'Radikal gruplar Ermenistan'ı ateşe atıyor'
Hemen Doğu sınırımızda, Ermenistan ve Azerbaycan arasında savaş başladı. Peki savaşın Türkiye'ye etkileri ne olur? Detaylar söyleşimizde…
Ermenistan'ın Azerbaycan'a başlattığı taciz atışlarının ardından dün gece Azerbaycan resmen Ermenistan topraklarında bazı bölgeleri vurdu. Ermenistan'daki yayın organlarının verdiği bilgiye göre, Ermenistan Savunma Bakanı Suren Papikyan, Rus mevkidaşı Ordu Generali Sergey Shoigu ile telefonda görüştü. Sergey Shoigu ve Suren Papikyan, düzeni sağlamak için gerekli adımları atmayı kabul etti. Sonuçta dünya bu kez de güne Ermenistan ve Azerbaycan savaşıyla uyandı. Kısa süre önce Karabağ'daki ateşkes anlaşmasından sonra iki ülke arasında beklenmedik bu savaş neden çıktı? Bizim de yayın bölgemiz olan Doğu Anadolu sınır hattındaki savaş, Doğu sınırlarımızı ve dolayısıyla Türkiye'yi nasıl etkiler? Zengezur Koridoru'nun ciddiyet kazandığı Karabağ Savaşından sonra koridorla ilgili süreç ne şekilde izler? Rusya ile Batı arasında enerji konusunda ültimatomların yaşandığı bu süreçte Azerbaycan-Ermenistan savaşını nasıl okumalı?
Tüm bu soruların yanıtlarını Ortadoğu Uzmanı ve Erciyes Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gökhan Bolat'tan aldık. 'ERMENİSTAN'DAKİ RUSYA YANLISI TAŞNAKLARIN HAKİM OLDUĞU GRUPLAR SAVAŞI PROVOKE ETTİ'
İlk sorum şu; bu beklenmedik savaş nereden çıktı?
Paşinyan her ne kadar Karabağ savaşında bir şahin tavır sergilese de, aslında bölgede barışın oluşmasında etkili. Ermenistan'ın bölgeye sıkışmış bir devlet olmaktan çıkarılması gerektiğini düşünen; Batı ve ABD yanlısı bir siyasetçi. Ama bunun yanı sıra özellikle Taşnakların hakim olduğu Rusya yanlısı bir grup ve bunların provokasyonları var. Zaten İkinci Karabağ savaşı da bunların kışkırtmaları ile çıktı. Paşinyan savaş öncesinde bazı bölgelerin Azerbaycan'a verilmesi gerektiğini söylüyordu. Fakat Ermenistan içerisindeki radikal grupların buna şiddetle karşı çıktığını ve çeşitli provokasyonlarla Ermenistan'ı ateşe attığını söyleyebiliriz.
'PROVOKASYONLAR PAŞİNYAN'A RAĞMEN YAPILDI'
Ermenistan içerisindeki radikal gruplar, özellikle Zengezur Koridorunun Azerbaycan'a verilmesinin, Ermenistan'ın bu bölgedeki etkinliğinin iyice azaltacağını, bir yandan da Türkiye ve Azerbaycan'ı bölgede güçlü hale getireceğini düşündükleri için Paşinyan'a rağmen birtakım provokasyonlar yapmaya başladı. Son çatışmaları da bu radikal grupların ortaya çıkardığı çatışmalar olarak görebiliriz.
Azerbaycanlı stratejist Turab Rzayev, Karabağ'dan sonra artık iki devletin resmen savaşa girdiğini söyledi. Zaten Karabağ'da da durum aynı değil miydi? Buradaki detay nedir?
