Şükrü Karatepe'den İsmet Berkan'a: 'Filmi yasaklamadım, mahcup olacağım bir durum yok'
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Şükrü Karatepe, Karar yazarı İsmet Berkan'ın, bugünkü köşe yazısında, kendisi ile ilgili atıflarını eleştirdi.
Karar yazarı İsmet Berkan, Feshane'deki sergiye tepkiyi ele aldığı, ‘Kültür Savaşı çatışmaya mı dönecek' başlıklı yazısında, Şükrü Karatepe'ye de atıfta bulundu.
Berkan, Karatepe'nin Kayseri'de belediye başkanlığı yaptığı dönemde, Mustafa Altıoklar'ın, ‘İstanbul Kanatlarımın Altında' filminin gösterimine dair çıkan sorunları hatırlatarak, Karatepe'yi eleştirdi ve mahcup olduğunu öne sürdü.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Şükrü Karatepe ise, söz konusu filmin yasaklanması noktasında Belediye'nin herhangi bir dahli bulunmadığını belirtti ve belediyelerin böyle bir yetkisi olmadığını vurguladı.
“BELEDİYENİN FİLM YASAKLAMA YETKİSİ YOK”
Herhangi bir mahcubiyeti bulunmadığının da altını çizen Karatepe, şunları söyledi:
“İsmet Berkan, üzerinden çeyrek asır geçmiş bir konuda 28 Şubatçıların ağzıyla konuşmayı sürdürüyor.
Öncelikle belirteyim ki Belediye başkanlığımda film yasaklamadım. Belediyenin film yasaklama yetkisi olmadığını bilmeyecek kadar da cahil bir hukukçu değilim. Üstelik, değişik çevrelerden gelen tepkiler üzerine merak ederek İstanbul'da filmi iki kez izledim. Sıradan bir yapım olan filmin, tepki göstermeyi gerektiren bir yönü olduğunu görmedim.”
“MAHCUP OLACAĞIM BİR DURUM YOKTU”
“Olaya adımın karışması ise, kısaca şöyle oldu: Mülkiyeti belediyeye ait olan Onay Sineması, Mustafa Altıoklar'ın ‘İstanbul Kanatlarımın Altında' adlı filmini göstermek için programına alınca, Nizamı Alem Ocakları işletmeciyi , filmi oynatırsan sinemayı yakarız, diye tehdit etmişler. İşletmeci haklı olarak korkmuş ve başka bir filmi oynatmış. Sinema belediyenin mülkü olduğu için 28 Şubatçılar olayı benim üzerime yıkmayı uygun buldular. Fırsat kollayan güdümlü medya koro halinde üzerime yüklendi. İsmet Berkan'ın sandığı gibi mahcup olacağım bir durum yoktu.”
“MUSTAFA ALTIOKLAR'IN TAVRI AYDIN DESPOTİZMİ”
“Üzerime gelen iftiracılara, göğsümü gererek hak ettikleri cevabı verdim. Mustafa Altıoklar ile iki kez televizyonda tartıştık. Altıoklar muhatabına yukardan bakan tavrıyla, filmini övüyor, eleştirilmez görüyordu. Bana göre ise, tavrı aydın despotizmiydı. Altıokların istediği gibi film yapmak hakkı olduğu gibi, sinemacının da istediği filmi oynatma hakkı vardı. Film sıradan bir yapımdı. İma ettiği eşcinsel ilişki de dahil pek çok yönden eleştirilebilirdi. Bugün de aynı görüşteyim, kibirli aydınların diledikleri gibi sanat eseri üretme hakları olduğu gibi, halkın da dilediği sanat eserini beğenme veya protesto etme hakkı vardır.”