Ağrı Dağı'na yakın bir noktada 33 dönümlük çorak arazide elma, ayva, kayısı, armut, badem, kiraz, vişne, şeftali, kayısı ve erik gibi meyve ağaçları yetiştiren Ardin, bölgeye yerli ve yabancı turistleri çekmek için harekete geçti. Ardin, iki yıldır meyve ürettiği bahçesine 12 bungalov ve bir balayı evi inşa etmeye başladı.

“AĞRI DAĞI'NIN ETRAFINI CIVIL CIVIL BİR HALE GETİRMEK İSTİYORUM”

Abdulkadir Ardin,  meyve hasadını yapmaya başladığı bahçesinde vatandaş için piknik alanları ve çocuklar için yüzme havuzu da bulunduğunu söyledi. Çorak arazide meyve yetiştirmeye başladığında birçok kişinin kendisine başaramayacağını söylediğini belirten Ardin, "Bu bahçeyi daha da büyütüp güzelleştirmek için çalışmalarımız devam ediyor. Bungalov ve balayı evinin yanı sıra bahçenin yan tarafında 15 dekar daha arazi satın aldım. Oraya da at çiftliği, aquapark ve lavanta bahçesi kurmayı düşünüyorum. Ağrı Dağı'nın etrafını cıvıl cıvıl bir hale getirmek istiyorum." diye konuştu. 

Ardin, Ağrı Dağı manzarasına sahip bungalovların ve balayı evi ile ilgili çalışmaların yıl sonuna tamamlanacağını söyledi. Bahçede zaman geçirmeyi sevdiğini, misafirlerin de karşılaştıkları manzaradan memnun kaldıklarını belirten Ardin, şöyle konuştu:

"Bahçeye gelen duyarlı insanların 'maşallah' demesi bize daha çok güç verdi. Birçok meyve yetişiyor. Kiraz ve vişneleri karga ve kuşlar yiyor. Bu sene çok güzel kayısılarımız var. Bu sene meyve veriminden memnunuz."

“HERKESİ AĞAÇ DİKMEYE DAVET EDİYORUM”

Ağaç dikmenin önemini vurgulayan Ardin, "Diktiğimiz bir ağaç ömür boyu ve yıllarca sürebilecek kalıcı bir mirastır. Herkesi ağaç dikmeye davet ediyorum. Kurban Bayramı'ndan bu yana doğru dürüst oturamadık. Hemen hemen her gün ziyaretçilerimiz geliyor." dedi.

Ardin, bahçenin bulunduğu Örtülü köyünün çevresinde çorak arazilerin bulunduğunu ve gelen misafirlerin ise bu nedenle ilk başta yanlış yere geldiklerini düşündüğünü dile getirdi.

"BU BAHÇE BENİM İÇİN AYRI BİR DÜNYA"

Bahçeyi son haline getirmek için yaklaşık 6 milyon lira harcadığını ifade eden Ardin, şöyle devam etti:

"Eşim ve çocuklarımla bahçeden çıkamaz olduk. Bu bahçe benim için ayrı bir dünya demektir. Şehir yaşamı gözümün önünden kayboldu. Ağaçlarımı gördüğüm zaman sanki her gün binlerce insan etrafımda var. Başka bir yere gitmek istemiyorum. Ziyaretçilerin çok olması beni daha da mutlu ediyor. Bungalov ve balayı evleri bitince bahçe, sadece benim için değil, ziyaretçiler için de vazgeçilmez bir yer olacak."