• Haberler
  • Güncel
  • Enkazdan kurtarılan 2 yaşındaki Göktuğ ve annesi o günü unutamıyor

Enkazdan kurtarılan 2 yaşındaki Göktuğ ve annesi o günü unutamıyor

Hatay'da asrın felaketinde ailesi ile birlikte enkaz altında kalan ve 2 saat sonra kurtarılan 2 yaşındaki Göktuğ ve annesi, aradan geçen bir yıla rağmen yaşadığı kokuyu unutamıyor. Enkazdan çıktıktan sonra yaşadığı korkuyu babasına anlatan Göktuğ'un videosu, görenleri hüzne boğuyor.

Enkazdan kurtarılan 2 yaşındaki Göktuğ ve annesi o günü unutamıyor
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Hatay’da asrın felaketinde ailesi ile birlikte enkaz altında kalan ve 2 saat sonra kurtarılan 2 yaşındaki Göktuğ ve annesi, aradan geçen bir yıla rağmen yaşadığı kokuyu unutamıyor. Enkazdan çıktıktan sonra yaşadığı korkuyu babasına anlatan Göktuğ’un videosu, görenleri hüzne boğuyor.

Kahramanmaraş merkezli depremlerde yaşadıkları Hatay’da enkaz altında kalan 2 yaşındaki Göktuğ ve annesi Tuğba Köleoğlu, asrın felaketininden 1 yıl sonra yaşadıklarını anlattı. 2 saat boyunca enkaz altında kalan anne ve oğlu, enkaz altında yaşadıklarını, aradan bir yıl geçmesine rağmen unutamadıklarını ifade etti.

Deprem anını anlattığı video hüzne boğuyor

Enkazdan kurtarıldıktan aylar sonra Göktuğ’un deprem sırasında yaşadığı korkuyu babasına yaşadığı kokuyu anlattığı anlar ise görenleri hüzne boğuyor. Kaydedilen videoda, küçük Göktuğ, annesiyle birlikte enkaz altında kaldığı anlarda yaşadığı korkuyu anlatıyor. “Evimiz yıkıldığında her yer çok karanlıktı. Baba ben sana seslendim, sen beni duymadın” diyen Göktuğ, babasının ’ben içerideydim, seni duymadım, karanlıktı aşağı inemedim’ diye cevap vermesi üzerine, "Baba sen beni duymadın, anne bağırdı, ben bağırdım. İmdat dedim, gelmedin’ diye cevap veriyor.

"Eşim ve kızım enkaz altında ama sesimi duyuramadım"

Gözyaşları içerisinde deprem anını anlatan Tuğba Köleoğlu, “Gece saat 03.30 gibi uyudum, sonra eşim ’kalk sallanıyoru’z diye uyandırdı. Kalktığımda her yer karanlıktı. Hemen oğlumu kucağıma aldım. O gün hepimiz oturma odasında yatmıştık. Ondan sonra eşime, ’kızımı ve arabanın anahtarını al’ dedim. Ben oğlumla yola koştum o sırada bir beton üzerimize düştü ve oğlumla enkazın altında kaldık. Oğlum o sırada çok korktu çok soğuk çok yağmur yağıyordu. Ben oğlumu teselli etmeye çalıştım. Eşimle kızım arkamdaydı ben o an öldüler diye düşündüm. Yarım saat sonra birileri geldi, sesimi duyup kazmaya başladılar. Sonra yine deprem olunca bina yıkılacak diye korktular, bıraktılar. Daha sonra ilk oğlumu kurtardılar, sonra da benim üzerimdeki yükleri aldıklarında dışarıya çıktım. Kimse yardım etmedi, o ara oğlumu bulamadım. Eşim ve kızım enkaz altında ama sesimi duyuramadım. Daha sonra bir yabancı uyruklu kişi geldi, ’sen küçük çocuğun annesi misin’ diye sordu. Beni oğlumun yanına götürdü. Oğlumun üzerini değiştirmişler. Bana hemen ateş yaktılar, bize pansuman yaptılar. O gece hiç bir yere ulaşamadık. Eşim ve kızımı da bir buçuk saat sonra kurtardılar. Ben, ’kardeşim ve babam beni bırakmaz, gelirler’ dedim ama onlar enkaz altındaymış. Ben ameliyattayken defnetmişler, ben onlara yetişemedim. Ben anlamadım, benim kardeşim niye kurtarılmadı" dedi.

"Şimdi alışmaya çalışıyor"

Yeni yaşamlarına alışmaya çalıştıklarını belirten Tuğba Köleoğlu, “Şimdi alışmaya çalışıyoruz, sadece yaşıyoruz. Yokluklarına değil ama bu şekilde yaşamaya alışıyoruz. Memlekette, gurbette yaşıyoruz. Kimsemiz kalmadı. Her yer enkaz, hiç kimsenin evi yok. Devletimizden tek isteğimiz memleketimiz ayağa kalksın” diye konuştu.

Bakmadan Geçme