Karabağ Savaşı sırasında Azerbaycan yasal olarak kendisine ait olan ve BM tarafından da kabul edilen sınırlar içerisinde bir savaş yürütüyordu, aslında bu anlamda buna operasyon demek de mümkün. Fakat şimdi artık Karabağ Savaşından sonra Azerbaycan'ın doğal sınırları Ermenistan ile buluştuğuna göre, artık iki devlet arasında bir mücadele başladı. Yani önceki çatışmalar Azerbaycan'ın hukukî sınırları içerisinde, şimdiki savaş ise Ermenistan ve Azerbaycan sınır hattında. Dolayısıyla Azerbaycan dün gece Ermenistan'ın sınırları içerisindeki bazı bölgeleri haklı olarak vurdu. Çünkü Ermenistan gelen kışkırtıcı taciz atışları ve saldırılar Azerbaycan'ın sınırlarını korumak için harekete geçmeye yöneltti.
İRAN, ERMENİSTAN, RUSYA ÜÇLÜSÜ…
Peki Karabağ'dan sonra şimdiki savaş diye nitelediğimiz durumda Rusya'nın tutumunda bir değişiklik oldu mu? Çünkü Ermenistan'daki haber kaynaklarına göre, Ermenistan Savunma Bakanı Rus mevkidaşı ile görüştü ve Rus mevkidaşı da birlikte hareket edeceklerini beyan etti.
Ermenistan'da Paşinyan hükumetinin Batı yanlısı tutumlarından dolayı aslında Rusya, Karabağ savaşında biraz Ermenistan'ı cezalandırıcı bir tutum izlemişti. Ancak tabi ki belli noktadan sonra kendi etkisinin tamamen ortadan kalkmasını önlemek için Ermenilerin yaşadığı bölgeye Azerbaycan yaklaştığında arabulucu olarak bölgedeki ateşkesi bir şekilde sağlamış oldu. Ukrayna savaşından sonra, Azerbaycan'ın Batı için doğalgaz tedarikçilerinden biri haline gelmesiyle Rusya Azerbaycan'a bu yönlü bir mesaj vermiş olabilir. Ki, AB ile Azerbaycan arasında doğalgaz anlaşması yapıldı ve bu durum doğalgaz ambargosuyla AB ülkelerini cezalandırmak isteyen Rusya'nın elbette hoşuna gitmedi. Öte yandan Rusya, Ermenistan'daki Batı yanlısı politikalardan dolayı Paşinyan'ı böyle bir cendere içerisine sokmak da istemiştir. Aslında Paşinyan'ın Türkiye ile ilişkilerin normalleşmesi yönünde attığı adımlar var ki, bu da uzun vadede Rusya'nın işine gelmez. Bir diğeri de tabi ki İran faktörü. Ermenistan'ın tek çıkış noktası İran'dır. Ancak Zengezur Koridoru açılırsa bu da İran'ın bypass edileceği anlamına gelir.
'FRANSA FAKTÖRÜ GÖZ ARDI EDİLMEMELİ'
Burada bir diğer önemli devlet var o da Fransa. Fransa Doğu Akdeniz tartışmalarında Yunanistan'a açıktan destek veren bir ülke. Son döneme baktığımızda da Azerbaycan ile çatışmalarında Ermenistan'a destek veren, MİNSK grubunun üye ülkelerinden biri. Bu grup, Karabağ sorununu çözmek için oluşturulmuş ancak sorunu çözmeyen bir birlik idi. Bunda da ana etkili devletlerden biri Fransa idi. Fransa, Türkiye'nin bölgedeki etkinliğinin artmaması için bir yandan Yunanistan'a, bir yandan da Ermenistan'a destek vermektedir. Fransa'nın bu tutumu sadece bölge ile alkalı değil; aslında iki ülke arasında yaşanan asıl gerginlik Afrika üzerindedir. Türkiye'nin Afrika'daki son dönemdeki etkin politikaları Fransa'nın bu bölgede alan kaybetmesine neden oldu.
'IĞDIR ÖNEMLİ BİR ÜS HALİNE GELECEK'
Doğu sınırlarımız açısından doğuracağı sonuçlar ne olur bu sürecin?
