• Haberler
  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Siyonist yayılmacılık böyle devam ederse, açık söylüyorum, dünyamız yeni çatışmalara gebedir'

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Siyonist yayılmacılık böyle devam ederse, açık söylüyorum, dünyamız yeni çatışmalara gebedir'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Batılı güçler tüm şımarıklığına ve pervasızlığına rağmen Netanyahu'nun arkasında durdukça, Filistin'de katliamların önüne geçilemez. Siyonist yayılmacılık böyle devam ederse, açık söylüyorum, dünyamız yeni çatışmalara gebedir' dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Siyonist yayılmacılık böyle devam ederse, açık söylüyorum, dünyamız yeni çatışmalara gebedir'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Batılı güçler tüm şımarıklığına ve pervasızlığına rağmen Netanyahu’nun arkasında durdukça, Filistin’de katliamların önüne geçilemez. Siyonist yayılmacılık böyle devam ederse, açık söylüyorum, dünyamız yeni çatışmalara gebedir” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen 7’nci Uluslararası İyilik Ödülleri töreninde konuştu. Diyanet Vakfı’nın 49 yıldır Türkiye’de ve dünyanın dört bir yanında yürüttüğü faaliyetlerle farklı coğrafyalara iyilik tohumları serpmeye, dostluk, dayanışma, kardeşlik köprüleri kurmaya devam ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Üstat Necip Fazıl’ın ‘Tohum saç, bitmezse toprak utansın. Hedefe varmayan mızrak utansın’ ruhuna uygun şekilde karşılık beklemeden koşan, koşturan vakfımızın kıymetli mensuplarını kutluyor, özverili çalışmalarından ötürü kendilerine teşekkür ediyorum. Yurt içindeki özellikle de ‘İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır’ düsturunu kendisine rehber edinen Türkiye Diyanet Vakfı, görüyoruz ki görkemli bir çınar gibi günden güne serpiliyor, büyüyor, tüm dünyaya dal budak salıyor. Yurt içindeki bin 3 şubesi ve dünyanın 149 ülkesindeki eğitim, kültür, sosyal hizmetler ve yardım faaliyetleri ile medarı iftiharımız olan Türkiye Diyanet Vakfımızla gurur duyuyoruz. Rabbim sizlerden, tüm vakıf insanlarından razı olsun diyorum” dedi.

"Kardeşlerine sırtını dönenlerden olamayız"

"Biz şefkat ve sevgi medeniyetinin mensuplarıyız" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Mazlumların, yetimlerin, çaresizlerin, muhtaçların yardımına koşmak, kimsesizlerin kimsesi olmak esasen dinimizin bizlere emridir. Rabbimiz Nisa Suresi’nin 36’ncı ayetinde şöyle buyuruyor; ‘Allah’a kulluk edin ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anneye, babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya, elinizin altında bulunanlara iyi davranın. Allah kendini beğenen ve böbürlenip duran kimseyi asla sevmez.’ Bir başka ayet-i celilede, Allahuteala, müminleri kendilerine rızık olarak verdiklerimizden Allah yolunda gizli açık harcayan kimseler olarak tarif ediyor. Kendiniz için istediğiniz için kardeşiniz için de istemedikçe kamil mümin olamazsınız diyen bir Peygamber’in ümmetiyiz. Dolayısıyla biz, komşusu açken tok yatanlardan olamayız. Kardeşlerine sırtını dönenlerden olamayız. ‘Bana ne’ diyenlerden, ‘Her koyun kendi bacağından asılır’ diyenlerden asla olamayız. İnançta kardeşlerimiz olan müminlere, kardeşimiz olan insanlara karşı hepimiz sorumluluk taşıyoruz. Kendimiz huzur içinde sevdiklerimizle beraber barış ve emniyet içinde yaşarken hemen yanı başımızdaki insani dramlara kayıtsız kalamayız. 13 yıldır vatan hasretiyle yüreklere kavrulan Suriyeli muhacirlere, bir lokma ekmek bulamadığı için annesinin kucağında son nefesini veren Somalili, Sudanlı, Yemenli çocuklara tam 76 senedir evlerine yurtlarına, topraklarına geri dönmenin hayalini duyan Filistinli kardeşlerimize karşı mesuliyetimiz vardır. Bunları yok sayamaz, göz ardı edemeyiz. Ne mutlu kalplerinde hiçbir ayrım yapmadan mazlum ve muhtaçlara yer açabilenlere diyorum. Ne mutlu karşılığını sadece Allah’tan bekleyerek infak edenlere diyorum. Mevla, bizleri de kardeşlik görevlerini yerine getirenlerden eylesin diye dua ediyorum. İyilik ödüllerinin dalga dalga büyüyen etkilerinden memnuniyet duyuyoruz. Az önce hep beraber izledik, bu güzel hikayeleri görüp de duygulanmamak elde değil” diye konuştu.

