Bakan Soylu'dan Ekrem İmamoğlu'na sert sözler: 'Yalancısın, ikiyüzlüsün'
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bu sabah Ekrem İmamoğlu'nun iddialarına yanıt verdi. Bakan Soylu, 'Yalancısın, ikiyüzlüsün'
Bakan Soylu, Ekrem İmamoğlu’nun bu sabah yaptığı İBB terör soruşturmalarına dair iddialarına yanıt verdi.
“ANAYASA MAHKEMESİ İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA SORUMLULUK VERMİŞTİR”
Bakanlık olarak hem sahada hem de kamuda terörle mücadelenin devam ettiğini vurgulayan Bakan Soylu, İmamoğlu’nun terör soruşturması yapılan dönemde, Anayasa Mahkemesi tarafından, güvenlik soruşturmasının kaldırıldığına dair iddialarına şöyle yanıt verdi:
“Anayasa Mahkemesi İçişleri Bakanına sorumluluk vermiştir. Devlet dediğiniz bir çadır yönetimi değildir. Kuralları, ilkeleri, anayasası ve yasası var. Anayasa’nın 127. maddesi sorumluluk ve görevle bizden önceki bakanları da donatmıştır. En önemli kanunlardan birisi de 5393’tür. Burada da mahalli idarelerin, anayasadan aldığı sorumlulukla denetim yetkisini Bakanlığa ve bakanlara vermiştir. 4483 Kanunu da var. Kamuda çalışanlar hangi usul ve esaslar içerisinde hakarete uğrar ve eleştirilirler ben ilk kez burada görüyorum. Siyasi değerlendirme yapabilirsiniz ancak şunu söylemem gerekir. Eğer Doğu ve Güneydoğu’daki ya da FETÖ’yle iltisaklı belediyelerde temizlik yapmasaydık, bugün Doğu ve Güneydoğu’nun hali ne olurdu? Ki, kayyum atadığımız için Türkiye’de de Avrupa’da da eleştirildik. Onlar arzu ediyor ki, Ağustos’un sonunda ziyaret ettikleri Diyarbakır’daki bir terör örgütü üyesi olduğu için hapiste yatan, Diyarbakır eski Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı’ya ve onun gibilere dokunulmasın. İstediklerini yapsınlar, PKK’ya KCK’ya istedikleri şekilde hizmet edebilsinler. Bugün ülkemizde terör örgütü hareket etme kabiliyeti bulamıyorsa Türkiye Cumhuriyetinin yetkisini tam anlamıyla kurduğu için bu kabiliyeti bulamıyor. Birtakım siyasal baskılar ve saiklerle bunu geri çevirmeye çalışanlar başarılı olamazlar.”
“CHP’DE KAYBETTİĞİ İTİBARI BİZİM ÜZERİMİZDEN SAĞLAMAYA ÇALIŞIYOR”
Bakan Soylu’nun açıklamaları şu şekilde:
“CHP’de kaybettiği itibarı bizlere saldırarak, meseleleri demagoji yöntemiyle sağlamaya çalışanlar boşuna çırpınış içerisindeler. Bundan belli süre önce İmamoğlu, bizatihi saygılarını sunarak beni aramıştır. Bana belli bir konuda, ‘CHP Genel Merkezi beni sevmiyor, n’olursunuz bana bu konuda yardımcı olur musunuz?’ diye bir ricası da olmuştur. Kanun ne diyorsa onu yaparız dedik, onu da yaptık. Bir taraftan işine geldiği zaman alttan almasını bileceksin, diğer taraftan da dönüp hakaret edeceksin ve bu ikiyüzlülüktür. Bunu tarihin akışına bırakıyorum. Ömrümüz boyunca böyle bir ikiyüzlülüğün içinde olmadık.”
“AÇIKLAMASINDA SÜREKLİ TERLEDİ, ALNINI SİLDİ”
“İBB Başkanı sabah yaptığı açıklamada zaman zaman terlemiş, sürekli alnını silmek zorunda kalmış, kendinin kaybettiği itibarı, İstanbul’a hizmet yapamadığı için, İstanbul’daki İETT otobüslerini çalıştırmaktan, çöp toplamaktan yoksun, tarihin en başarısız belediye başkanı elbette ki bütün bunları, hizmet açığını ve İstanbul’a ilgi açığın kapatmak için, geçen gün karşı karşıya kaldığı yargı kararından kaldığı mağduriyeti bugün buradan bulmaya çalışacak.”
