Sadıkoğlu: 'Nitelikli personele ihtiyacımız var'
Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Mayıs ayı olağan meclis toplantısında konuşan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, 'OSB'de hiçbir fabrika personel sayısında 6 Şubat öncesine ulaşamadı. Beyaz yakalı başta olmak üzere nitelikli personele ihtiyacımız var. Şehrimizin üretim kapasitesinde ciddi düşüşler yaşıyoruz, bu da kelebek etkisi ile ihracat rakamlarımızı ve Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'daki (GSYİH) payımızı olumsuz etkiliyor' dedi.
Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Mayıs ayı olağan meclis toplantısında konuşan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, 'OSB'de hiçbir fabrika personel sayısında 6 Şubat öncesine ulaşamadı. Beyaz yakalı başta olmak üzere nitelikli personele ihtiyacımız var. Şehrimizin üretim kapasitesinde ciddi düşüşler yaşıyoruz, bu da kelebek etkisi ile ihracat rakamlarımızı ve Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'daki (GSYİH) payımızı olumsuz etkiliyor' dedi.
Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Mayıs ayı olağan meclis toplantısı Meclis Başkanı Hakan Er başkanlığında 15 Temmuz Şehitleri Meclis Salonunda düzenlendi.
'OSB'nin en önemli ihtiyacı nitelikli personel'
Meclis toplantısında yaptığı konuşmada birçok konuya değinen MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, Organize Sanayi Bölgesinin en önemli sorununun nitelikli personel eksikliği olduğunu söyledi. Malatya 1. ve 2. OSB'deki fabrikalarda hemen istihdam edilecek toplam 3 bin 650 personele ihtiyaç olduğunu belirten Başkan Sadıkoğlu, 'İki Organize Sanayi Bölgesinin bulunduğu Malatya'da fabrika binaları depremde ayakta kalmayı başardı. OSB'mizi olumsuz etkileyen tek konu depremle birlikte beyaz yakalılar başta olmak üzere personelin nereyse tamamının il dışına gitmesi oldu. Geri dönüşlerle birlikte şuanda fabrikalar yüzde 70 personel kapasitesi ile üretim yapabiliyor. Hiçbir fabrika personel sayısında 6 Şubat öncesine ulaşamadı. Bu da doğal olarak üretimi düşürüyor. Şehrimizin üretim kapasitesinde ciddi düşüşler var, bu durum kelebek etkisi ile ihracat rakamlarımızı ve Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'daki (GSYİH) payımızı olumsuz etkiliyor. İstihdam sorunumuzun etkenlerinden biri de Toplum Yararına Program denilen TYP. Devletimiz vatandaşımızı istihdam etmesin demiyoruz, elbette etmeli. Sosyal devlet anlayışı da bunu gerektirir. Ancak uzun süre işsiz olanlar TYP'den faydalandırılmalı. Bugün TYP'ye başvuran, yarın fabrikadaki işini bırakıp devlet kurumlarında işe başlıyor. Aldığımız bilgiye göre deprem sonrası Malatya'da 2 bin 500 kişi TYP'li olarak farklı kurumlarda istihdam edilmiş durumda. 9 ay çalışıp daha sonra işsiz kalan TYP'li vatandaşımız yeniden iş bulmakta zorlanıyor. TYP sisteminin özel sektör ile koordineli olarak yürütülmesi taraftarıyız. Böyle bir sistem hem işsiz vatandaşımızın hem de işverenimizin faydasına olacaktır. Bu konudaki çözüm önerimizi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile paylaştık' dedi.
'Mücbir sebep devam etmeli'
Mücbir sebep konusuna da değinen Başkan Sadıkoğlu, 'Malumunuz Mücbir Sebep süresi 31 Ağustos 2024'e kadar uzatıldı. Son kez uzatıldı diye duyuruldu. Ticari alanların inşaatları bitmeden, esnafa ve tüccara yeni iş yerleri teslim edilmeden mücbir sebebin sona ermesi yeni sorunlar doğurur. O nedenle mücbir sebep en az 2 yıl daha devam etmeli. Bu konuda bakanlıklar nezdinde görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Hala toparlanamamış binlerce esnafımız varken Mücbir Sebep süresi 3 ay sonra sona ererse birçok işletme faaliyetini sonlandırma durumuna gelebilir. Bu da yeniden işsizliğe ve göçe sebep olacaktır. 2011 yılında Van'da meydana gelen deprem sonrası mücbir sebebin 5 yıl sürdüğünü biliyoruz. Ticareti yerle bir olmuş Malatya, Hatay, Kahramanmaraş ve Adıyaman'da mücbir sebebin 1,5 yıl da sona erecek olmasını anlamamız mümkün değil. Üstelik öyle 3'er 5'er ay uzatmalarla değil, doğrudan 2 yıl uzatılacağına dair açıklama bekliyoruz. Kısa süreli uzatmalarda işletmelerimiz önünü görmede ve planlamalarını yapmada zorlanıyor' şeklinde konuştu.
'dünya çapında riskler artıyor'
Tüm dünyada kapalı bir ekonomiye doğru gidişin olduğunu kaydeden Başkan Sadıkoğlu, ihracat ve ithalat yapan firmalara gelecek için sağlam adımlar atmalarını önerdi. Sadıkoğlu, 'Savaşlar, ekonomik kriz, iklim krizi, salgınlar gibi çoklu krizlerin yaşandığı acımasız bir rekabet dünyasında yaşıyoruz. Tüm dünyada kapalı bir ekonomiye doğru gidişin olduğu bir dönemden geçiyoruz. Dünyadaki çatışmalar azalacağına, artıyor. Rusya-Ukrayna savaşı bir türlü bitmedi. İsrail, Filistin'e yaptığı soykırımda cephesini genişletme derdinde. Yani, dünya çapındaki riskler artmaya devam ediyor. Özellikle, ihracat ve ithalat yapan firmalarımız gelecek adımlarını sağlam atmalı. Planlarını güncellemeli, yeni pazarlara açılmalı' ifadelerine yer verdi.
'Kahrolsun zulmedenler ve bu zulme ortak olanlar'
Gazze'de 230 gündür devam eden soykırıma da yüksek sesle tepki gösteren ve salondan yoğun alkış alan Başkan Sadıkoğlu, '7 Ekim'den bu yana düzenlenen saldırılarda 35 bin 531 Filistinli kardeşimiz öldürüldü. Daha 3 gün önce Refah kentinde sivillerin kaldığı çadırların bombalanmasında 66 kişi yanarak can verdi. Filistinli kardeşlerimiz, bizim 6 Şubat günü yaşadıklarımızın daha ağırını 230 gündür evleri başlarına yıkılmış perişan halde yaşıyor. Ne yazık ki şahit olduklarımız, uluslararası hukuk ve insan haklarının koca bir aldatmacadan ibaret olduğunu, hiçbir masumun, hiçbir insanın asla güvende olmadığını gösteriyor. Toplumun tüm kesimlerini Gazze'de yaşanan zulme bir kez daha tepki göstermeye davet ediyorum. Kahrolsun zulmedenler ve bu zulme ortak olanlar' diye konuştu.