığının tespit edildiğini bildirdi.
Bakan Soylu, Ataşehir Belediyesinde de 2019'dan önce işe başlatılan 16 kişinin, 2019'dan sonra işe başlatılan 13 kişinin kendisinin veya birinci derece yakınlarının terör örgütleriyle irtibat ve iltisakının belirlendiğini sözlerine ekledi.
DİAYDER DERNEĞİ HAKKINDA
Sivil cuma namazı adı altında düzenlenen kitlesel faaliyetlerde ön plana çıkan Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİAYDER) hakkında bilgi veren Soylu, dernek üyesi yerel din sözde adamlarının sivil cuma namazlarında terör örgütünün, terörist başının propagandasını yaptıkları, devlet aleyhine karalayıcı açıklamalarda bulunduklarının anlaşıldığını belirtti.
Soylu, DİAYDER'in mülkiye müfettişi ve dernekler denetçisi tarafından denetlenmesi sonucunda, "derneğin, amacından saptırılarak, dernek adı altında suç işlemeye zemin hazırlamak haline geldiği" şeklinde değerlendirildiğini belirterek, şunları söyledi:
"Anayasanın 33'üncü ve Türk Medeni Kanunu'nun 89 ve 90'ıncı maddeleri gereğince derneğin faaliyetten alıkonulması veya kapatılması ile dernek yöneticileri hakkında mevzuata aykırı iş ve işlemleri nedeniyle gerekli adli ve idari yaptırımların uygulanması için İstanbul ve Bakırköy Cumhuriyet başsavcılıklarına sunulan tevdi raporuna istinaden yetkili mahkeme kararıyla dernek kapatılmıştır."
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNDE TERÖR İLTİSAKI
Soylu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından PKK/KCK terör örgütüyle ilgili başlatılan soruşturma kapsamında hazırlanan iddianameye göre, dernek ile bağlantılı olarak İBB şirketlerinde işe alındığı değerlendirilen 11 kişiden, 8'inin bir süre İBB birimlerinde çalıştığını, gözaltına alındıktan sonra ise işten çıkartıldığını kaydetti.
İstanbul İl Jandarma Komutanlığınca 3 Temmuz 2021'de 5 ilde eş zamanlı yapılan operasyonda, İBB Personel Daire Başkanlığı bünyesinde gassal olarak görev yaptıkları, maaşlarının bir kısmını DİAYDER'e bağışladıkları tespit edilen 5 şüphelinin de aralarında bulunduğu toplam 28 kişinin yakalanarak gözaltına alındığını aktaran Soylu, şöyle devam etti:
"Bağışlama konusunda hatırlarsınız kayyum belediyelerde PKK tarafından işe alınanlar zoraki olarak bağış yaptırılıyordu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesinde gassal olarak görev yaptıkları tespit edilen aralarında Mehmet İnan, Aydın Ayhan, Mehmet Emin Aslan isimli 3 şahsın da bulunduğu toplam 9 şahıs tutuklanmış, İBB bünyesinde gassal olarak görev yaptıkları tespit edilen Nur Mehmet Işık ve Fahrettin Ülgün isimli 2 şahsın da aralarında bulunduğu toplam 8 şahıs konutu terk etmeme cezası ile tutuksuz yargılanmak üzere, 9 şahsın ise adli kontrol şartıyla adli süreci devam etmektedir. Ayrıca, gassal olarak görev yapan 5 İBB çalışanının birinci ve ikinci derece aile bireylerinden 4'üne terör suçundan işlem yapıldığı tespit edilmiştir. Burada İBB'de çalışan Daire Başkanı da davanın içerisindendir."
Soylu, belediyede bir personel tasarrufu olmadığını, aksine, 4 bin 5 kişilik bir artış gerçekleştirildiğini belirterek 31 Aralık 2021 itibarıyla ilk defa işe alınan 25 bin 361 kişiden,15 bin 125 kişi hakkında belediye tarafından hiçbir güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması talebinde bulunulmadığını söyledi.
Mevzuata göre şirketlerde ilk defa işe alınanlar için değerlendirme komisyonu oluşturulması gerektiğini aktaran Soylu, bunun yapılmadığını ancak soruşturmadan sonra başlandığını anlattı.
Soylu, adli sicil belgeleri e-Devlet üzerinden alınırken kamu/özel seçeneğinden özel şirket seçeneğinin seçilmesi nedeniyle bu kişilerin büyük çoğunluğuna ilişkin sadece özel şirketler için verilen, adli sicil kaydının olduğu ve arşiv kaydının ise bulunmadığının anlaşıldığı bilgisini verdi.
Soylu, müfettiş incelemesi başladıktan sonra ise daha önce güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması talep edilmeyen personel hakkında, İstanbul Valiliğine apar topar arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması taleplerinin gönderilmeye başlanmasının da bir vaka olduğunu dile getirdi.