“9 ARALIK’TAKİ İDDİALARIMIZI KABUL AÇIKLAMASI”
“9 Aralık’ta dile getirdiğimiz tüm iddiaları kabul etmiş, ikrarını yapmıştır. Terör örgütleri üyeleri buraya girmemiştir demiyor. Zaten diyemez de. KHK ile işten çıkarılanları tekrar işe aldık, bu yalandır demedi, diyemez de zaten. Dağda terörist olarak bulunanları ve kamuya girmesi kesinlikle kabul olmayan kişileri biz işe almadık demedi, diyemez de zaten. Bunların hepsi İBB’ye alındı.”
“ÖZGÜR ÖZEL DE CEVAP VEREMEDİ”
“Bizim kabahtimiz; 9 Aralık’ta bütçe görüşmeleri esnasında Özgür Özel bana sataşmada bulundu. İBB’ye bile 557 terörle iltisaklı insan aldınız dedim, ortalık birden sustu. Ardından o istihbarat elimizde olduğu için soruşturma izni verdik ve başladı.”
“SÖZDE DEĞER AİLELERİNİ İŞE ALMADIK DİYEMEDİ”
“Buraya sözde değer aileleri aldılar. Biz şehit ailesi alıyoruz ya kamuya, PKK da yıllardan beri elinde bulundurduğu belediyeler vasıtasıyla dağda eleman olup, etkisiz hale getirilen akrabalarını belediyelere alıyor. Biz bunları biliriz. Biz bunları HDP ve PKK’yı iyi takip ettiğimiz, kayyum belediyelerinde operasyon yaptığımız için biliriz. Sabahleyin ben almadım dememiştir. Benim bulunduğum dönem içinde Anayasa Mahkemesi şunu iptal etti, kanunlar böyle oldu, buradaki araştırmaları yapma görevi bana ait değil, demiştir. Biz bu soruşturmayı sadece İBB’de yapmadık. Tüm belediyelerde bu konunun üzerine gittik.”
SAYILARLA TERÖR İLTİSAKLI KİŞİLER…
“Soruşturma yaptığımız dönemde 26 bin 367 kişi işe alındı ve bin 668 kişi araştırılıp soruşturuldu. Bin 163 kişi hakkında irtibat ve iltisakı var ama belediyede işe girmeye engel teşkil eden olmadığı için bunlar göz önünde bulundurulmadı. 505 kişinin tamamı kendi döneminde alınmış ve kamu görevi yapmakta engeli olan, terörle irtibat ve iltisakı olan kişilerdir. 21 kişi daha buradan ayrıldı. 484 kişi bir vesileyle soruldu. Sabahleyin çok yalan dinlediniz. Toplantının hiçbir yerinde biz böyle insanları işe almadık diye bir cümle kurulmadı. Sözde değer ailelerinden, KHK’lılardan, terör iltisaklı kişilerden göreve alınanlar oldu.”
“ARİF YILDIRIM BAŞINDAN BERİ SORUŞTURMANIN İÇİNDE”
“Biz geçen yıldan beri o soruşturmayı yaptık. Bu soruşturmayı 8 kişilik bir müfettiş heyetiyle yaptık. Ekibin sorumlusu ya da ekip başı kimse yoktu. En kıdemli olan koordinasyonu sağlar. Başmüfettişlerden en kıdemlisi koordinasyon yapar. 8 kişi başladı, 4 buçuk ay sonra bir mülkiye müfettişi hem kendi hem de ailesinin hastalığından dolayı İzmir’deki tedavisini görmek amacıyla oradaki işine dönmüş oldu. 7 kişi aynı şekilde bunu devam ettirdi. Arif Yıldırım başından beri bu ekibin içindedir. Sadece mülkiye başmüfettişimiz İzmir’e gitmiş, soruşturma diğer 7 arkadaşla aynı şekilde devam etmiştir.”
“İETT’NİN YOLSUZLUĞUNE NEDEN SES ÇIKARMIYORSUN?”
“Bu soruşturmaya itiraz ediyorsun da, söyleyeceğim hem İETT ile ilgili Savcılığa tevdi edilen, milyonlarca liralık yolsuzluğu içeren soruşturmalara bugüne kadar neden en ufak ses çıkarmadın? Çünkü, neler yaptığınızı en iyi siz biliyorsunuz. Bizim görevimiz, bu soruşturmaları yapıp Yargı’ya havale etmektir.”