İyiliğin, dürüstlüğün ve merhametin evrensel olduğunu; sınır tanımadığını, dil, ırk, renk, mezhep ayırt etmediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dünya işte buradakiler gibi hamiyetperver insanların yüzü suyu hürmetine dönmektedir. Etrafımızı kuşatan onca acıya, kötülüğe, zulme, mazlumların gökyüzünü çınlatan onca feryadına rağmen dünya halen ayaktaysa sebebi iyi insanların, güzel insanların, sizin gibi iyiliksever insanların varlığındandır” ifadelerini kullandı.

"Gazze’de oluk oluk akan kanda, en az işgalciler kadar onlara lojistik ve askeri destek sağlayanların da vebali vardır"

Gazze’de yaşanan insanlık dramında ülkelerin tutumuna tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tüm bunları da yıllardır bize insan hak ve hürriyetleri dersi verenlerin silahları bombaları, uçakları ve koşulsuz diplomatik desteğiyle yaptılar. Kimse bizim aklımızda alay etmesin. Kimse bizim gözümüzün içine bakarak yalan söylemesin. Gazze’de oluk oluk akan kanda, en az işgalciler kadar onlara lojistik ve askeri destek sağlayanların da vebali vardır. Sanmayın ki, Gazze’de ölen biçarenin ahı bunları tutmayacak. Sanmayın ki, zalimlerin yaptıkları yanlarına kar kalacak. Asla Gazzeli mazlumların kanı işgalcilerin ve hamilerinin alnına yapışmıştır. İşte hep birlikte gördük, takip ettik. Hamas, önceki hafta ateşkes teklifini kabul ettiğini açıkladı. Ancak İsrail uzlaşmaz tavrını sürdürdü. İsrail yönetimi bununla da yetinmedi. Sivillerin son sığınağı olan Refah’a saldırarak gerçek niyetini ortaya koydu. Kardeşlerim, bakınız bir defa şunu artık herkesin kabullenmesi lazım. Batılı güçler tüm şımarıklığına ve pervasızlığına rağmen Netanyahu’nun arkasında durdukça, Filistin’de katliamların önüne geçilemez. Netanyahu kendi siyasi ömrünü uzatmak için anti-semitizmi körüklüyor, kendi vatandaşlarının güvenliğini tehlikeye atıyor. Siyonist yayılmacılık böyle devam ederse, açık söylüyorum, dünyamız yeni çatışmalara gebedir” açıklamasını yaptı.

