- Haberler
- Bakan Tunç: 'İyi hal indirimi düzenlemesini tekrar gözden geçirdik'
Bakan Tunç: 'İyi hal indirimi düzenlemesini tekrar gözden geçirdik'
Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koordinasyon Kurulu Toplantısı'nda konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 'Kamuoyunda tartışmalara neden olan ve kravat indirimi olarak anılan 'iyi hal indirimi düzenlemesi'ni de tekrar gözden geçirdik. Böylece failin yargılama safhasında salt indirim almaya yönelik kılık kıyafetine özen gösterme, takım elbise giyme veya kravat takma gibi davranışların indirim nedeni olarak kabul edilemeyeceğini hükme bağladık' dedi.
Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koordinasyon Kurulu Toplantısı’nda konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Kamuoyunda tartışmalara neden olan ve kravat indirimi olarak anılan ‘iyi hal indirimi düzenlemesi’ni de tekrar gözden geçirdik. Böylece failin yargılama safhasında salt indirim almaya yönelik kılık kıyafetine özen gösterme, takım elbise giyme veya kravat takma gibi davranışların indirim nedeni olarak kabul edilemeyeceğini hükme bağladık” dedi.
Cumhurbaşkanlığının himayesi ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının koordinasyonunda kadına yönelik şiddetle mücadelede atılacak adımların ve uygulanacak yeni politikaların ele alındığı ‘Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koordinasyon Kurulu Toplantısı’, Ankara’da bir otelde gerçekleştirildi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda kadına karşı şiddetle mücadelede iş birliğinin önemine vurgu yapıldı. Toplantıda konuşan Bakan Tunç, son 21 yılda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde gerek anayasal, gerek yasal, gerekse uygulamaya yönelik olarak kadın hakları ve kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda birçok düzenlemeyi hayata geçirdiklerini söyledi. Bakan Tunç, 2003 yılına kadar aile hukukundan doğan dava ve işleri görmek üzere ihtisaslaşmış bir mahkemenin olmadığını hatırlatarak, bu çerçevede aile mahkemelerinin kurulmasını sağladıklarını ve bu konudaki önemli bir eksikliği giderdiklerini ifade etti. 2011 yılında Aile Bakanlığını kurarak Türkiye için önemli bir eksikliği giderdiklerini ifade eden Tunç, kadına yönelik şiddet ve aile bireylerinin korunması amacıyla önemli bir yasal düzenlemeyi hayata geçirdiklerini hatırlattı. Bakan Tunç, şu ifadeleri kullandı:
“Kadına yönelik şiddetle ilgili soruşturmaların daha etkin yapılabilmesi için 2020 yılında HSK’nın aldığı kararla bu konuda sadece belirli cumhuriyet savcılarının görev aldığı özel soruşturma büroları ile tedbir mahkemelerinin kurulmasını sağladık. Artık bir ilde, ilçede kadına yönelik şiddet vakalarında tedbir kararları, bu konuda uzmanlık kazanmış tedbir mahkemeleri tarafından veriliyor. Halihazırda 81 ilde ve 144 ilçe adliyesinde olmak üzere toplam 225 adliyede bu soruşturma büroları faaliyet göstermektedir. Bu düzenlemelerin olumlu sonuçlarını da almaya başladık. Bu kapsamda özel bürolar kurulmadan önce kadına karşı işlenen suç soruşturmalarının ortalama tamamlanma süresini hızlandırdık. Bu süre 2019 yılında 186 gün iken, bu sayı 2023 yılında ortalama 51 güne inmiştir.”
“İyi hal indirimi düzenlemesini de tekrar gözden geçirdik”
Kadınlara yönelik koruma kalkanını daha da güçlendirdiklerini dile getiren Bakan Tunç, “Israrlı takibi, kadınların özgürlüğüne saldırı olarak görüyoruz. Bu nedenle kadınları huzursuz edecek ve onların yakınlarının güvenliği konusunda endişelendirecek hareketlere maruz kalmamalarını önemsiyoruz. Kamuoyunda tartışmalara neden olan ve kravat indirimi olarak anılan ‘iyi hal indirimi düzenlemesi’ni de tekrar gözden geçirdik. Böylece failin yargılama safhasında salt indirim almaya yönelik kılık kıyafetine özen gösterme, takım elbise giyme veya kravat takma gibi davranışların indirim nedeni olarak kabul edilemeyeceğini hükme bağladık. Suç mağduru kadınların talepleri halinde ücretsiz olarak avukat görevlendirileceğini düzenleyerek, kadınların adalete erişimi hususunda önemli bir adım daha attık” değerlendirmesinde bulundu.
"Suç mağduru kadın ve çocukların faillerle bir araya gelmeden ifadelerini verebilmelerine imkân sağlayan adli görüşme odaları oluşturduk”
Adaletin amacının mağduru korumak olduğunu vurgulayan Tunç, mağdur odaklı adalet anlayışını hayata geçirmenin gayreti içinde olduklarını belirterek, “Suç mağduru kadın ve çocukların faillerle bir araya gelmeden, uzmanların desteği ile özel ortamlarda ifadelerini verebilmelerine imkân sağlayan adli görüşme odaları oluşturduk. Bugün itibarıyla sayısı 170’e ulaşan adli görüşme odalarında 100 binin üzerinde adli görüşme gerçekleştirilmiştir. 81 ilimizde kurduğumuz ve sayısı 167 olan Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüklerimiz başta çocuklar, kadınlar, engelli ve yaşlı bireyler olmak üzere tüm mağdurların adli süreçte yalnız olmadıklarını hissettirmektedirler” şeklinde konuştu.
“Adalet teşkilatımızda görev alan 96 bin 309 personelden 45 bin 653’ü, yaklaşık yarısı kadın personelden oluşmakta”
Kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda farkındalığın artırılması için Adalet Akademisi’nin her yıl hakim, savcı ve adaylara yönelik eğitimler verdiğini söyleyen Bakan Tunç, “Sadece 2023 yılında uzaktan eğitim de dâhil olmak üzere toplam bin 469 hakim ve cumhuriyet savcısı ile 836 hâkim ve cumhuriyet savcısı adayına aile hukukundan kaynaklanan davalar ve 6284 sayılı Kanun uygulamaları konularında eğitimler verdik. Kadına yönelik şiddetle mücadelenin yanında kadına verdiğimiz değerin ve önemin bir diğer göstergesiyse kadınların iş hayatına katılım oranındaki büyük artıştır. Bu kapsamda 2002 yılında kadın hâkim ve savcı sayısı bin 847 iken, bugün bu sayıyı yüzde 380 oranında artırarak 8 bin 854’e çıkardık. Halihazırda toplam 3 bin 647 olan hakim ve savcı adaylarından bin 690’ını kadın adaylar oluşturmaktadır. Adalet teşkilatımızda görev alan 96 bin 309 personelden 45 bin 653’ü, yani yaklaşık yarısı kadın personelden oluşmaktadır. Bu Adalet Bakanlığı olarak kadına verdiğimiz önemi gösteriyor” açıklamasında bulundu.
“Amacımız bir kadının dahi ayrımcılığa, şiddete, haksızlığa maruz bırakılmamasıdır”
Bakan Tunç, paylaştığı rakamların kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda nereden nereye gelindiğini ortaya koyduğunu söyleyerek, “Bizim için mesele sadece bir istatistik meselesi de değildir. Bizim için asıl mesele, insan hak ve onuru meselesidir, bir adalet meselesidir. Bu konuda tek amacımız bir kadının dahi ayrımcılığa, şiddete, haksızlığa maruz bırakılmamasıdır” dedi.