• Haberler
  • Siyaset
  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'İstanbul'daki saldırıyı yapan teröristlerin ve onlara emir verenlerin en büyük siyasi hamisi genel başkanı başta olmak üzere CHP yöneticileridir'

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'İstanbul'daki saldırıyı yapan teröristlerin ve onlara emir verenlerin en büyük siyasi hamisi genel başkanı başta olmak üzere CHP yöneticileridir'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'İstanbul'daki saldırıyı yapan teröristlerin ve onlara emir verenlerin en büyük siyasi hamisi genel başkanı başta olmak üzere CHP yöneticileridir'

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'İstanbul'daki saldırıyı yapan teröristlerin ve onlara emir verenlerin en büyük siyasi hamisi genel başkanı başta olmak üzere CHP yöneticileridir'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İstanbul’daki saldırıyı yapan teröristlerin ve onlara emir verenlerin en büyük siyasi hamisi genel başkanı başta olmak üzere CHP yöneticileridir”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, belediye başkan adayları tanıtım toplantısı ve deprem konutları teslim töreni için Şanlıurfa’ya geldi. Kapalı spor salonununda düzenlenen aday tanıtım toplantısında konuşan Erdoğan, CHP’yi eleştirerek, "İstanbul’daki saldırıyı yapan teröristlerin ve onlara emir verenlerin en büyük siyasi hamisi genel başkanı başta olmak üzere CHP yöneticileridir” ifadelerini kullandı.

“Kendi bireysel hesapları peşinden koşanlardan asla olmadık”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Allah’ın izniyle yıl sonuna kadar deprem illerimizde 200 bin konutun teslimiyatını yapacağız. Evliyalar şehri Şanlıurfa kardeşliğin kıymetini çok iyi bilir. Dimdik ayaktayız, ayakta olacağız. Tarih boyunca büyük medeniyetlere, insanlığa hizmet etmiş Urfa bölgesinin kalbimizde büyük önemi var. Ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmetlerden Şanlıurfa da payını aldı. Şanlıurfa; tarihi, kültürü, zengin insan kaynağı potansiyeli hayaline kavuşturmak kolay olmuyor. Hep beraber çok çalışmamız gerekiyor. Sadece çalışmak da yetmiyor. Birlik, beraberlik ve kardeşliğimizi sıkı tutmamız aramıza kimseyi sokmamamız gerekiyor. Maddi ve manevi değerleriyle mübarek olan bu şehir aynı zamanda içinde pek çok zorluğu barındıran bir yapıya sahiptir. Sizler şahitsiniz, bizler sizlerin iradesinden asla taviz vermeden hep şehrin daha ileriye gitmesi için ne gerekiyorsa onu yapmaya gayret gösterdik. Devlet yatırımlarını planlarken de, milletvekili, belediye başkan adaylarımızı belirlerken de aynı anlayışla hareket ettik. Şanlıurfa’nın isminin arkasına saklanıp Şanlıurfalıların iradesini istismar edip kendi ajandaları kendi gündemleri, kendi bireysel hesapları peşinden koşanlardan asla olmadık. Eksiklerimiz, hatalarımız çıkabilir. Ama şehrimize kazandırdıklarımızı kimse inkar edemez. Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkan adaylarımızı da, ilçe belediye başkan adaylarımızı da bu şuurla belirledik. Şanlıurfa’ya katkı verebilecek isimlerle 31 Mart’ta sizlerin huzuruna çıkmaya çalıştık. Artık hepimize düşen cumhurbaşkanıyla, bakanlarıyla, teşkilatıyla el ele vererek önce adaylarımızın seçilmesini, ardından da onlar vasıtasıyla şehrimize en güzel hizmetlerin getirilmesini sağlamaktır” dedi.

“Herkes siyasetçi olabilir ama herkes devletçi olamaz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçmişte bizimle birlikte yol yürüyerek şimdi çeşitli gerekçelerle yolunu değiştirenlerin tercihleri kendilerini ilgilendirir. Herkes siyasetçi olabilir ama devletçi olamaz. Keşke her zaman her durumda ideal olanı elde edebilsek. Bu olmuyorsa bize düşen mümkün olanı değerlendirmektir. Bizim bu tür tartışmalarla kaybedecek vaktimiz yok. Hep beraber işimize bakacağız. Mesele yatırımlarla şehrimize eser kazandırmaksa üzerimize kimseyi tanımıyoruz. Kimsenin kısır tartışmalarla bizi meşgul etmesine izin vermeyiz. İsmail Fakirullah’ın dediği gibi; ‘Beni anlamayan yakınımda olsa uzağımdır. Beni anlayan uzağımda olsa yakınımdır’. Bizi anlayanlarla mücadelemizi sürdüreceğiz. Hedefimiz 31 Mart’ta sandıkları patlatarak yatırımlarımızı sürdürmektir. Belediye başkan adaylarımızla bunu başaracağız. Bunun dışında her şey bizim için teferruattır. 31 Mart’ta Türkiye yüzyılı şehirleri için hazır mıyız? Seçim akşamı Türkiye haritasını Cumhur İttifakı renklerine boyamaya hazır mıyız? Rabbim hepinizden razı olsun” ifadelerini kullandı.