“UYSAL VE YERLİKAYA’YI ÖNE SÜRÜP CİNGÖZLÜK YAPIYOR”
“Bu kadar insan bu belediyeye girdi, siz bunları hangi saikle aldınız? Referansınız kimlerdi? Hangi yetenekleri dolayısıyla aldınız ve kim önerdi? Bir CV bile istemediniz mi? Anayasa Mahkemesi kararı süresince bu devlet işe eleman almadı mı? Devletin kendine ait mekanizmaları var ve işler. Buradaki süreci araştırmak bizim sorumluluğumuzdu. Benden önceki dönemde de bunlar vardı deniliyor. Hem Mevlüt Uysal hem de Ali Yerlikaya’nın bir dönem yaptığı görevle ilgili cingözlük yapıp onlara aba altından sopa göstererek kendini kurtarmaya çalışıyor. 1.1.2019’dan 31 Aralık 2022 ye kadar 3 yıl incelendi. 191 kişi Mevlüt Uysal, 50 kişi Ali Yerlikaya döneminde alınmış. Bunların işe girme engeli olmadığı görülmüş. İmamoğlu döneminde alınan 922 kişinin istihbari kayıtları görülmüş ama onların da işe girmeye engel durumlarının olmadığı görülmüş; tercih etmiş. İBB’nin yasladığı 505 teröristi örtbas edebilmek için güya yanındaki 3-5 aklı evvelin söylediği sözlere dayanak teşkil ederek, evet ben aldım ama benden öncekiler de galiba yaptılar demeye getirmek aymazlıktır.”
“505 KİŞİNİN ÖZLÜK DOSYALARINI İBB’DEN ALDIK”
“Bin 668 kişiden bilgimiz yok diyor. Peki, biz bu 505 kişinin özlük dosyalarını kimden aldık? Kimden almış olabiliriz, iBB’den. 25 bin 361 kişinin hepsini soruşturmadık. İstihbarat kayıtları var hepsiyle ilgili ama 505 kişinin terörle bizatihi irtibat ve iltisaklarına bakıldı, bu dosyalar İBB’den istendi. Bu dosyalar bizatihi sizden istendi. Ben bilmiyorum demek, yalanın kuyruklusudur.”
“SORUMLULUĞUM YOKTUR DİYOR”
“Benim bunlarla ilgili ne sorumluluğum olabilir diyor ve daha önce 2-3 kişiyi işten attığınızı söylüyorsunuz. Bunları işten atan irade de İBB’nin iradesidir. Peki bu irade neden terör örgütü mensupları için neden gerçekleştirilmemiştir?”
“DİAYDER SORUŞTURMASIYLA İLGİLİ NEDEN BİR ŞEY SÖYLEMİYORSUN?”
“Bir soruşturma değil 3 soruşturma var. Peki, DİAYDER soruşturması ile ilgili neden bir şey söylemiyorsun? Bir de belediyenin içinde yakalanan Şafak ile ilgili soruşturma var. 3 soruşturma da terörle ilgili. Belediyeye gassal olarak girmiş, Şafak Duran ile ilgili soruşturma.”
“DEĞERLENDİRME KOMİSYONU AÇIKLAMADAN SONRA KURULDU”
“Biz 9 Aralık’ta bu olayı izah ettikten sonra daha önce kurulması gereken Değerlendirme Komisyonu kuruldu. Bunu da bu sabah açıkladı. Demek ki biz bir şey biliyor ve söylüyoruz. Ama o orada da almaması gereken kişileri de almıştır. Savcılığa tevdi edilen raporda bu var. “
“ALENEN YARGI’YI TEHDİT ETTİ”
“Bir önceki mahkemede olduğu gibi alenen Yargı’yı tehdit etti. Eğer terör soruşturmasını açarsanız gök kubbeyi başınıza yıkarım dedi. Soruşturmayı açacak ben değilim, biz dosyayı Yargı’ya gönderdik. Bundan sonraki karar Yargı’nın kararıdır. Onlara gök kubbeyi başınıza yıkarım diyor. Ama daha sonra ben bu lafı Yargı’ya değil, Süleyman Soylu’ya söyledim diyebilir. Çünkü, dil bir pabuç, yalan dünyayı dolanmış.”
“BEN PKK İÇİN GÜVENLİK SORUNUYUM”
“Bizim terörle mücadelemiz hoşuna gitmiyor, bu olabilir. Bizi Cumhurbaşkanımıza, partimize şikayet ediyor. Kendi üzerine vazife olmayan her şeyi yapıyor ama kendi işini yapmıyor. Ve bana ‘güvenlik sorunu’ diyor. Doğru, ben bir güvenlik sorunuyum ama PKK için güvenlik sorunuyum.”