Kentte daha önce tekstil sektörü ile ev yemekleri pişiren bir iş yerinde çalışan Şengül Çilesiz, çocuklarına vakit ayıramadığı için evinde çocuk bakıcılığı yapmaya başladı. Bu süreçte hem kendi evine hem de bakımını üstlendiği çocuğun ailesine yemek yapan Çilesiz, bir süre sonra hazırladığı yemekleri satmaya başladı. KOSGEB'in verdiği girişimcilik desteklerinden faydalanan Çilesiz, ilk olarak 2012 yılında ev yemekleri üretimi yapan işletme kurdu. Çilesiz şu anda 3'e çıkardığı işletmesinde yöresel yemekler başta olmak üzere, çeşitli lezzetleri bir yandan Türkiye'nin dört bir yanına gönderirken diğer yandan 30'u kadın 45 kişiye istihdam sağlıyor.

“İLK YEMEKLERİMİ EŞİM SATIN ALIYORDU”

Şengül Çilesizev yemekleri üreten işletme kurma fikrine eşinin de destek verdiğini, evde yaptığı yemeklerin ilk müşterisinin de eşi olduğunu anlattı. Eşine ilk yemek sattığı günü unutamadığını dile getiren Çilesiz, "Herhalde evinde parayla yemek satan ilk kadınlardan biri benimdir. Sırf sermayemi çıkarayım, mutlu olayım diye ilk yemeklerimi eşim satın alıyordu." dedi.

Çilesiz, evde baktığım çocukların ailelerine de günlük yemek yapmaya başladığını ve yemeklerin beğenildiğini aktararak, şunları kaydetti:

"Evin mutfağında başladım, daha sonra oturma odasını da mutfağa dahil ettim. Yaklaşık 3 yıl evin mutfağında yemek pişirerek sattım ve çok güzel müşteri potansiyeli elde ettim. Yemeklerim takdir gördü. Daha sonra KOSGEB'in girişimcilik kursuna katıldım ve işletme kurma ve sürdürebilme konusunda eğitim aldım. Devlet de teşvik verince 'Ya Allah Ya Bismillah' diyerek bu işe girdim. İlk etapta ailemle birlikte iş yerinde çalıştık. Şu an geldiğim nokta bana gurur veriyor, kadınlara da destek olduğum için daha büyük gurur duyuyorum."

YÖRESEL YEMEKLERİ TÜRKİYE'NİN DEĞİŞİK İLLERİNE GÖNDERİYOR

Şu anda kurduğu 3 işletmede 30'u kadın 15'i erkek 45 kişinin çalıştığını, 2 bin kişilik toplu yemekler yapabildiklerini, kentin yöresel yemekleri ile tatlı, tuzlu pasta çeşitlerini imal ettiklerini anlatan Çilesiz, talep olduğunda yemekleri kargoyla Türkiye'nin farklı yerlerine gönderdiklerini dile getirdi.

Şehir dışından en fazla kiraz yaprağı sarmasına talep olduğuna işaret eden Çilesiz, "Kiraz yaprağı sarması Malatya'ya has bir yemek, birçok ilde yoktur. Doğu ve batı illerinin çoğuna gönderiyoruz. Yurt dışına giden gurbetçilerimiz kendileri götürüyor. Burada 60'ın üzerinde çeşidimiz var, yemeklerin çoğu da Malatya'nın. Daha çok kiraz yaprağı sarması, içli köfte, analı kızlı köfte ve Akçadağ kömbesini İstanbul, Ankara ve Bursa gibi bir çok kente gönderiyoruz." ifadelerini kullandı.