İran’la geçen ay yaşanan gerilimin, bunun sadece bir işareti olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İsrail’in Lübnan’a ve diğer bölge ülkelerine yönelik saldırıları artıyor. İsrail yönetiminin daha fazla kan dökülmeden, daha fazla çocuk, daha fazla kadın ölmeden, insanlığa dair umutlar daha fazla kaybolmadan, bir an önce durdurulması gerekiyor. Katliamın durdurulması ilk adımdır. Bununla birlikte soykırımcıların adalete hesap vermesi sağlanmalıdır. Müeyyidesiz kalan bir suç faili daha da azgınlaştıracaktır. Aslında Gazze’de ve işgal altındaki Filistin topraklarında yaşanan budur. İsrail nekbeden beri tam 76 yıldır kan döküyor can alıyor. Filistin halkının topraklarını alenen gasp ediyor. Uluslararası hukuku tanımadığını her defasında açıkça gösteriyor. Ama buna rağmen Batılı güçler ve uluslararası sistem tarafından el üstünde tutulmaya, korunmaya devam ediyor. Son 7,5 ayda 150 gazeteciyi öldüren bir ülke güya basın özgürlüğü sıralamasında bölgede birçok ülkeden artık üst sıralarda yer alabiliyor” değerlendirmesini yaptı.

"Bölgeye barışın gelmesi için, önce bu adaletsizliğin sona ermesi şarttır"

Bunun gibi İsrail’i kayıran pek çok çifte standartla karşılaşıldığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:

"Bölgeye barışın gelmesi için, önce bu adaletsizliğin sona ermesi şarttır. Gazze ve Filistin’de işlenen insanlık suçlarının hesabının hukuk önünde sorulması için her türlü çabayı gösteriyoruz. Güney Afrikalı dostlarımızın Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail aleyhine açtığı soykırım davasına biz de müdahil olmayı kararlaştırdık. İsrail’in soykırım suçu işlediğine dair elimizdeki tüm belgeleri ve bilgileri muhataplarımıza iletiyoruz. Türkiye, Filistin halkının ve doğdukları toprakları kahramanca savunan Filistinli direnişçilerin yanındadır. Gazze’ye gönderdiğimiz insani yardımların toplamı 54 bin tonu geçti. Ülkemize getirdiğimiz hasta ve yaralıların tedavileri devam ediyor. İsrail’e olan ithalat ve ihracat işlemlerini geçen ay tamamen durdurduk. Yaklaşık 9,5 milyar dolarlık ticaret hacminden sarf-ı nazar ettik. İsrail’i ateşkese zorlamak için dost ve kardeş ülkeler nezdinde diplomatik temaslarımızı yoğunlaştırdık. Yabancı liderlerle yaptığımız görüşmelerin vazgeçilmez gündem maddesi, Filistin Devleti’nin tanınması ve Gazze’de katliamların durmasıdır."

Uluslararası alanda bu yönde başlatılan tüm girişimlere destek verdiklerini ifade eden Erdoğan, "Burada bir hususu da ifade etmek durumundayım. Filistinli kardeşlerimiz, tüm imkansızlıklara rağmen verdikleri mücadeleyle dik ve dirayetli duruşlarıyla insanlığın yüz akı oldular. 229 gündür uyguladığı soykırıma rağmen İsrail yönetimi, Gazze halkının çelikten iradesini kıramadı, mücadele azmini yok edemedi. Filistinliler yaralandılar, öldürüldüler, sürüldüler, göçe zorlandılar. Açlıkla, susuzlukla sınandılar. Öpmeye kıyamadıkları yavrularını toprağa verdiler. İşkencenin her türlüsüne maruz bırakıldılar. Küresel sistemin tüm acizliklerini bizzat yaşadılar. Ama zulme ve zalime asla boyun eğmediler. İnsanlığın onurunu savunmaya devam ettiler, halen de devam ediyorlar. Buradan Gazze’nin ve Ramallah’ın yiğit evlatlarını, ülkem ve milletim adına bir kez daha saygıyla, muhabbetle selamlıyorum. Filistinli şehitleri rahmetle anıyor, yaralılara Allah’tan acil şifalar diliyorum. Avrupa’dan Amerika’ya, Afrika’dan Asya’ya kadar dünyanın dört bir yanında her hafta sokakları ve meydanları dolduran tüm vicdan sahibi insanlara da sizlerin vasıtasıyla teşekkürlerimi iletiyorum” diye konuştu.