Tabi, doğrudan Zengezur Koridorunu ilgilendiren bir konu olduğu için Iğdır bölgesi ve çevresi ticari anlamda çok önemli bir üs haline gelecektir. Türkiye'nin Nahçıvan'a, Nahçıvan'dan da Zengezur Koridoruna açılacak olan en önemli noktalarından biri olan Iğdır bölgesi, Koridorunun açılmasıyla ciddi anlamda gelişecektir. Özellikle İran gibi ülkelerin de istemediği durum budur. Şu anda Türkiye'den Türkistan coğrafyasına giden TIR'lar İran üzerinden gitmek zorunda kalıyor. Ancak böyle bir koridor açıldığında İran'ın bu bölgedeki etkinliği ortadan kalkacaktır. Dolayısıyla İran bu konuda Ermenistan'a güçlü bir şekilde destek vermektedir.
Türkiye'nin Karabağ'da da Azerbaycan tarafında net tavrını koruduğunu biliyoruz. Bu süreçte de aynısı olacaktır. Bu durumda Rusya ile Türkiye ilişkileri nasıl seyreder?
Türkiye Azerbaycan konusundan çok açık ve net bir taraf. Azerbaycan'ın bölge politikaları belirlenirken Türkiye ile işbirliği içerisinde hareket ettiğini de söylemek mümkün. Ermenistan ile normalleşme sürecinde de Azerbaycan ile Türkiye koordineli hareket etmektedir. Çünkü, İran ve Ermenistan arasındaki açık ve net işbirliğine karşı artık bölgedeki Türk devletlerinin de taraf olması gerekliliği ortaya çıkmıştır. Bu, ülkelerin çıkarları açısından gerekli olduğu gibi tarihi bağlar ile de ilgili bir husustur. Bunun faydalarını da görmeye başladık. Türkiye bu noktada Azerbaycan nerede duruyorsa o noktada durmaktadır, olması gereken de budur.
'RUSYA'NIN SAVAŞTA YER ALACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUM'
Size göre Rusya net bir taraf olur mu?
Rusya'nın şu durumda böylesi bir savaşın içerisinde yer alacağını düşünmüyorum. Devletler bu tür durumlarda çıkarlarını esas alır. Bu çıkarlar da sadece bölgesel değil, aynı zamanda küresel çıkarlardır. Rusya'nın Batı tarafından bir ambargoya tutulduğu, Ukrayna'da tahmin edemediği bir sıkıntıya düştüğü bir dönemde, Suriye ve Libya gibi yerlerde işbirliği yaptığı bir süreçte Türkiye'yi karşısına alan bir savaşa dahil olması benim öngörülerime göre çok mümkün görünmemektedir. Ki, Batı'nın ambargoları karşısında Türkiye, Rusya için bir can simidi de olmuştur.
'ABD TÜRKİYE'NİN RUSYA KARŞISINDAKİ ETKİNLİĞİNİN ARTMASINI İSTER BİR TAVIR İZLİYOR'
ABD'nin tavrı nedir?
ABD'nin tavrı da şudur; bir yandan Rusya'nın Avrupa sınırlarına ciddi anlamda bir silah yığınağı oluşturmuş durumda. Özellikle Finlandiya ve İsveç gibi ülkelerin NATO'ya dahil edilmesi de, Rusya'yı sıkıştırmıştır. Bu noktada Güney'den de Paşinyan gibi Batı yanlısı bir hükumetin iktidarda kalarak Rusya'nın buradaki etkinliğinin azaltılması amaçlanıyor olabilir. Ayrıca, benim öngörüme göre Türkiye'nin etkinliğinin Rusya karşısında artmasını da isteyen bir tavır olduğunu düşünüyorum. Her ne kadar Avrupa ile Rusya arasında bir din birliği olsa da, geçmişte Avrupa'daki en önemli çatışmaların sebeplerinden biri de mezhep farklılığı olmuştur. Ortodoks Rusya'nın son yıllarda yayılmacı bir politika izlemesi, artı Çin ile işbirliği ve kendi hakimiyet hinterlandını genişletmesi ABD'nin çıkarlarıyla örtüşmemektedir. Bu nedenle ABD'nin bölgede özellikle Türkiye ve Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesini isteyen bir tavırda olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle Azerbaycan sınırına Ermenistan tarafından döşenen mayınların kaldırılması için birkaç gün önce 2 milyon Dolarlık bir yardım yaptığını açıklaması da bunun en önemli göstergelerinden biridir.
Teşekkür ederiz.