TÜİK verilerine göre ağustos ayında yıllık enflasyon yüzde 80,2’ye yükselirken aylık resmî enflasyon yüzde 1,46 oldu. Enflasyondaki yükselişi değerlendiren DEVA Partisi Ekonomi ve Finans Politikaları Başkanı İbrahim Çanakcı, “Kurları patlatan, kurumları çökerten, halktan kopan, yolsuzluğu kökleştiren bu iktidar sandıkta değişmedikçe enflasyon dizginlenemez.” diye konuştu.

Çanakcı, partisinin genel merkezinde yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“İKTİDAR, 2025’TE BİLE TEK HANELİ ENFLASYON ÖNGÖRMÜYOR AMA MERAK ETMESİNLER, BİZ TEK HANEYE DÜŞÜRECEĞİZ”

“Bu iktidar sürekli tarihleri öteleyerek tek haneli enflasyon vadediyor. Ancak dün açıklanan Orta Vadeli Program’da (OVP) gördük ki tek haneli enflasyon 2025’te bile hayal. Bunu bizatihi Sayın Cumhurbaşkanı’nın imzasıyla yayınlanan OVP söylüyor. Kurları patlatan, kurumları çökerten, halktan kopan, yolsuzluğu kökleştiren bu iktidar sandıkta değişmedikçe enflasyon dizginlenemez. Bu iktidar 2025’te bile tek haneli enflasyonu öngörmüyor ama merak etmesinler. DEVA Partisi olarak biz 1 ayda kurumları ayağa kaldıracağız. 6 ayda kriz ortamını yok edeceğiz. 2 yıl içinde de, yani seçimler zamanında yapılırsa 2025’te inşallah enflasyonu düşük, tek haneli seviyelere düşüreceğiz.”

“TÜİK, BEŞTEPE’NİN ENFLASYONUNU ÖLÇÜYOR”

“Ağustos ayında yıllık enflasyon ENAG’a göre yüzde 181,3, İTO’ya göre yüzde 99,1, olurken TÜİK’e göre yüzde 80,2, olarak gerçekleşti. Anlaşılan TÜİK; çarşıdaki, pazardaki, marketteki halkın enflasyonunu değil, Beştepe’nin enflasyonunu ölçüyor.”

“ENFLASYON HALKIN CEBİNDEN ÇALMAKTIR”

“Geniş toplum kesimlerini ilgilendiren gıda enflasyonunda durum çok daha vahim. Türk-İş’in açıkladığı açlık sınırı yıllık yüzde 135,5 artarken, TÜİK’in açıkladığı gıda enflasyonu yüzde 90,2… DEVA Partisi olarak hep söylüyoruz; enflasyon, halkın cebinden çalmaktır. Enflasyon rakamlarını olduğundan, gerçekten daha düşük göstermek, bu hırsızlığı, bu çalmayı katmerleştirmekten başka bir anlam ifade etmemektedir.”

“İKTİDAR, ÇALIŞANLARI ÇİFTE KISKAÇ ALTINA ALIYOR”

“Enflasyon rakamları herkesi kuşkusuz çok yakından ilgilendiriyor ama çalışanları, dar ve sabit gelirlileri çok daha fazla etkiliyor. İktidar, enflasyonu olduğundan daha düşük göstererek çalışanları bir çifte kıskaç altına alıyor. Bir yandan çarşıda, pazarda fiyatlar el yakarken, diğer yandan maaş artışları açıklanan enflasyona göre yapıldığından çalışanların, ücretlilerin alım gücü her geçen gün eriyor.”

“ÇALIŞANLAR YILIN KALANINDA CEBİNDEN FEDAKÂRLIK YAPMAYA DEVAM EDECEK”

“Asgari ücret, açlık sınırının yüzde 20 altına düşmüş durumda. Yoksulluk sınırının ise dörtte biri seviyesine gerilemiş durumda. Temmuz ayında verilen ücret artışları, yüksek fiyat artışları karşısında eridi gitti. Yılın geriye kalan kısmında çalışanlar, ücretliler cebinden, refahından ve alım güçlerinden fedakârlık yaparak yaşamaya devam edecekler.”

“200 ÜLKE ARASINDA EN YÜKSEK 6. ENFLASYON NİÇİN BİZDE?”

“İktidar, enflasyonu dış konjonktüre bağlayarak sorumluluğu üzerinden atmak istiyor. Öyle olsaydı, 200 ülke arasında dünyada en yüksek 6. enflasyon niçin bizde? İktidarın bu soruya cevap vermesi lazım. Üstelik bizim üzerimizdeki ülkelere baktığımızda Zimbabwe, Lübnan, Sudan, Suriye, Venezuela gibi ülkeleri görüyoruz. İktidar bu ülkelerin hemen ardından en yüksek enflasyona sahip ülke olmayı nasıl içine sindirebiliyor?”

“PETROL FİYATI 150 DOLARI BULDUĞUNDA BİLE ENFLASYON TEK HANE DEVAM ETTİ”

“Eğer dış konjonktür enflasyonun temel belirleyicisi olsaydı, Türkiye bugün yaşanan dış konjonktürden çok daha ağır koşullar gördü. Petrol fiyatlarının 150 dolarları bulduğu yıllar oldu. Yanı başımızda Irak savaşını yaşadık. Suriye İç Savaşı’nı yaşadık. Bu ortamda bile enflasyon tek hane olmaya devam etti. Demek ki yaşanan enflasyonun sebebi dış konjonktür değil. Bunun sebebi, bu iktidarın akıl ve bilim dışı politikalarda ısrar etmesidir.”