"7 Ekim’den bu yana tüm dünyanın gözleri önünde son asrın en hoyrat soykırımlarından biri işleniyor"

Unutulan veya unutturulan soykırımın tekerrür etmesinin kaçınılmaz olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Merhum Aliya’nın dikkat çektiği acı gerçeğe maalesef bugün Gazze’de hep birlikte şahit oluyoruz. 7 Ekim’den bu yana tüm dünyanın gözleri önünde son asrın en hoyrat soykırımlarından biri işleniyor. 15 bini aşkın çocuk maalesef katledildi. 35 bin masum şehit edildi. 80 binden fazla Filistinli yaralandı. Gazze’nin neredeyse tamamı enkaza döndü. Abluka nedeniyle zaten bir açık hava hapishanesi olan Gazze’yi son 229 günde devasa bir çocuk mezarlığına çevirdiler. Kuvözdeki bebekleri öldürecek, hastaneleri, ibadethaneleri bombalayacak, yardım malzemesi götüren kamyonlara saldıracak, gıda sırası bekleyen masum sivillerin tepesine bomba yağdıracak kadar insanlıklarını kaybettiler” dedi.

Siyonist lobinin tehditlerine rağmen Filistin’e sahip çıkan, Gazze için kıyama kalkan üniversite öğrencilerini, hocaları, sanatçıları ayrıca tebrik ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İsrail insanlığın gözünde bu vahşi savaşı kaybetmiştir. İsrail yönetimi, insanlığın vicdanında mahkum olmuştur. Gazzeli kardeşlerimiz, bir kez daha adlarını tarihe yazdırmışlardır. Filistin davası küresel ölçekte daha da güçlenerek Allah’ın izniyle 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğe sahip bir Filistin Devleti’nin kurulmasıyla zafere ulaşacaktır. Buna biz tüm kalbimizle inanıyoruz. Rabbim bizlere o güzel günleri görmeyi nasip eylesin diyorum” diye konuştu.

Bugün Norveç, İrlanda ve İspanya’nın Filistin Devleti’ni tanıyacaklarını açıklamalarından büyük bir memnuniyet duyduklarını aktaran Erdoğan, "Her üç ülkenin liderine, tarihin doğru tarafında yer alan bu vicdanlı kararlarından dolayı şahsım, milletim adına takdirlerimizi iletiyoruz. Henüz Filistin Devleti’ni tanımayan ülkeleri de daha fazla vakit kaybetmeden aynı adımı atmaya çağırıyoruz" dedi.

"Dost ve kardeş ülkeleri de Afgan halkına destek vermeye davet ediyorum"

Yıllar süren savaşların geride büyük bir yıkım bıraktığı Afganistan, son günlerde sel felaketleriyle boğuşuyor" ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Seller sebebiyle 400’den fazla kardeşimizin hayatını kaybettiği ülkenin kuzeyinde ağır bir insani dram yaşanıyor. Afgan kardeşlerimize bu zor günlerinde yardım etmeyi görev addediyoruz. İlk etapta bir kargo uçağı dolusu yardım malzemesini bu ülkeye gönderdik. Toplam 24 tonu bulan yardım malzemelerimiz cuma günü bölgeye ulaştı. Dün de 43 vagondan oluşan bir yardım trenini Afganistan’a yolcu ettik. Dünkü trenimiz AFAD Başkanlığımızın koordinasyonunda bugüne kadar Afganistan’a gönderdiğimiz 20. iyilik trenimizdi. Toplam 619 tonluk yardım malzemesinin iki hafta içerisinde Afganistan’a ulaşmasını bekliyoruz. Dost ve kardeş ülkeleri de Afgan halkına destek vermeye davet ediyorum. Sudan’da bir yıldır devam eden çatışmaların yol açtığı insani trajediye de dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Maalesef iç savaş nedeniyle 8 milyondan fazla kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı. Bu zor günlerinde Sudan halkının da yanında olmamız önem arz ediyor. Türkiye olarak, Türkistan’dan Balkanlar’a, Güney Asya’dan, Afrika’ya kadar nerede bir sorun, bir zulüm ve dram varsa tüm imkanlarımızla ihtiyaç sahiplerine el uzatmanın gayretindeyiz. İçimizdeki nasipsizler anlamasa da zalimin karşısında, mazlumun yanında olmaya devam edeceğiz. Sözlerime son verirken programın düzenlenmesinde emeği geçenleri tekrar kutluyor, ödül sahiplerimizi ayrı ayrı tebrik ediyorum.”

