Tuzcu’nun, ‘Atık Yemek Yağından Elektroliz Reaktör Kullanılarak Biyodizel Üretiminin Parametrik Araştırılması’ başlıklı projesi, TÜBİTAK tarafından desteklenecek. Siirt Üniversitesi, Biyoteknoloji-Enerji Laboratuvarında gerçekleştirilecek projenin danışmanlığını, Dr. Öğr. Üyesi M. Raşit Atelge yapacak. 

SİİRT ÜNİVERSİTESİNDE 8 PROJE DESTEKLENECEK 

Projeyle ilgili bilgi veren Dr. Öğretim Üyesi Atelge, TÜBİTAK 2209-A kapsamında 2022 yılı 1. döneminde Türkiye genelinde 7 bin 446 adet öğrenci araştırma projesi için başvuru yapıldığını, bunlardan 4 bin 674’ünün TÜBİTAK tarafından desteklenmeye hak kazandığını belirtti. Siirt Üniversitesinde ise 10 adet öğrenci proje başvurusundan 8’inin TÜBİTAK tarafından destekleneceğini kaydeden Atelge, Ahmet Esat Tuzcu’nun projesinin, son dönemlerde üzerinde durulan yenilebilir enerji kaynakları açısından önemli olduğunun altını çizdi.

ATIK YEMEK YAĞLARI BİYODİZELE DÖNÜŞECEK

Ahmet Esat Tuzcu ise, proje kapsamında atık yemek yağlarını yağ kaynağı olarak kullanmak suretiyle; organik yağların baz ve alkolle karıştırılarak dizel yakıta çevrilmesi anlamına gelen biyodizel yakıt üreteceklerini söyledi. 

ÜRETİM MALİYETİ DÜŞECEK

Türkiye’nin kalkınma hedefleri çerçevesinde, sera gazı salınımını da azaltmak için biyodizel adı verilen ve yakıtların kullanımının artması gerektiğini vurgulayan Tuzcu, projede biyodizel üretiminin maliyetinin düşürüleceğine de dikkat çekti. Tuzcu, projeyle ilgili şu bilgileri verdi: 

“Bu projede Siirt Üniversitesi yemekhanesinden temin edilecek atık yemek yağlarının yağ kaynağı olarak kullanılacak olması biyodizel üretim maliyetini azaltmaya katkı sağlayacaktır. Dünya Ekonomik Kalkınma ve İş birliği Örgütü’ne göre, 2017 ve 2019 yılları arasında ülkemiz, yılda kişi başı yaklaşık 25,9 kg bitki yağı tüketmekte ve yapılan tahminlere göre 2029 yılında bu tüketim yüzde 2,5 oranında artarak 26,5 kg’a ulaşması beklenmektedir. Bu tüketimin artması, ilerleyen yıllarda atık yemek yağlarından kaynaklı çevre sorunlarının da artmasına sebep olacaktır. Bu yüzden, yapılacak olan çalışmada, atık yemek yağların alternatif enerji kaynağı olarak biyodizele dönüştürülmesiyle çevreye olan olumsuz etkilerin azaltılmasına katkı sağlanacaktır.”

GELENEKSEL BİYODİZEL ÜRETİMİNDEN DAHA AZ MALİYETLİ OLACAK 

Proje danışmanlığını yapan Dr. Öğr. Üyesi Atelge de, projede geleneksel biyodizel üretiminden farklı olarak elektroliz yönteminin entegre edildiği bir reaktör kullanılacağını, reaktör sayesinde geleneksel biyodizel üretimi için gerekli olan reaksiyon sıcaklığının 60 santigrat dereceden 25 santigrat dereceye düşürülmesi suretiyle, ısınma maliyetinden yüzde 7 ile 10 arasında tasarruf elde edileceğini söyledi.

Yapılan çalışmanın, ülkenin enerji arzı ve güvenliği için çok değerli olduğuna dikkat çeken Biyoteknoloji-Enerji Laboratuvarı kurucularından Doç. Dr. Mustafa Kaya da, laboratuvar olarak ayrıca enerji depolama sistemleri ile ilgili çalışmalar yürüttüklerini de sözlerine ekledi.