Türkiye'nin en yaşlı insanı 117 yaşındaki Arzu ninenin tek isteği: 'Evime mutfak yapılsın, çay pişireceğim'
Türkiye'nin yaşayan en yaşlı insanı olan 117 yaşındaki Arzu Sınıroğlu, Kırıkkale'deki doğup büyüdüğü evine mutfak yapılmasını istiyor. Kızı ile birlikte kalan Sınıroğlu, Bir mutfağım yok, odada pişiriyorum yemeğimi. Yerim var, bir mutfağımı yapsalar çay pişireceğim dedi.
Türkiye'nin yaşayan en yaşlı insanı olan 117 yaşındaki Arzu Sınıroğlu, Kırıkkale'deki doğup büyüdüğü evine mutfak yapılmasını istiyor. Kızı ile birlikte kalan Sınıroğlu, 'Bir mutfağım yok, odada pişiriyorum yemeğimi. Yerim var, bir mutfağımı yapsalar çay pişireceğim' dedi.
Kırıkkale'nin Delice ilçesine bağlı Elmalı köyünde doğup büyüyen ve 6 çocuğu olan 117 yaşındaki Arzu Sınıroğlu, yaşamında bir asırdan fazlasını geride bıraktı. Türkiye'nin en yaşlı insanı Arzu nine, kızı Gülkız Sınıroğlu (51) ile birlikte yaşıyor. Tek katlı müstakil bir evde kalan Arzu ninenin kişisel ihtiyaçları ise uzun süredir yanında kalan böbrek hastası kızı tarafından karşılanıyor. Arzu nine, 2020 yılının Aralık ayında yakalandığı korona virüsü, Yüksek İhtisas Hastanesi'nde gördüğü 15 günlük tedaviyle atlatmıştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a selam gönderen Arzu Sınıroğlu, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, yaşadığı evine mutfak yapılmasını istediğini söyledi.
'Kurban olayım hükümetimize, yardım ediyor bana'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın daha önce Kırıkkale'de düzenlediği mitinglere katıldığını belirten Sınıroğlu, 'Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çok selam ediyorum. Kırıkkale'ye geldiğinde de yer bulamadım. Erdoğan'a 'selam' dedim. Çok selamım gitti kendisine. Evimin çatısını hükümet onartırdı. Allah hükümetimize zeval vermesin. Her daim oyumu Erdoğan'a atıyorum. Bir mutfağım yok, odada pişiriyorum yemeğimi. Yerim var, bir mutfağımı yapsalar. Allah kurban olayım Kırıkkale'nin Valisi geldi de tavanı onarttı. Merdivenimi yaptırdı. Burayı hükümet onardı. Kurban olayım hükümetimize, yardım ediyor bana. Erdoğan başkanımdan mutfak istiyorum, çay pişireceğim' dedi.
Mustafa Kemal Atatürk'ü anlatan Sınıroğlu, 'Atatürk sınırdan, gelir sınırdan giderdi. Bu yollar sonradan yapıldı. Tarlanın kıyısından gitti, bir tarla var oraya çadırı kurdu, konakladı. Askerler yanında, su matarası belinde Ankara'dan at ile giderken yolda gördüm. O zaman yaşımız ufaktı. 'Mustafa Kemal geliyor' derdik, kendisiyle konuşmadık da öyle bakardık. O günler geldi geçti, şimdi ise yaşlandım' diye konuştu.
'Şimdi kızım bakıyor bana'
Sınıroğlu, 'Geçmişte neler gördüm neler ettim. Yoklukta gördüm, fakirlikte gördüm, ekmeği bulamağım günler oldu, ayağıma çarık giydim. Çok yoksulluk çektim. Açta kaldım susuz da kaldım. Onun bunun işinde çalıştım. Şimdi kızım bakıyor bana. Kızımda böbrek hastası' şeklinde konuştu.
Böbrek hastası Gülkız Sınıroğlu ise annesinin tüm ihtiyaçlarını karşıladığını belirterek, 'Annemin yaşı geçti ben bakıyorum yemeğini pişiriyorum. Sobasını yakıyorum suyunu getiriyorum' dedi.