İyilik’ ve ‘vefa ödülleri’ sahiplerini buldu

2024 İyilik Ödülleri’ ve ‘Vefa Ödülleri’ olarak iki kategoride ödül verildi. Diyarbakır’da PKK terör örgütüne karşı düzenlenen operasyon sırasında şehit olan polis memuru Ahmet Alp Taşdemir’in babası İbrahim Taşdemir’e, hayırsever iş insanı Ahmet Seferoğlu’na, 45 yıldır ayakkabı tamirciliği yapan ve her sabah bisikletiyle çöplerin kenarına bırakılan ekmekleri toplayıp kuşları besleyen Turgut Kılıç’a, Dünya Kung-Fu şampiyonu olan milli sporcu Necmettin Erbakan Akyüz’e de ‘2024 İyilik Ödülü’ verildi. Akyüz, madalya töreninde Filistin bayrağı açtığı için Avrupa Wushu Kung Fu Federasyonu tarafından soruşturma açılmış ve şampiyonluğu iptal edilmişti.

Ayrıca, Burundi’de işitme engelli 26 çocuğun kaldığı bir yetimhanenin açılması için emek gösteren 21 yaşındaki Bisibo Amani’ye, Balkan Yetimleri Derneği Başkanı Halil Kastrati’ye ve Suriyeli Adevviye Salih’e ‘2024 İyilik Ödülleri’ takdim edildi.

6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden Hatay Müftüsü Ömer Faruk Bilgili, kanser tedavisi görmesine rağmen 6 Şubat depremi sonrası Hatay koordinatör Valisi olarak görev yapan Ali Fuat Atik, Filistin davasına verdiği destek ve ’Yıkılasın İsrail’ şarkısını söyleyen Anadolu Rock’ın önde gelen isimlerinden şarkıcı Murat Kekilli, İsrail’in Gazze saldırılarında hayatını kaybeden 3 yaşındaki torunun naaşını taşırken görüntülenen Khaled, Nabhan ve depremzedelere göndermek için eski aracına yüklediği eşyalarla Bakü sokaklarında fotoğraflanan Azerbaycanlı Server Beşirli ‘Vefa Ödüllerine’ layık görülen isimler oldu. 4-6 yaş Kur’an Kursu öğrencileri adına Vefa Ödülü Duygu Kaçaranoğlu’na verildi.

6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden Hatay Müftüsü Ömer Faruk Bilgili, kanser tedavisi görmesine rağmen 6 Şubat depremi sonrası Hatay koordinatör Valisi olarak görev yapan Ali Fuat Atik, Filistin davasına verdiği destek ve ’Yıkılasın İsrail’ şarkısını söyleyen Anadolu Rock’ın önde gelen isimlerinden şarkıcı Murat Kekilli, İsrail’in Gazze saldırılarında hayatını kaybeden 3 yaşındaki torunun naaşını taşırken görüntülenen Khaled, Nabhan ve depremzedelere göndermek için eski aracına yüklediği eşyalarla Bakü sokaklarında fotoğraflanan Azerbaycanlı Server Beşirli ‘Vefa Ödüllerine’ layık görülen isimler oldu. Ayrıca, 4-6 yaş Kuran Kursu öğrencileri adına Vefa Ödülü Duygu Kaçaranoğlu’na verildi.

Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara Uluslararası İyilik Ödülleri Sergisi’ni de ziyaret etti.

Bakmadan Geçme