Genç doçent hayatını tarihi el yazması eserlere adadı

Türkiye'nin en genç doçentlerinden olan 31 yaşındaki klasik Türk edebiyatı araştırmacısı İlyas Kayaokay, hayatını adeta el yazması eserlere adadı. Akademik çalışmalarını bunlar üzerine yapan Kayaokay, tarihi bir el yazması eser görünce uyuyamaz hale geldi. Zaman zaman kredi çekerek eserleri alan ve üzerinde çalışma yapan Kayaokay, tüm eserleri ileride devlete bağışlayacağını ifade etti.

Genç doçent hayatını tarihi el yazması eserlere adadı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Türkiye’nin en genç doçentlerinden olan 31 yaşındaki klasik Türk edebiyatı araştırmacısı İlyas Kayaokay, hayatını adeta el yazması eserlere adadı. Akademik çalışmalarını bunlar üzerine yapan Kayaokay, tarihi bir el yazması eser görünce uyuyamaz hale geldi. Zaman zaman kredi çekerek eserleri alan ve üzerinde çalışma yapan Kayaokay, tüm eserleri ileride devlete bağışlayacağını ifade etti.

Türkiye’nin en genç doçentlerinden olan Munzur Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlyas Kayaokay, hayatını tarihi el yazması eserlere adadı. 10 seneyi aşkın bir süredir Osmanlı edebi metinleri üzerine araştırmalar yapan ve akademik çalışmaları çerçevesinde tarihi el yazması eserlere yönelen Doç. Dr. Kayaokay, bu süre zarfında Muhammediyyelerden hadislere, menakıbnamelerden mesnevilere 80 adet tarihi el yazması eser topladı. Sahaflardan, koleksiyonerlerden, müzayedelerden topladığı önemli tarihi el yazmaları ile Osmanlı mirasına kendi gayretleriyle sahip çıkan Kayaokay, bazen de kredi çekerek eserleri alıyor. Tüm zamanının el yazması eserleri inceleyerek geçiren ve bir seri alamadığı zaman uykuları kaçan Kayaokay, ilerde hepsini devlete bağışlamayı planlıyor.

10 senedir yazma eserler üzerine akademik faaliyetler yürüttüğünü belirten Doç. Dr. İlyas Kayaokay, “Zaman zaman ülkedeki yazma eser kütüphanelerini tarıyorum. Artık başka mecralarda arama yoluna gittim. Büyük hocalarımızın kendi kütüphanelerini görünce bende kendi yazma eser kütüphanemi oluşturma yoluna gittim. Bu dededen kalan ilk eser ile başladı. Ondan sonra müzayedelere katıldım. Bir süre sonra bana eserler gelmeye başladı. Sahaflardan eserler gelemeye başladıkça kendime ait 80 tane el yazma eser kütüphanesini kurdum. Bunlar maddi açıdan külfetli eserler. Bende neticesinde bir devlet memuruyum. Fakat bir eseri kaçırdığım zaman artık uyuyamaz hale geldim. Baş edemediğim noktada eserleri temin edebilmek için kredi çektim. Neticede Türkiye’de olmayan birçok el yazmanın sahibi oldum” dedi.

’’Ticari bir amaç gütmüyorum’’

Ticari bir amaçla gütmediğini aktaran Kayaokay, ’’Bu benim mesleğimdir. Biz edebiyat araştırmacı olduğumuz için ilgi alanımız edebi eserlere yöneliktir. Muhammediyye, divan, hadis, tercümeler, mevlid, menakıbname ve mesnevilerden tutunda pek çok türden edebi eser kütüphanemizde mevcuttur. Ben bu eserleri ileri süreçte devletimize bağışlamayı düşünüyorum. Neticede bunların sonsuza kadar korunabilmesi için devlet eline ihtiyaç vardır. Şuanda akademik çalışmalarını tamamlayamadığım için şimdilik bekliyorum. İleriki süreçte devletimize bağışlayacağım. Ben bir el yazma eser aşığıyım. Akademik çalışmalarım bunun üzerine inşa edilmiş. Maaşımı buradan kazanıyorum ve tekrar bunlara harcıyorum. Değerli bir yazma eser görünce uyuyamıyorum” diye konuştu.

Bakmadan Geçme