Erzincan'ı fay hattı üzerine inşa eden İnönü'nün imzası ortaya çıktı
1939 depreminde yeniden kurulurken, fay hattı üzerine inşa edilen Erzincan ile ilgili imzayı İsmet İnönü'nün attığı ortaya çıktı.
Resmi kayıtlara göre 32 bin 968 kişinin hayatını kaybettiği 1939 Erzincan depreminden sonra şehrin yeni bir yere kurulmasına karar verdi.
O zamanın cumhurbaşkanı İsmet İnönü, 14 kişilik heyetin imzasıyla Erzincan'ı yeni yerine taşımaya karar verdi. Ancak o yerin fay hattı üzerinde olduğu ortaya çıktı. İsmet İnönü'nün imzaladığı o belgelere ulaşıldı.
1939 Erzincan depremi 26'ı Aralık'ı 27 Aralık'a bağlayan gece saat 01.57'de başladı. 7,9 büyüklüğündeki 1939 Erzincan depremi 52 saniye sürdü. Oluşan deprem neticesinde 116 bin 720 bina yıkıldı. Dünyanın büyük depremleri arasında sayılan bu deprem Türkiye'nin en ciddi deprem felaketlerinden birisi olarak tarihe geçti. Can kayıplarının fazla olmasını bir nedeni de zorlu kış şartlarından dolayı yardımların güç şartlar altında ulaşması. Depremde kayda geçirilen verilere göre 32 bin 962 kişi yaşamını yitirirken 100 bine yakın kişi de yaralandı.
Yaşanan depremin ardından yeni Erzincan’ın kurulacağı yerle ilgili 1940 yılında yazılan ve İsmet İnönü'nün imzaladığı kararnamede şu ifadelere yer verildi:
“Üniversite jeoloji asistanı ile M.T.A. Enstitüsü jeoloğu ve yine üniversite jeoloji ordinaryüs profesöründen müteşekkil heyet tarafından Erzincan zelzele mıntıkasında yapılan ve Nafia Vekilliğinin 11 Mayıs 1940 tarih ve 5935/ 4555 sayılı tezkeresiyle tevdi olunan jeolojik tetkikatı havi raporda; Zelzelenin vuku bulduğu yerlerde tektonik zelzele hattı mevcut bulunduğu ve bu itibarla şehrin tekrar aynı yerde tesisinde jeolojik mahzurlar görüldüğü cihetle yeni şehir için zelzele bakımından daha emniyetli ve zelzele hatlarından uzak ve zemin daha sağlam bir yer aranarak:
1- Zelzele hattının tamamen haricinde
2- Zemini sağlam tabakalardan müteşekkil
3- Kafi miktarda içme suyu mevcut
4- Her türlü feyazan tehlikesinden masun
Olması gibi sebeplerden dolayısıyla Kemah Boğazı ile Hah arasındaki sahanın yeni bir şehir kurulması için en muvafık bir mahal olduğu gösterilmiştir.
Nafıa vekaletinin teklifinde de; raporda gösterilen saha her ne kadar zelzelenin azami şiddet bulduğu episantral sahanın haricinde kalmakta ise de buranında yüzde 50 - 70 derecesinde hasara maruz ikinci mıntıkanın hemen civarında bulunduğu ve bundan başka bu mevkie kurulacak şehrin eski şehirden ve eski şehirde kurulmuş olan büyük demir yol teşkilat istasyonundan uzak olması, Erzincan ovasının müntehasında ve köy kesafeti nispeten az bir mıntıkada bulunması, şimali şarkı rüzgarlarına maruz olması, hazır içme suyunun bulunmayışı, cenubi garbi tarafı dağlarla mahdut olup ancak şimali şarki istikametinde inkişaf edilebileceği ve burada ayrıca yeni bir şehir ayrıca kuruluncaya kadar eski şehir civarında yerleşmiş veya yerleşecek olan halkın bilahare yeni şehre nakillerinde müşkülat ve hatta imkansızlıklarla karşılaşılması veya şehrin ikiye bölünmesi muhtemel olduğu cihetle bu mıntıka dahilinde birinci sınıf bir idare ve askeri merkez kurulmasının çok müşkül şartlar ve büyük masraflarla kabil olacağı ve bu müşküllerin böyle bir merkezin inkişafına da mani teşkil edeceği ve buna mukabil esasen büyük teşkilat istasyonunun, askeri kışlaların, hastanenin mevcudiyeti, eski şehre civar mıntıkada muayyen bir halk kütlesinin kendiliğinden yerleşmekte olması, rüzgar ve güneş bakımından daha müsait bir variyette görülmesi ve içme suyunun kolaylıkla temini gibi esaslı tercih sebepleri dolayısıyla yeni kurulacak şehrin şimdiki Erzincan merkezinin 5,50 kilometre şimalinde Trabzon şosası üzerindeki saha ile kışlalar civarında kurulmasının daha muvafık olacağı ve zelzeleye mukavim inşaat hususuna ehemmiyet verileceğine nazaran burasının zelzeleye müsait olması mahzurunu tahfif edebileceği mütalaa edilmiştir.
Bu İş İcra Vekilleri Heyetince 22 Haziran 1940 tarihinde görüşülerek gösterilen tercih sebepleri dolayısıyla şehrin, Nafi Vekaleti tarafından muvafık görülen eski Erzincan merkezinin 5,50 kilometre şimalinde Trabzon şosası üzerindeki saha ile kışlalar civarına kurulması kabul edilmiştir.”
Fay hattı üzerine kurulan Erzincan daha sonra, 1992 yılında 6,8 büyüklüğünde yıkıcı bir depreme daha maruz kalan ve 653 kişi hayatını kaybetti, 8 bin 57 bina hasar gördü veya yıkıldı.
Haber okunduğunda ilk akla gelen İsmet İnönü’nün suçlanma amacıyla bu haberin yazıldığı oluyor. Allah için doğruları konuşalım. Devlet 1939 Erzincan depreminin olduğu yeri riskli görmüş ki o zamanki teknoloji ile bile içinde Ordinaryus Profesör dahil Üniversite hocalarının da olduğu bir heyete inceleme yaptırmış. Oluşturulan heyet de inceleme yapmış ve şurası risksiz diye bir yer göstermiş. Yöreyi tanımıyorum ve bilmiyorum, acaba devlet heyetin gösterdiği yere şehir kurulmasına mani mi oldu da bu haber verildi diye de düşünüyorum. Anladığım kadarı ile Devlet de heyetin risksiz diye gösterdiği yere şehir kurulsun demiş. Benim anlamadığım nokta şu: Yeni kurulacak yer de fay hattı üzerinde ise bu kabahat raporu veren heyetin iken Bunda devletin ve Reis-i Cumhur sıfatıyla İnönü’nün kabahati neymiş? Mahkemelerde hakimler bile dosyaları bilirkişilere gönderirler. Şahsen ben bu olayda İnönü’nün neden suçlandığını anlayamadım. Haberi yazan kişi ne demek istediğini, İnönü’nün suçunun ne olduğunu açıklayamamış. Bu haberde sanki İnönü’ye saldırı amacı var.