“Türkiye ne zaman atağa kalksa hemen kirli ittifaklar devreye giriyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:

“Türkiye ne zaman önündeki fırsatları değerlendirerek gelişme, kalkınma, büyüme hızını arttırsa hemen kirli senaryolar devreye giriyor. Geçtiğimiz 21 yılda buna defalarca şahit olduk. 2011 seçimlerinin ardından 2023 hedeflerimiz ile büyük bir atılımı hayata geçirmiştik. Bu büyük hamlenin önü 2013 gezi olaylarıyla başlayıp farklı amaçlarla hala devam ettirilen bir dizi engelle kesilmeye çalışıldı. FETÖ ihanet çetesinin darbe girişimleri bu oyunun bir parçasıydı. PKK, DHKPC gibi terör örgütlerinin harekete geçirilmesi bunun bir parçasıydı. Çukur olaylarıyla kendi illerimizin bizden kopartılmak istenmesi bunun bir parçasıydı. Terör örgütü DEAŞ’ın üzerimize salınması bu oyunun bir parçasıydı. Sınırlarımızda kurulmaya çalışılan teröristler bu oyunun bir parçasıydı. Komşularımızla yaşadığımız pek çok gerginlik de bu oyunun bir parçasıydı. Ekonomimizin çökertilmesi için yapılan gizli açık operasyonlar bu oyunun bir parçasıydı. Milletimizle birlikte tüm bu oyunları birer birer bozduk. Önümüze çıkartılan her engeli aşarak daha çok çalışma ve birazda gecikme pahasına hedeflerimize adım adım yürüdük. Milletimiz alnının akıyla bu sınavları verirken maalesef muhalefet tarafı sınıfta kalmıştır."

“CHP, ülke ve milletin düşmanı kim varsa değirmenlerine su taşıyor”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Burada birinci derecede sorumluluk ana muhalefet sıfatıyla CHP’ye aittir. Bu partinin yöneticileri lafa gelince cumhuriyetin kurucu fırkası olmaktan dem vurur. Kirli ittifaklarını gizlemek için tek ayak üstünde 40 yalan söylerler. Ama gerçekte uzunca bir süredir ülke ve milletin düşmanı kim varsa onların değirmenlerine su taşımaktan, ekmeğine yağ sürmekten, operasyonlarına alet olmaktan geri durmazlar. Ülkenin ortak çıkarlarından milli hissiyatından kopmuş bir siyasetin ucunun varabileceğini CHP yöneticilerinin örneğinde gördük. Bu parti ülkemize yönelik bir toplumsal kaos operasyonu olan Gezi Olayları’na sahip çıktı. Bu parti FETÖ ihanet çetesinin montaj kasetlerini aylarca Meclis kürsüsüne taşıyarak darbe girişimine ortak oldu. Bu parti sınırlarımıza dayanan PKK/YPG terör örgütü mensuplarını yurt sever diye sahiplenerek cumhuriyetimizi hiçe saydı. Bu parti 15 Temmuz gecesi darbecilerin tanklarını alkış tutarak milli iradeye ihanet etti. Bu parti doğrudan ülkemizi hedef alan tüm emperyalist tuzaklara küçük siyasi hesaplar uğruna mihmandarlık yaptı. Bu parti uzunca bir süredir yerli ve milli bir siyasi yapının yapmaması gereken ne varsa hepsini yaptı. Epeyce bir vakittir CHP yönetim ine hakim olan zihniyetin Türkiye’nin çıkarlarıyla milletimizin değerleriyle vatandaşlarımızın hayalleriyle hiçbir bağı kalmamıştır. Cumhuriyetimizin kurucusunun hatırına bu partiye oy veren ülke ve milletine olan sevgisinden asla şüphe etmediğimiz insanlarımızı tenzih ediyorum. Onlar da mevcut CHP yönetiminin mağdurudur” dedi.

“İstanbul’daki saldırıyı yapan teröristlerin ve onlara emir verenlerin en büyük siyasi hamisi genel başkanı başta olmak üzere CHP yöneticileridir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye üzerinde hesabı olan herkesin kullanabileceği bir aparat haline gelen CHP’nin bu içler acısı durumu İstanbul’daki son terör saldırısıyla bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bu saldırıyı yapan teröristlerin ve onlara emir verenlerin en büyük siyasi hamisi genel başkanı başta olmak üzere CHP yöneticileridir. Özgür efendi bu örgütün cezaevindeki elebaşına genel başkan seçildiği kongre kürsüsünden bizzat selam gönderdi. CHP yöneticilerinden bazılarının eylemi yapan teröristleri savunmak için Meclise verdikleri soru önergeleri dahi var. CHP güdümündeki medya kuruluşlarının terör örgütlerinin bültenine dönen içler acısı halini saymıyorum. Bu parti uzunca bir süredir PKK’nın siyasi uzantılarıyla yoldaşlık yapıyor kirli pazarlıklarla al gülüm ver gülüm. Halbuki terör örgütleri de onların iç ve dış uzantıları da CHP’yi emellerine ulaşmak için bir koçbaşı olarak kullanmaktadır. Asıl suç siyasi kariyerleri uğruna kendini kullandırtan CHP yönetimidir. Eski genel başkanları 13 kez milletten kırmızı kart yedi şimdi dört duvar arasında kendince siyaset yapıyor. CHP’nin mevcut genel başkanı aynı istikamette ilerliyor. CHP’nin girdiği bu yol ülke millet için hayırlı değildir. Şu anda CHP kendi bünyesinde bir iç savaş yaşıyor. Eskisinin bir taraftan yenisinin bir taraftan başkalarının öteki taraftan birbirine kılıç salladığı bu iç savaşın ne zaman biteceğini kimse bilmiyor” diye konuştu.

Bakmadan Geçme