Fırat Üniversitesi Hastanesi Konferans Salonunda gerçekleştirilen etkinliğe sağlık çalışanları ve akademisyenler katıldı. Etkinlikte, obezitenin önemine değinildi.

“OBEZİTE 1980 YILINDAN GÜNÜMÜZE KADAR İKİ KAT ARTTI”

Obezitenin sağlığı bozacak şekilde vücutta anormal veya aşırı yağ birikimi anlamına geldiğini belirten İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kader Uğur, “Tüm dünyada obezite, gittikçe artmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre obezite 1980 yılından günümüze kadar iki kat arttı. Kişinin enerji alımı ile dokuların ihtiyaç duyduğu veya yaktığı enerji arasında enerji alımı lehine bir dengesizlik oluştuğunda obezite gelişiyor. Yetişkinlikte görülen obezite, yağ hücrelerinin hacminin normal ağırlıktaki insanlara oranla daha büyük olmasıdır. Çocuklukta başlayan obezite ise yağ hücre sayısının artışı ile karakterizedir.” dedi.

Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Öğretim Üyesi Ahmet Bozdağ, “Obezite, vücut yağ kütlesinin yağsız kütlesine oranla artması, vücutta aşırı yağ depolanmasıyla ortaya çıkan fiziksel, ruhsal ve sosyal sorunlara neden olabilen, kronik enerji metabolizması bozukluğudur. Bakanlığımızca yapılan Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması 2010 ön çalışma raporuna göre Türkiye’de obezite sıklığının erkeklerde yüzde 20,5, kadınlarda ise yüzde 41, toplamda yüzde 30,3 olduğunu görülmektedir.” ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE İLK SIRADA"

Diyetisyen Gözde Ulaş ise “Obezite, Dünya Sağlık Örgütüne göre sağlığı bozacak ölçüde vücutta anormal ve aşırı yağ birikmesi olarak tanımlamaktadır. Dünya Sağlık Örgütü, obezitenin Avrupa'da bölgede son 50 yılda yüzde 138 arttığı ve Avrupa'da yılda 1,2 milyon ölüme yol açtığı bildirildi. Bu rapora göre, obez veya fazla kilolu olan yetişkin sayısı göz önüne alındığında ilk sırada Türkiye bulunuyor." diye konuştu.