"İBB SORUŞTURMALARDAN SONRA 120 KİŞİYİ APAR TOPAR İŞTEN ÇIKARDI"
Özel teftişin başlamasından sonra yaklaşık 120 kişinin, güvenlik soruşturmaları nedeniyle işten çıkarılmak zorunda kalındığını ve bu kişilerin bir bölümünün İBB önünde eylem yaptığını ifade eden Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Emniyet ve UYAP verilerine göre, ilk defa işe alınan 25 bin 361 kişiden, 4 bin 227 kişi hakkında adli soruşturma ve kovuşturmanın bulunduğu, bunlardan 147 kişi hakkındaki soruşturma ve kovuşturmaların 'terör örgütleriyle bağlantılı veya anayasal düzene karşı işlenen suçlardan' olduğu ve bunlardan 66 kişi hakkında 'terör örgütleriyle bağlantılı veya anayasal düzene kaşı işlenen suçlardan' mahkumiyet kararının bulunduğu, ayrıca 709 kişinin kendisi hakkında ve 959 kişinin yakınları hakkında olmak üzere toplam 1668 kişi hakkında terör örgütleri ile irtibatlı ve iltisaklı olduklarına dair ilişik kaydı ve adli kayıt bulunduğu tespit edilmiştir. Söz konusu 1668 kişinin terör örgütlerine göre dağılımı şöyledir, FETÖ/PDY 875, PKK/KCK 432, DHKP-C 143, THKP-C 66, TKP/ML 64, MLKP 33, DEAŞ 3, El Kaide 1 ve 51 diğer örgütler. Özel teftiş sonucunda elde edilen tespitlere göre, terör örgütleri ile irtibatlı ve iltisaklı kişilerin, durumları araştırılmadan ve değerlendirilmeden işe alınmaları nedeniyle sorumluluğu tespit edilen görevliler hakkında, Bakanlığımızca verilen araştırma, ön inceleme onayı gibi mevzuatın emrettiği hukuki süreçler başlatılmıştır. Bizim bunları işten çıkarma yetkimiz yok. Devletin böyle bir yetkisi söz konusu değil. Bu kişileri işe alanların işten çıkarabilme yetkisi var. 120 tane terör iltisaklı ve irtibatlıyı biz söyledikten sonra nasıl apar topar işten çıkardılarsa aynı şekilde işten çıkarabilme yetkileri var. Kanunun bize verdiği yetki, bunları işe alanlarla ilgili mevzuat hükümlerini ihlal ettikleri gerekçesiyle soruşturma açmak ve aynı zamanda da başsavcılığa açtığımız soruşturma çerçevesinde tevdi raporunu savcılığa sunmak. Bakanlığın görevi bu."
Soylu, yürütülen araştırma, ön incelemelerde gelinen aşama itibarıyla kendisi ve yakınları haklarında terör örgütleri ile irtibatlı ve iltisaklı olduklarına dair ilişik kaydı ve adli kaydı bulunan 1668 kişiden içindeki 505'inin incelendiğine işaret etti. Bu kişilerden 49'nun İBB, 2'sinin İETT, 17'sinin İSKİ ve 437'sinin İBB iştiraki şirketler tarafından işe alındığını vurgulayan Soylu, "223 kişinin İBB, 12 kişinin İETT, 32 kişinin İSKİ ve 237 kişinin İBB iştiraki şirketlerde çalıştığı, yani işe alındığı ve çalıştığı yerlerin farklı olduğu, yani şirket üzerinden alınan kişilerin, memurlar eliyle yürütülmesi gereken görevlerde çalıştırıldıkları, keza incelemeye konu bu 505 kişiden 484 kişinin, terör örgütleriyle irtibatlı ve iltisaklı olabileceklerine dair kayıt bulunduğu ancak güvenlik soruşturmaları yapılmadan işe başlatıldıkları belirlenmiştir." dedi.
Soylu, incelemeye konu olan bu 505 kişiden 36'sının "sözde değer ailesi" mensubu olduğunu ve 6 kişinin ise PKK/KCK terör örgütü adına kırsal alanda silahlı olarak faaliyet gösterdiğini söyledi.
Soylu, terör örgütleriyle irtibat ve iltisakları nedeniyle KHK ile kamu görevinden ihraç edilen 21 kişinin ise ilgili KHK'larda "ihraç edilen kişilerin doğrudan veya dolaylı olarak kamu görevinde çalıştırılamayacakları" kanunda açıkça belirtilmesine rağmen, İBB şirketlerinde işe alındıklarının tespit edildiğine dikkati çekti. Bahse konu 1668 kişiden, terör suçları ve anayasal düzene karşı işlenen suçlar dışında, kalan suçlardan hakkında bir yıl ve üzeri mahkumiyet kararı bulunan 456 kişinin tespit edildiğini belirten Soylu, bu kişilerin de güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yaptırılmadan işe alındığını bildirdi.
CİNSEL İSTİSMAR, HIRSIZLIK, SİLAHLA YAĞMA SUÇUNDAN HÜKÜM GİYENLER DE VAR
Soylu, işe alınan kişilerin uyuşturucu, çocuğun cinsel istismarı, hırsızlık, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma ve silahla yağma gibi suçlardan mahkumiyetlerinin bulunduğunu ifade ederek şunları söyledi:
"Ayrıca, 2016 yılında Şırnak'ta örgüt mensuplarından ele geçirilen dokümanlarda, İBB'de sosyal hizmet uzmanı olarak çalışan Şafak Duran isimli şahsın terör örgütünün kırsal alanında silahlı olarak faaliyet yürüttüğüne dair fotoğraflarının olduğu tespit edilmiş ve bu kişi, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğümüzce 27 Nisan 2022 tarihinde yürütülen çalışmalarda yakalanarak gözaltına alınmıştır. Adli makamlara sevk edilen şahıs tutuklanmıştır. Şafak Duran’ın işe alım süreci ile ilgili olarak sorumlulukları tespit edilen İBB görevlileri hakkında da tevdi raporu düzenlenerek İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur. Terör örgütüyle irtibat ve iltisakı belirlenip Yunanistan'a kaçan mı dersiniz, aynı zamanda muhtarlıklar daire başkanlığında çalışıp neredeyse orada İstanbul'un bütün gizli bilgilerinin sahibi olan da var. En yakınlarının kırmızı kategoride aranan terörist çıkıp ve yine 'sözde değer ailesi' olarak belediyelere yerleştirilen mi dersiniz? Bunlarla ilgili soruşturma başlatılınca işten çıkarılanlar mı dersiniz?"