Bülten TV Genel Yayın Yönetmeni Selma Kara yazdı...
Bülten TV Genel Yayın Yönetmeni Selma Kara yazdı: Doğubayazıt'ta su sorunu…
Doğubayazıt’ta ilk gün Belediye Başkanı Yıldız Acar ile röportaj yaptıktan sonra ikinci gün şehrin sokaklarına dalıyoruz.
Yardımcım da Mazlum. Sokakta mikrofon uzattığımız vatandaşların genel olarak belediye çalışmalarından memnun olduğunu, ancak Kaymakam Bey’i de yakında tanımayı arzu ettiklerine tanık oluyoruz.
Vakti zamanında bir Ulaş Kaymakam varmış, herkes onu anıyor.
Bu arada milletin vekillerini de sokakta gören pek yok imiş. Elçiye zeval olunmaz, ben sokağın söylediğini söylüyorum.
Yıldız Hanım’ın, altyapı çalışmaları şehirde iz bırakmış gibi görünüyor ama onu da sokakta daha fazla görmek istediklerini dile getiriyorlar.
Şehrin en önemli probleminin su sorunu olduğu ifade ediliyor. Ki, bugünlerde köylerde yine aynı sorun baş göstermiş durumda.
Belediye Başkanı Yıldız Acar ile konuyu görüştük. Köylere suyun sağlandığı Balık Gölü başta olmak üzere, diğer alanlarda suların çekilmesi nedeniyle bir problem yaşandığını söyledi.
Ancak Pazar günü (9 Ocak) konuyla ilgili olarak Ankara’ya gideceğini ve çözüm bulunması için ilgili yerlerle görüşeceğini de ekledi. Sonrasında alınan önlemleri de sizinle paylaşmış olacağız.
Dünyada yeraltı suları depo yani zorunlu durumlarda kullanılacak sular biçiminde kullanılıyor. Bizde ise DSİ verilerine göre; yeraltı suyu rezervi 1995 yılından 2002’ye kadar sabit kalırken, 2003 yılında 1,3 hm3lük bir artış gözlemlenmiş. Bu rakam 7 yıl süreyle sabit kalmış ve 2011’den itibaren işletme rezervleri kademeli olarak artırılmış. Dolayısıyla yeraltı suyu kullanımı da buna bağlı olarak artmış.
Yeraltı suyunu sürekli kullanabilmek için kaynağın da sürekli beslenmesi gerekir. Yani diyet gibi düşünün; aldığınız kalori yaktığınızdan fazla ise kilo alırsınız, aksi olunca da kilo verirsiniz. Yeraltı sularında da, kaynak beslenmezse su azalır.
Beslenme miktarından dolayı sürdürülebilir kullanımı risk altında olan dört havzanın ise Küçük Menderes, Akarçay, Batı ve Doğu Karadeniz havzaları olduğu yine yapılan araştırmalardan dolayı biliniyor.
Son yıllarda yaşanan kuraklık hepimizin malûmu. Ben Doğubayazıt’a giderken dağlarda gördüğüm kar miktarı, normal şartlarda oralarda mayıs ayında görülene denk idi.
Yeraltı suyu rezervini besleyen en önemli kaynaklardan biri de kar suyu. Kar az yağarsa yeraltına süzülen su miktarı da azalıyor.
Başkan Yıldız Acar’ın sözünü ettiği üzere Doğubayazıt’taki Balık Gölü’nde de, Türkiye’nin dört bir yanındaki gölde ya da iç denizde (Van Gölü’ne bakınız) yaşanan su çekilmesinin temel nedeni kuraklık ki, buna artık küresel iklim felaketi demek daha doğru olur.
Peki ne olacak?
Benim bildiğim kadarıyla, 2016’dan bu yana Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın danışmanlığını yapan Şükrü Karatepe’nin başkanlık görevinde bulunduğu Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikaları bu konuyla ilgili bir çalışma yapıyor ve önlem alınması yönünde de adımlar atılacak.
Ancak, Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikaları raporları doğrultusunda kamu kurumlarının önlem alması tek başına yeterli değil.
OECD ülkeleri içinde tarımsal sulama için en fazla yeraltı suyu kullanan üçüncü ülke konumunda olan memleketimizde yeraltı sularının yüzde 60’ı sırf bu amaca hizmet ediyor.
Vahşi sulama konusunda alınacak önlemler ve kapalı sulama sistemleriyle ilgili yatırımlar her ne kadar önemli olsa da, bilinçli su tüketimi de önemli bir konu.
Yani dünya eski dünya değil.
Aralık ayında Doğubayazıt’a mayıs karı düşüyorsa dünyanın eski dünya olmadığını anlayıp ona göre suları boşa akıtmamak gerekiyor.
7’den 77’ye hepimizi ilgilendiren bu sorumluluk gelecek günlerimiz için önemli.
Doğubayazıt’ın tek sorunu su mu, elbette değil.
Bir sonraki yazıda da onları anlatacağız…
(Devam edecek)