Türkiye'de kış aylarının en zorlu, uzun ve yoğun yağışlı geçtiği şehirlerin başında gelen ve 1890 metrelik kent merkeziyle en yüksek rakımlı il olduğu için 'Türkiye'nin çatısı' olarak anılan Erzurum'da, karla mücadele için hazırlıklar tamamlandı. "Erzurum 11 ay beyaz, bir ay ayaz, gerisi de yaz gardaş yaz" deyimiyle ozanların türkülerine konu olan kentte, karla mücadele için her yıl milyonlarca lira harcanıyor.

Erzurum Büyükşehir Belediyesine bağlı 'Kar timleri', kar ve buz esaretinin yaşanmaması için kırsal alan, ana ve ara arterler, kent merkezi, cadde ve sokaklar ile araç ve yaya trafiğinin bulunduğu bölgelerde karla mücadele çalışması yapıyor. Hava sıcaklığının zaman zaman sıfırın altında 30 dereceye düştüğü Erzurum'da, 5 bin 530 kilometrelik yol ağında görev yapan "Kar timleri", yolların açık tutulması için 7 gün 24 saat çalışma yapıyor.

Bıçaklı tuzlama aracı, greyder, dozer, yükleyici, kar savurma aracı ve kamyon gibi yaklaşık bin araç ve 1500 personelin karla mücadele ettiği kentte, bu yıl Büyükşehir Belediyesinin bütçesinden karla mücadeleye yaklaşık 150 milyon lira ödenek ayrıldı.

"GEREKLİ HAZIRLIKLARIMIZ TAMAM"

Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Erzurum'un kış şehri olduğunu söyledi.

Kış mevsimine girmeden karla mücadele için gerekli tedbirleri almaya başladıklarını anlatan Sekmen, "Şu anda tedbirlerimiz alındı. Hizmet birimlerimizde çalışan şirketlerimizde, fen işlerinde ve park ve bahçeler birimlerimizin temizlik işlerinde çalışan arkadaşlarımızı tamamen kışla mücadeleye ayırdık. Araç ve gereçlerimizi bu hizmete yönlendiriyoruz. Gerekli hazırlıklarımız tamam. Yollara döktüğümüz buz çözücü tuzlarımız hazır." diye konuştu.

Sekmen, hizmet biriminde çalışanları işten çıkarmak yerine bu hizmetlere yönlendirerek hem işsiz kalmalarını önlediklerini hem de şehrin karla sorununu çözmüş olduklarını anlatarak, şöyle devam etti:

"Şehir merkezinden en ücradaki köye kadar bu hizmeti yürütüyoruz ve bunu ihaleyle yapmıyoruz, kendi personelimizle yapıyoruz. Yaklaşık 2 bin mahalle ve yerleşim yerinde, şehir merkezi ve ilçe merkezleri olmak üzere, bütün buralarda bu hizmeti Büyükşehir Belediyesi olarak biz yürütüyoruz. Biz o yerleşim yerlerine giden bütün ana aksları açmak zorundayız. Burada çalışan arkadaşlarıma teşekkürü borç biliyorum. Kar yağdığı andan itibaren bütün personelimiz en kısa sürede yolları açıyor, vatandaşımızı rahatlatıyor ve ulaşım ağını sağlamış oluyoruz. Biz yaklaşık olarak bu işe en az 150 milyon bir bütçe ayırıyoruz. Karla mücadelede kullandığımız araçların yakıtlarını karşılamak zorundayız, bu büyük bir külfet. Neticede sadece günübirlik bir hizmet olarak yolları açıyoruz. Bazen bir hizmet yaparsın, bir kalıcılığı olur ama bizim bu hizmetimizin bir kalıcılığı yok. Burada da amaç, vatandaşımıza hizmet etmek ve onun ulaşımının kolaylığını sağlamak."

"KARI KÜLFET DEĞİL NİMET OLARAK GÖRÜYORUZ"

Bazı yerlerde kar yağmaması için dua edildiğini ancak kendilerinin kar yağması için dua ettiklerini anlatan Sekmen, karı külfet olarak değil nimet olarak gördüklerini söyledi. Sekmen, kar yağışının ardından yollara buz tutmaması için tuz attıklarını belirterek, "Buna çok dikkat ederiz, çünkü yollar buz tuttuğu zaman kazalar olabilir." dedi. En önemli sıkıntılardan birinin de çatılardan sarkan buzların olduğunu aktaran Sekmen, sözlerini şöyle tamamladı:

"Çatılardaki buzları zaman zaman itfaiye araçlarımızla kırarız. Çünkü hava sıcak olduğunda bunlar düşerek insanlara zarar verebilir, ölümlere neden olabilir. Geçmişte bu tür sıkıntılar yaşanmış ama hamdolsun bizim dönemimizde böyle bir sıkıntı yaşamadık. Çünkü bu tip yerlerin hemen önlemlerini alabiliyoruz. Zaman zaman kar yağdığında kapanan yollar oluyor. Hastalar ve doğum yapan kadınlar oluyor. Bunlar için bu yolların açılması ve hastaların merkeze ulaştırılması, bizler için çok önem arz ediyor. Ayrıca yolda kayan araçlar oluyor, bunları kurtarıyoruz. Bunun yanında arama kurtarma ekiplerimiz var. Zaman zaman tipide yolunu kaybeden vatandaşlarımız oluyor, onlara da yardıma koşuyoruz."